Deprem Vanası Neden Kullanılmalıdır?
Doğalgaz 1900 lü yıllardan sonra yaygın şekilde binalarda kullanılmaya başlamıştır. Kullanımın artmasıyla birlikte deprem anında doğal gaz hatlarında meydana gelen hasarlardan dolayı büyük yangınlara neden olmuştur. 1906 yılında San Francisco şehrinin meydana gelen deprem, birçok binanın sarsıntıdan yıkılmasıyla birlikte, gaz hatlarındaki kopmalar yangına sebep olarak şehrin büyük bir kısmının yanmasına yol açmıştır. Californiya’da North Ridge depremi, Japonya’da Kobe depremi deprem esnasında oluşan gaz yangılarına örnek olmuş ve bu sebeple tedbirler geliştirilmiştir. 1999 depreminden sonra Türkiye’de 1. ve 2. Derece deprem bölgelerinde gaz kullanıcılarında oluşabilecek felaketleri önlemek için Bakanlar Kurulu kararıyla deprem esnasında gazı otomatik kesici deprem cihazların kullanım mecburiyeti getirilmiştir.
Deprem vanaları 1906 depreminden sonra doğalgaz hatlarında alınacak güvenlik tedbirlerinden biri olarak düşünülmüştür. Günümüzde deprem bölgeleri olan Türkiye dahil Amerika, Japonya, İtalya, İsrail gibi ülkelerde kullanılmaktadır.
Ülkelerin gaz kullanımına yönelmesi ve bulundukları coğrafyanın deprem üretir olması, gaz kullanan yapılarda deprem vanası kullanımı zorunluluğu bilincini geliştirmiştir. Bu yapıların ekonomik değeri yüksek yapılar, toplanma yerleri, hayati önem taşıyan yerler olması kaçınılmaz olmakla birlikte, kamu sağlığını gözeten duyarlı yöneticiler tarafından da deprem tehlike sıralamasına göre her binada kullanımının mecburi ve yaygın hale geldiği görülmektedir.
Deprem vanası, sismik hareketleri algılayarak doğal gaz akışını kesen vanalardır. Binaların girişinde doğalgaz ana giriş hatlarına takılır.
Deprem Vanalarının kullanılmasını önemli kılan etken; deprem felaketi ile birlikte var olabilecek yangın felaketinin verebileceği zararları minimize etmektir. Deprem esnasında veya akabinde gaz borularında veya bağlantılarındaki hasarlardan sızacak gazların uçarak yapı içerisinde herhangi bir yerde birikmesinin ve bu gazın hava ile birleşerek yanma yönüyle zenginleşerek en küçük bir kıvılcımla tutuşmasının önüne geçmektir. Bu kıvılcımlar artçı şoklarla dahi olabilir.
Deprem felaketi ve yıkıntıların bulunduğu yerlerde oluşacak gaz yangıları itfaiyelerin müdahalesine engel olacağından felaketin boyutlarını artırır.
Artçı şoklar ve muhtemel yangın tehlikeleri sebebiyle hasarlı binaların acilen boşaltılmaları gerekir. Deprem felaketinde yıkıntılar arasından kurtarılmayı bekleyenler olabileceği gibi, hasarlı binalardan mal tahliyesinin de acilen yapılması gerekmektedir. Yangın felaketi kurtarma faaliyetlerine engel olacağı için can ve mal kayıplarını artırır. Gaz sızıntıları ile başlayan ve tutuşan bir binadan çıkabilecek ve diğer binaları tutuşturacak muhtemel bir seri yangın riskinin önüne geçilmesi ve önceden tedbirlerin alınması gerekir.
Deprem vanalarının kullanımıyla, deprem başladığında yapılara ve gaz tesisatına hasar verecek bir sarsıntıda vananın otomatik olarak gazı kesmesi, yapı veya tesisat hasar görse bile gazın yapı içerisine girmeden dışarıda tutulması veya yapının dışından havaya karışması sağlanır. Bu sayede tehlike, panik halindeki insanların müdahalesini gerektirmeden önlenmiş olur.
Deprem vanaları tak unut prensibiyle çalışır. İlk kurulumdan itibaren belgelendirildiği standart koşullarındaki herhangi bir sismik hareketlenmeye maruz kaldıklarında otomatik olarak çalışabilmekte ve hiçbir insan müdahalesine gerek kalmadan gazı kesebilmektedir.
FAY Mekanik Makine San. ve Tic. Ltd. Şti. mekanik deprem vanası ürünü ile Türkiye’nin en iyi mekanik deprem vanasını TSE 12884 standardına göre kurulduğu ilk yıl üretmeye başlamış, kuruluşunun ikinci yılında ASCE 25-06 standardına göre CSA tarafından belgelendirilmiş, Türkiye’de ilk dünyada da dördüncü Amerikan standartlarına göre belgeli firma olmuştur. Bu özelliğiyle de her iki Standard sismik hareket şartlarında iç parçalarında hiçbir değişiklik yapılmadan tüm modelleri çalışabilen tek cihazdır.
Kaynak: https://www.faymakine.com.tr