Metin Akdaş: 2000 yılında 1998’den beri gelen bir daralma söz konusuydu. Biz biraz daha genç bir firma olduğumuz için krizden etkilenmemiz üretici firmalara göre biraz daha düşük oldu. Biz pazarı gittikçe genişleyen bir firmayız. 2000 yılını çok iyi geçirmedik ama şu an itibariyle hedefleri yakalamış durumdayız. Yıl sonuna kadar % 10’da üzerine çıkacağız. Bunda tabiki Denizli’deki şubenin açılmasının da katkısı oldu. 1999 haziranında mevcut firmaya ortak olduk. O yılı altyapı yatırımlarıyla geçirdik. 2000 yılında orayı Show room anlamında yeniden düzenledik. Teknik kadrosunu güçlendirdik. Proje takip eder duruma getirdik. Denizli’deki diğer yalıtım firmalarının kalite anlamında üzerine çıkardık. Pozitif Yalıtım’ın 1999 yılı cirosu ile 2000 yılı cirosu arasında 4 kat bir artış söz konusu. Orada taahahüt ağırlıklı çalışıyoruz. Oradaki yapılanmamız Denizli ve ilçelerine hitap eder nitelikte, dolayısıyla sadece satış bağlamında baktığımızda bize yetmeyecekti. Zaten Pozitif Yalıtım 1995 yılında kurulduğundan beri uygulamacı özelliğini ön planda tutmuş. Bunu da çok iyi kullandık. Orada zaten pozitif bir inançta vardı yatırımcılarda. Akça Holding Menderes Tekstil’de kojenerasyon ünitesi kuruldu, ses ve ısı yalıtımı işlerini yaptık. Aygören İnşaat’ın yaptığı 9 katlı çok büyük bir kat otoparkının yalıtım ve alışveriş katının dekorasyon işlerini yapıyoruz. 9000 m2 teras ve temel yalıtımı yaptık. 6000 m2’de dekoratif asma tavan uygulaması yapıyoruz. Denizli biliyorsunuz sanayi kenti endüstriyel tesislerde çok yoğun işlerimiz var. Su yalıtımı ve asma tavan ağırlıklı çalışıyoruz. Isı yalıtımı Denizli’de çok fazla oturmadı. Zemin epoksi kaplama, zemin sertleştirme, korozyon önleme gibi işler yapıyoruz. Tahmin ediyorum önümüzdeki yıl daha da büyüyeceğiz. Bizim gibi firmanın Denizli’de alternatifi yok. Kalite, teknik, müşteriye bakış, sektöre bakışımızda farklı olmaya çalışıyoruz. Biz nalbur değiliz. Bize mal almaya geleni bir saat misafir ederiz malzemeyi tanıtırız, detay üretiriz, çözüm üretiriz. Farklı bir ürün alır gider. Asıl amacımız doğru malzemeyi, doğru yerde, doğru kişilere kullandırtmak. İzmir’e gelince biz yalıtım sektörüne 1993 yılından itibaren girdik. 1995’de iğme kazandı, hem satışa hem uygulamaya ciddi anlamda önem vermeye başladık. Kadromuzu uygulamadan sıyırıp tamamen satışa yöneldik. Dinamik artık uygulama işini kendi yapmıyor. Fakat bizim yanımızda çalışmış, emek sarf etmiş, yanımızdan bir yalıtım uzmanı olarak ayrılmış arkadaşlarımız bizim alt uygulama taşoronlarımız, bayilerimiz olarak çalışıyorlar. Böyle çalışan 4 arkadaşımız var. Bunların dördü de Dinamik ekolüyle yetişmiş arkadaşlar. Bizler gibi düşünürler, bizler gibi çözüm üretiyorlar. Bu arkadaşların olması bizi bir anlamda rahatlatıyor. Çünkü yalıtımdaki en büyük sorunlardan bir tanesi yetişmiş kalifiye elemanın olmaması. Uygulama işi babasından, ağabeyinden öğrenmiş insanların elinde, bunu da kırıyoruz. Artık elinde bir şaloma bir tüp olan uygulamacı yerine daha güçlü araçlarla donanmış ekipler yetiştiriyoruz. Örneğin ses konusunda çalışan arkadaşlarımızın elinde bir çok ses şiddeti ölçer aletler var. Buradaki potansiyelimizi de gittikçe geliştirdik. Artık uygulama anlamında biraz daha bölgesel çalışıyoruz. Bunların bize verdiği rahatlıktan dolayı biz satıştaki ufkumuzu genişlettik. Artık sadece Ege bölgesine değil tüm ulusal pazara hitap eder duruma geldik. Bizim geldiğimiz noktanın gereği olarak üretim yapmamız gerekiyor. Bu kriz içinde al-sat, firmaları bir yerden sonra götürmüyor, kar marjları son derece düştü, firmalar artık genel giderlerine çalışır hale geldi. Bizim bir alt yapımız var, teknik kadromuz var, müşterilerimiz var, bunlarla çok iyi ilişkiler içindeyiz. Artık belli bir güce geldik, öz kaynaklarımız da var. Bizim de artık bu işe soyunmamız gerekiyordu. Yaklaşık bir yıl önce çalışmaları başlattık. 2002 yılı içinde önce Tire’deki sonra Kemalpaşa’da ki devreye girecek. Bu fabrikalarda birbirini tamamlayan ürünler üreteceğiz. Havalandırma alanına hitap eden yalıtım malzemelerini üretir pozisyona gelecek, bazı ürünler var, Avrupa’da birlikte satılıyor. Malzemeyi yalıtımı yapılmış montaja hazır satın alıyorsunuz. Artık şantiyede imalat yerine, (tesisat mühendisleri için konuşuyorum), projesine uygun imalatı yapılmış ürünleri şantiyede montaj yapar hale gelinecektir. Müteahhit artık şantiyede imalat istemiyor. Türkiye’de kompozit malzeme yok, ürünleri tek tek bir araya getirip şantiyede birleştiriyorsun, üretimimiz bunu ortadan kaldıracak.
Yalıtım: Sizin eğitime çok önem verdiğinizi biliyoruz, eğitim anlamında ne gibi çalışmalarınız olacak?
Metin Akdaş: Bu yıl Kasımın sonuna doğru, yalıtım konusunda bir seminerimiz olacak. MMO ve ESSİAD’ ın bünyesinde sürekli seminerler yapıyoruz. Oralarda konular çok farklı oluyor. Bazen de Vergi Mevzuatı gibi bir konuda mali müşavirden bilgi alıyoruz. Şirket içi eğitime önem veriyoruz. Burada hem DESEM hem de MMO’ nun eğitim merkezi var, oralarda yapılan eğitim çalışmalarına sürekli elemanlarımız katılıyorlar. Örneğin depocu arkadaşımız gidiyor ‘Stok Yönetimi’ hakkında eğitim alıyor, muhasebeci arkadaşımız gidiyor, ‘Finansal Yönetim ve Muhasebe Tekniği’ hakkında bilgi alıyor. Bu eğitimlere önem veriyoruz çünkü eğitimli kadroyla başarı daha çabuk elde ediliyor. Ürün eğitimini ise arkadaşlar buraya gelen problemlerle birlikte yaşayarak alıyorlar. Esas önemli olan arkadaşımızın girişken, açık, insiyatif kullanabilen, gerektiğinde agresif olabilecek duruma gelmesi. Yıllardır yaşayarak gördük ki bizim anlatmamızla olmuyor, dışardan uzman birinin bu eğitimi vermesi bize daha mantıklı geliyor. Bu eğitimlere ben de katılıyorum, çünkü iyi bir mühendis olabilirim ama firma yönetimi çok farklı şeyler. Süreç içersinde bazı şeyleri yaşayarak öğrendik ama teknik eğitimini almak gerekiyor. Bizim kadromuzun büyük bir kısmı üniversite mezunu, gelişmeye açık, eğitime açık insanlar.
Yalıtım: Denizli’den sonra bölgede başka bir kente gidecek misiniz?
Metin Akdaş: Bizim Bodrum ile ilgili düşüncelerimiz var, bölgede sistemimizi yaymaya çalışıyoruz. 2001 yılında Bodrum’da bir şube açmayı düşünüyoruz. Onun yapısı nasıl olacak belli değil, belki Denizli’de ki gibi ortaklık, belki de biz doğrudan gidip şube açacağız. Bodrum bu bölgede Denizli’den sonra gelişmiş, artık Muğla’nın da ötesine geçmiş bir yerleşim yeri. Bodrum’da turizm yatırımcılarına yönelik çalışmalarımız olacak. Onun dışında bir yer düşünmüyoruz. Gidiyorsan bir yere deponla, ekibinle, ofisinle, teknik alt yapınla gideceksin, o zaman bir anlamı olur diye düşünüyoruz.