Header Reklam
Header Reklam

Devreye Alma Sürecinde IOR Soğutucu Akışkanlar için Güvenlik Uygulama Kuralları Yol Gösteriyor

19 Şubat 2023 Dergi: Şubat-2023
Devreye Alma Sürecinde IOR Soğutucu Akışkanlar için Güvenlik Uygulama Kuralları Yol Gösteriyor

Soğutma Enstitüsü (IOR) Teknik Komitesi, soğutma sistemlerinin en iyi ve güvenli şekilde çalışmasını sağlamak için standartlara ve uygulama kurallarına uygun olarak, tesisin müşteriye etkili bir şekilde teslim edilmesini sağlamak için gerekli temel unsurları tartışıyor. Bu yazıda, IOR Kılavuzunda yer alan çeşitli soğutucu akışkanlar için Güvenlik Uygulama Kurallarını yansıtmaktadır.

Bir soğutma sistemi kurulum sürecinin sonuna gelindiğinde ve çalışma ömrünün geri kalanında sistemin sorumluluğunu müşteriye devretmek üzereyken, atlanmaması gereken birkaç önemli adım vardır. Ancak bu, genellikle acil durumlarla oldukça kısıtlı bir zaman içinde tamamlanması gereken bir süreçtir. Karşılanması gereken son tarihler ve zamanında teslim etmek ihtiyacı karşısında, bu adımların –en azından- bazılarını göz ardı etmek cazip gelebilir.

Bu son aşamanın önemli bir kısmı, devreye alma sürecidir. Genellikle bu, sistemi çalışacak şekilde ayarlamak ve odanın, dolapların veya işlemin istenen sıcaklığa ulaştığını göstermek için yapılan basit birer egzersizle sınırlıdır. İyi bir devreye alma işlemi için çok daha fazlası gerekir ve bu, hem kurulum yüklenicisi hem de müşterileri için fayda sağlama fırsatıdır.

Devreye alma, üç temel alana sahip, üç adımlı bir süreç olmalıdır. Üç adım; sistemi çalışacak şekilde ayarlamak, performansına ince ayar yapmak ve beklentileri doğrultusunda performans gösterdiğini doğrulamak için sistem tasarımcısına işletim verilerini geri bildirmektir. Üç konu alanı; güvenilirlik, emniyet ve verimliliktir. Açıkçası, gereken sıcaklığa ulaşıldığını kanıtlamak neredeyse yeterli değil. Devreye alma süreci, istenen sıcaklığın kesintisiz olarak korunacağı, insanlara veya eşyalara risk oluşturmadan sağlanacağı ve sonuca ulaşmak için çok fazla elektrik tüketilmediği konusunda güven vermelidir.

Kurulum programında ertelemeler varsa, devreye alma sürecine başlamak da gecikebilir, ancak son teslim tarihi genellikle değişmez. Aslında genellikle mağaza açılış tarihi açıklanmış olduğundan ve ortada sözleşmeler, sözleşmedeki gecikme hallerindeki yaptırımlar olduğundan devreye alma ekibinin işi oldukça güçleşir.

Erken iletişim

Akılcı bir müşterinin, tesislerini zamanında ve uzun vadeli memnuniyet sağlayacak şekilde, mümkün olan en iyi durumda teslim aldıklarından emin olmak için atabilecekleri birkaç adım vardır. Yüklenici ile erken iletişim, programı zamanında tamamlama konusunda maruz kaldıkları baskının farkına varılması ve projenin dikkate alınmasından önce, karşılanması gereken tüm hedeflerin gözetirken, onlara mümkün olduğunca fazla esneklik sağlanması esastır. Bu bağlamda, tüm projeyi tek seferlik bir olay olarak değil, devam eden bir süreç olarak düşünmek faydalı olacaktır. Bu, bir uçağı inişe geçirmek gibidir: Pilot, hava sahasının 5.000 fit yukarısındaki bir noktada öylece uçmaz. Bunun yerine, birkaç mil ötedeki pistte doğru yavaş yavaş alçalır, yol boyunca küçük ayarlamalar yapar, ta ki tekerlekler en sonunda asfaltla birleşinceye kadar…

Yüklenici, proje boyunca müşteriye dürüst ilerleme değerlendirmeleri vermeli ve yol boyunca önemli tarihleri karşılamak için esnek olmaya hazır olmalıdır. Bu, her iki tarafta da yüksek derecede güven gerektirir ve bu bir anda yaratılabilecek bir şey değildir, hafife alınmamalıdır. Taraflar arasındaki sözleşmenin sağlıklı olması, bunda önemli bir rol oynar, çünkü her iki tarafın da, diğer tarafın çıkarlarını en iyi şekilde gözetme taahhüdünü göstermesi gerekir. Ağır tazminat ve yükümlülük hükümleri veya makul olmayan ödeme koşulları içeren sert bir sözleşme bu açıdan son derece verimsiz olabilirken, doğru sözleşme güven oluşturmaya yardımcı olabilir.

Bu hiç sözleşme yapılmaması ile aynı şey değildir: gerekli olan şey adalet ve amacın netliğidir. Sözleşmenin anlaşılır sade bir dille yazılması gerekir ve yanlış anlaşılma olmamasını sağlamak için her iki tarafça karşılıklı dialogla mutabakat sağlanmalıdır. Bu yapılırsa devreye alma başlangıç tarihinin gecikme riski azalır, ancak yine de dış koşullar bir gecikmeye neden olabilir. Bu durumda, durumun erken tartışılması paha biçilmezdir.

Devreye alma sürecinin başlangıcının ertelenmesi gerekiyorsa da, devreye alma sürecinden hiçbir şey feda edilmemelidir, ancak operasyonel ihtiyaçlara uyacak şekilde olayların sırasını değiştirmek gerekebilir. İşte burada “faydalı kullanım” kavramı değerlidir. Mükemmel bir dünyada, montajı yapan yüklenici tüm güvenlik kontrollerini tamamlar, ardından sistemi performans testine tabi tutar ve gelecekte referans olması için performans karşılaştırmasını müşteriye teslim etmeden önce tasarımcıyla her şeyin amaçlandığı gibi olduğunu doğrulamak üzere ayrıntılı performans raporları hazırlar.

Devreye alma, zaman açısından sıkışıksa, son ince ayar, performans kaydı ve geri bildirim tamamlanmadan önce, kısa vadeli bir süreç talebini karşılamak mümkün olabilir. Hatta bunun daha iyi bir yol olması da mümkündür, çünkü müşterinin son devreye alma işlemi bitmeden tesisi çalıştırma konusunda gerçek deneyim kazanmasına olanak tanır ve iyi performansın neye benzediğine dair erken bir resim oluşturur. Bir kıyaslama çalışması ne kadar erken başlatılırsa o kadar iyidir. Bunun için bir veya iki yıl beklemek ve ardından bir tür enerji, güvenilirlik veya güvenlik takibinin iyi bir fikir olacağını düşünmek çılgınlıktır.

Performans parametreleri

Modern izleme yazılımları, bu kıyaslamayı daha önce mümkün olandan çok daha ayrıntılı bir şekilde yapma fırsatı sunar. İdeal olarak bu, devreye alma periyodunun en başında başlamalı ve bu süre boyunca tüm performans parametreleri kaydedilmelidir. Ancak sistem hâlâ "alıştırma" (rodaj) halinde olduğundan ve sıcaklığı düşürüyor olabileceğinden ilk verimliliğin zayıf görünebileceğinin kabul edilmesi gerekir. Dolayısıyla sağlıklı veriler için büyük bir kurulumda bu süreç birkaç hafta sürebilir. Devreye alma dönemi başlamadan önce tesisin bir "dijital ikizi" oluşturulabilirse, bu, devir teslim tarihi geldiğinde her şeyin yolunda olduğuna dair ek bir güvence sağlayacaktır. Ayrıca devreye alma sırasında hava soğuk veya yük hafif olsa bile tasarım ortamı ve tam yük koşulları için sistem performansının doğrulanmasına da yardımcı olabilir.

Müşteriler, sistem çevresinde önemli sıcaklık ve basınç parametrelerinin yanı sıra bakım müdahalelerinin (filtrelerin değiştirilmesi, yağın kontrol edilmesi, vb) kayıtlarını içeren bir dizi çalışma günlüğü talep etmelidir. Devreye almayla ilgili tipik iyi uygulamanın ayrıntıları, Soğutma Güvenliği Uygulama Kuralları Enstitüsü'nde, özellikle Bölüm 6, Bölüm 8 ve Ek F'de verilmektedir. Tesis müşteriye teslim edilmeden önce, kurulum yüklenicisi tarafından işletilmektedir. Bu nedenle Basınç Sistemi Güvenlik Yönetmeliği (SI 128/2000) kapsamında tesis için yazılı bir inceleme planına sahip olmaktan sorumludur. Tesis işletmeye alınmadan önce yazılı şemaya göre kontrol edilmelidir. Tabii ki, müşteri tüm şantiyelerinde ortak bir formata sahip olmayı tercih ediyorsa, kurulum yüklenicisi tarafından hazırlanan yazılı şemayı benimsemek zorunda değildir, ancak devir teslimden önce ve sonra kullanılan yazılı şemaların ortak olmasını sağlamak faydalıdır.

IOR Soğutucu Akışkan Güvenliği Uygulama Kuralları, karbondioksit, amonyak, yanıcı maddeler (A3 ve A2L HFO'lar dahil) ve yanıcı olmayan/düşük toksisite (HFC'ler dahil) dahil olmak üzere tüm önemli soğutucu akışkan türleri için mevcuttur.



Slider Altına