Söyleşi: Danfoss Türkiye İklimlendirme Çözümleri Kıdemli Satış Müdürü Gökçen Kesgin Öztuğ

Oda termostatı ve TRV gibi iç ortam sıcaklık kontrol ürünlerinin kullanımı birçok Avrupa ülkesinde zorunlu
Danfoss, daha iyi bir gelecek inşa etmek için yarının dünyasını şekillendiren teknolojiler geliştiriyor. Enerji verimli teknolojiler, toplum ve endüstrilere, binalarda ve evlerimizde daha sağlıklı ve daha konforlu ortamlar oluşturmak ve israfı azaltarak daha fazla gıda tedarik etme olanağı veriyor. Bu sayımızda Danfoss Türkiye İklimlendirme Çözümleri Kıdemli Satış Müdürü Gökçen Kesgin Öztuğ ile Danfoss’un sunduğu Termostatik Radyatör Vanaları ve oda termostatlarını, bu ürünlerin sağlayabileceği avantajları konuştuk…
“TRV’lerin olmadığı ısıtma sisteminde, kullanılmayan odalar aşırı ısınır ve enerji boşa harcanır”
Termostatik Radyatör Vanası (TRV), radyatörlü ısıtma sistemlerinde el ile kontrol edilen vanalara alternatif olarak kullanılan otomatik radyatör vanasıdır. TRV’ler içerisinde oda sıcaklığını algılayan bileşenleriyle oda sıcaklığını istenilen değerde ayarlama, sabit tutma ve istenildiğinde değiştirme imkanı verir. TRV, oda sıcaklığını algılayarak, istenen sıcaklığı korumak için radyatörden ısı çıkışını otomatik olarak ayarlar böylece konforlu bir ısınma ve enerji tasarruf sağlar. TRV’lerin olmadığı ısıtma sisteminde, kullanılmayan odalar aşırı ısınır ve enerji boşa harcanır.
İki ürünün birlikte kullanılması ilk yatırım maliyetini artırıyor gibi görünse de kısa sürede enerji giderlerinde sağladığı tasarruf ile bu maliyeti karşılamaktadır, ürün geri ödeme süresi çok kısadır. Konforlu ısınma ve çevreye sağladığı katkılar da (CO2 salınımı azaltma v.b.) ürünlerin diğer artıları olarak düşünülmeli. Salford Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği Enerji Evi testlerinde iki ürünün bir arada kullanılmasıyla yüzde 50 enerji tasarrufu elde edildiği ispat edilmiştir. Yapılan çalışmalar, sıcaklık kontrolörlerinin yaklaşık bir ısınma sezonunda kendi maliyetini ödediğini ortaya koymaktadır.
“%50 enerji tasarrufu fırsatını kaçırıyoruz”
Isınma için yenilenemeyen enerji kaynaklarını kullanan ve özellikle enerjide dışa bağlı olan ülkemizde oda termostatı ve TRV’lerin kullanılmaması hem ekonomik hem çevresel açıdan birçok olumsuz sonuca yol açıyor. Ekonomik açıdan bakıldığında daha fazla enerji kullanımı Türkiye’nin cari açığına ekstra yük olurken, çevresel açıdan ise özellikle iklim değişikliği yaşanan günümüzde geri dönüşü olmayan sonuçlara sebep oluyor. Özetlemek gerekirse, bireysel ısıtma sistemlerinde oda termostatı ve TRV'leri kullanmayarak karbondioksit salınımlarını azaltma ve enerji tüketiminde yüzde 50 tasarruf fırsatını kaçırıyoruz.
“ErP konusunda atılması gereken daha çok adım var”
Ülkemizde Enerji Verimliliği Kanunu ve Kanuna bağlı yönetmeliklerle 2 bin metrekare üzerindeki yeni binalarda ısıtma sistemlerinin, merkezi sistem olarak tasarlanması ve sıcaklık kontrol ekipmanlarının kullanılması zorunlu. Ancak ülkemizde hala büyük oranda bireysel ısıtma sistemleri ile kullanılan konut stoku mevcut.
Avrupa Birliği ülkelerinde çevrenin daha fazla korunması ve emisyon değerlerinin azaltılması amacıyla uygulanan Energy Related Products -ErP (Enerji ile ilgili ürünler) Yönetmeliği’nin yeni fazları ülkemizde de uygulanmaya başlasa da atılması gereken birçok adım var. Öncelikle enerji verimliliği ile ilgili Binaların Enerji Performansı Direktifi (EPBD) uygulamaları bireysel sistemleri de kapsayacak şekilde genişletilmeli. Direktiflerin yanı sıra son kullanıcılar, bu sistemlerin kullanımıyla ilgili elde edecekleri tasarruf ve çevresel etkiler açısından bilinçlendirilmeli.
“Oldukça güçlü bir portföye, üretim gücü ve tedarik sistemine sahibiz”
Gerekli adımların atılması durumunda Danfoss ve diğer sektör paydaşlarımızla ülkemizin ihtiyacını karşılama anlamında yüzde 100 yeterli olacağımızı düşünüyoruz. Gerek ürün çeşitliliği gerek ürünlerimizin teknolojisiyle bireysel, toplu ya da ticari konut fark etmeksizin her türlü yapının ve kişisel ihtiyaçların giderilmesi anlamında oldukça güçlü bir portföye, üretim gücü ve tedarik sistemine sahibiz.
“Mevcut engeller kaldırılıp belirli bir sistem kurulduktan sonra bunun olumlu geri dönüşleri ne kadarlık bir sürede olur?” derseniz, ilgili kanunlar ve yönetmelikler yayımlanır yayımlanmaz sonuçları ilk günden itibaren görmeye başlarız diyebiliriz. Bu durum ilk adımda bireysel konutların ısınma konforunda yaşanırken sonraki haftalarda enerji faturalarında yaşanır. Aynı şekilde ülkemizin genel anlamda enerji kullanımı ve maliyetlerinin düşüşü olarak karşımıza çıkar. Orta vadede ise enerji kullanımının düşüşüne bağlı olarak azalan karbon salınımıyla da olumlu çevresel etkileri almaya başlarız.
Bilindiği üzere oda termostatı ve TRV gibi iç ortam sıcaklık kontrol ürünlerinin kullanımı birçok Avrupa ülkesinde zorunlu. Avrupa Birliği’nde bu ürünlerin kullanımıyla ilgili birçok yönetmelik ve teşvikler yayımlanıyor. Avrupa’da Binalarda Enerji Performans Direktifi’nin 2018’deki revizyonu, üye ülkelerin konutlarda kazan-kombi gibi ısı kaynaklarını değiştirirken; TRV gibi sıcaklık kontrol ekipmanlarının kullanımını şart koşmaktadır.
“Isıtma sistemlerinde tasarruf elde etmemizi sağlayacak birçok ürün ve teknoloji mevcut”
Dünyamız, ülkemiz ve ekonomimiz için merkezi ısıtma sistemlerinin yanında bireysel ısıtma sistemleri için de yönetmelikler gerekli. Bugün ülkemizde ısıtma sistemlerinde tasarruf elde etmemizi sağlayacak birçok ürün ve teknoloji mevcut. Ancak alışkanlıklar, farkındalık eksikliği ya da yönetmeliklerin yetersiz kalması dolayısıyla bu sistemleri yeterince kullanamıyoruz ve tasarruf edebileceğimiz enerjinin büyük bir kısmını israf ediyoruz.
ERP yönetmeliği ile yoğuşmalı kombi kazanların zorunlu hale geldiği ülkemizde, konvansiyonel cihazlar değiştirilirken cihazlara oda termostatı ve TRV montajı yapılması büyük önem taşıyor. Enerjide dışa bağımlı ülkemizin enerji tasarrufuna ve enerji maliyetleri ile baş etmekte zorlanan son kullanıcılara sağlayacağı tasarruf oranı aşikarken bu anlamda gereken adımlar atılmalı ve tasarruftan elde edilecek potansiyeli ortaya çıkarmalıyız.