'Tesisat Sektörünün Dünya Standartlarına Gelebilmesi Firmaların Hedefi Olmalı'

Firma ortaklarından  Genel Müdür İrfan Çelimli ile sektörün bugünkü durumunu ve Kipaş?ın 10 yılda geldiği noktayı konuştuk Bireysel ürünlerde satış ve satış sonrası hizmet yapılanmasının

ülkenin her yerinde olması veya her yerden ulaşılması  gerekiyor...

Üç ortak tarafından 1996 yılında kurulan Kipaş?a, 1997 yılında  katıldım.  O dönemde klima  ürünlerinin satış ve pazarlamasının ağırlıklı olduğu bir çalışma sürdürüyorduk. 90?lı yılların sonunda hepimizin bildiği gibi klima cihazları oldukça lüks, pahalı ve yeni yeni uygulanmaya başlanan, mühendislik katma değeri fazla  olan sistemlerdi. Ancak bu çalışmalara yönelik olarak sunulan mühendislik hizmetleri teknik yönden oldukça zayıftı. Zamanla arz ve talebin her iki yönde artması, klima sistemleri kullanımının yaygınlaşması, mühendislik katma değer oranını düşürerek, rekabeti olması gerektiği şekilde geliştirdi. Firma olarak özellikle son yıllarda, mühendislik katma değeri yüksek olan tesisat taahhüt işlerine ve endüstriyel projeler üzerine yoğunlaşıyoruz. Piyasadaki ihtiyaçların şekil değiştirmesiyle birlikte, bireysel klimadan  tamamen uzaklaştık. Ülkemizdeki bireysel ithal ürünlere yönelik fiyat rekabetinin çok artması ve fazla sermaye gerektirmesi, satış profilimizin bunu tam anlamıyla karşılayamaması nedeniyle ana çalışma alanlarımızı gözden geçirdik. Bireysel klima  ürünlerinde satış ve satış sonrası hizmet yapılanmasında, ülke genelinde homojen bir yapı olması gerekiyor ki tam anlamıyla müşteri memnuniyeti sağlansın ve buna bağlı olarak  satışlar firmaya katma değer yaratabilsin. Bu yapılanma için farklı bir ticari alt oluşum gerektiği için sektöre ve kendimize fayda sağlayabilecek uygulamalara yöneldik.

Geçtiğimiz 25 yıl içinde edindiğimiz deneyimler taahhüt faaliyetlerine yönelik olduğu için çalışmalarımızı bu alana kaydırdık. Buna yönelik olarak da, Kipaş bünyesinde yeni bir şirket yapılanması söz konusu olduğunun, ayrıca  sistem olarak doğru bulduğumuz için ??kanallı split sistem?? ithalatını hala sürdürüyor ve özellikle de sıcak su ısıtmalı  (kaloriferli klima) kanallı split klima satışlarına başarıyla devam ediyoruz. Ancak klima satış hizmetleri, faaliyet alanımız içinde ikinci sıraya aldık.

Ara eleman ihtiyacımız giderek artıyor

Türk Tesisat Sektörünün dünya standartlarına gelebilmesi ve  başarılı projelerle anılması, sektör firmaları için hedef olmalıdır. Bu noktaya hem sektörel işbirliği, hem de şirket içi eğitim  çalışmaları ile ulaşılabileceğine inanıyorum. Doğru  bir  kadro yapılanması için; genç, eğitimli ve dinamik bir ekiple işe başlamak çok önemli... Dolayısıyla  firma içi eğitimlerle bu kadroya  tecrübe ve bilgi kazandırmak hedefiyle çalışıyoruz. Bu nedenle bizimle birlikte çalışmaya başlayan arkadaşlar konulara çabuk uyum sağlıyorlar. Eğitim herkes tarafından önemseniyor ama ulusal düzeyde eğitim sisteminin yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz. Özellikle meslek liselerinde ve meslek yüksek okullarında yeterli, gerekli ve yararlı bilgilerin verilemediğini gözlemliyorum. Maalesef ara eleman ihtiyacımız da bu yüzden giderek artıyor ve tüm sektör genelinde dengesiz bir yapılanma devam ediyor. Ara personel gereksiniminin kısa bir süre önce farkına varıldığını, dolayısıyla yüzeysel bir takım oluşumlarla  niteliksiz eğitim kurumları oluşturuldu. Ayrıca bu eğitim kurumlarının oluşturulmasında da  oldukça geç kalındığının altını çizmek istiyorum. En basit uygulamaların bile bilen bir kişi tarafından yapılması çok büyük önem taşıyor. Şantiyelerdeki verimsizliğin temelinde, bilgi ve eğitim eksikliği yatıyor. Proje-çizim okuyamayan ustalarla çalışma yapmak gerek kalite sorunu, gerekse zaman  ve malzeme kaybı oluşturuyor. Bu eksikliğin giderilmesi için sektör olarak da bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum... Halbuki özveri göstermek ve  risk almak açısından oldukça becerikli olan insanımız, gereken önem  ve eğitim verildiği zaman fazlasıyla geri dönüş sağlıyor. Ayrıca şantiyelerdeki konaklama ve beslenme koşullarının iyileştirilmesi, düzeltilmesi vurgulamak istediğim diğer  önemli bir konudur.

Oldukça lüks yapılarda bile doğru uygulanmamış klima sistemleri ile  karşılaşıyoruz

Küresel ısınma, ekonomik gelişmeler klima ihtiyaçlarını her geçen gün artırıyor. Ancak bu gelişmelere paralel  doğru uygulamaların olduğuna ilişkin çekincelerim olduğunu söylemeliyim.Yapı sektörünün bu konuyu daha çok önemsediğini düşünmüyorum. Oldukça lüks yapılarda dahi, klima  ve ısıtma sistemlerinin yeterince doğru uygulanmadığı projelerle karşılaşıyoruz. Özellikle bu ürünlerin satışını yapan firmaların, gerek uygulama gerekse tasarım yapan elemanlarına yeteri kadar özen göstermedikleri gerçeği ortaya çıkıyor. Hala lüks  konutlarda  bile duvar tipi split klima cihazlarla çözüm bulunuyor ve hem de yanlış şekilde uygulanıyor. Oldukça iyi bir fizibilite ile daha verimli sistemlerin uygulanabileceği görüşündeyim. Özellikle tasarım aşamasında ??Uzman Tasarımcıların?? seçilmesi öncelikli zorunluluktur. Mimarinin ön planda olduğu bazı yapılarda, tesisat uygulamalarına gereken önem verilmeyip, yanlış veya verimsiz uygulamalara yer verilebiliyor. Buna bir olumsuz  örnek de; birçok  yeni konutta kombi ile ısıtma yapmak moda haline gelmesiÉ Hem de bu seçimin, "çok da iyi bir tercihmiş gibi sunularak", ülkemiz insanında yanlış bir izlenim ve alışkanlık oluşturulması çok can sıkıcı. Ancak buna karşın prestij tipteki önemli ticari veya endüstriyel yapılarda ise, mükemmel sistemlerin uygulandığını görüyoruz. Zira sektörümüzün bu noktada oldukça iyi bir alt yapıya sahip olduğu da  muhakkak...

Belirttiğim  sorunların  çözümünde mekanik tesisat firmaları olarak bizler, doğru bilgileri  sektöre aktararak, bilgilendirme  ve eğitim çalışmalarını artırmak zorundayız... Bunun için sivil toplum örgütlerinde görev almanın, oralardaki birikimi bünyemize, kendi deneyimlerimizi sektöre aktarmanın en sağlıklı yöntem olduğunu düşünüyorum. Firma ortaklarımızdan A.Levent Kuzay üç yıldır  İSKİD yönetim kurulunda aktif olarak görev yapıyor. Kurulma aşamasında olan Mekanik Tesisat Müteahhitleri  Derneği (MTMD)?nin kurucu üyeleri arasındayız. Benim Türk Tesisat Mühendisleri Derneği üyeliğim ise uzun yıllara dayanıyor.  Firmaların tüm bu sosyal çalışmaları yapmaları, gerek sektöre katkı sağlamak, gerekse kendi bünyelerine bilgi taşımak  ve daha etik, daha verimli çalışmalarına olanak tanıyor.

Farklı pazar alternatifleri yaratmalıyız

2007 yılı itibariyle yurtdışı projelerinde yer almak için çalışmalarımıza başladık. Türkmenistan?daki otel inşaatındaki çalışmalarımız şu anda devam ediyor. Tek bir pazara bağlı kalmamak, yaşanabilecek  yurtiçindeki krizden/krizlerden etkilenme riskini en aza düşürmek gerektiğini, bugün Türkiye?de iş sahibi olan hatta olmayan herkes artık çok iyi biliyor. Yaşadığımız ekonomik krizler bizlere farklı pazar alternatifleri yaratmamız gerektiğini açıkça gösterdi. Ancak öncelikle ulusal kaynaklı çalışmalardan da vazgeçmememiz gerektiğini asla unutmamalıyız.