Soğutma Sektörünün İhracat Hacmi Günden Güne Artıyor
Gıda muhafazasına yönelik olarak üretilen soğutma ünitelerinin uluslararası tedarikçilerinden biri olan Ahmet Yar A.Ş., ürünlerin geliştirilmesine yönelik yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Ahmet Yar Teknik Müdürü Halit Salaçin konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Soğutma sistemleri üretimine yönelik Ar-Ge çalışmaları yapan firmalardan biri olarak, bu anlamda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Halit T. Salaçin: Bir işletmede evrensel bilim ve teknolojinin gelişip ilerlemesinin ön şartlarından biri bunun için gerekli alt yapının oluşturulmasıdır. Günümüzde tüm alanlar ve geliştirilen tüm sistemler, giderek daha çok bilgiye dayalı hale geliyor. Bilgiye dayalı sistemlerin en önemli özelliği; bilginin istenilen zamanda, istenilen miktarda ve istenilen kalitede üretilmesidir. Elde edilen bu bilginin ürüne yansıma ve aktarılma süreci bir bütün olarak Ar-Ge çalışmalarını ifade eder. Bu nedenle hızla değişen pazar şartlarında şirketimizin yenilikçi yapılara uyabilmesi için araştırma ve geliştirme çalışmaları en fazla önemsediğimiz konuların başında gelmektedir. Fabrikamızda 10 kişi Ar-Ge mühendisi olarak çalışmaktadır. Ar-Ge departmanımızda yeni ürün tasarımı ve mevcut ürünlerin geliştirilmesi için kullanılan ekipmanlar ve programlar, kaliteyi sunabilecek niteliktedir.
Geçtiğimiz yıl laboratuvar yatırımlarınız oldu.Laboratuvarlarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Halit T. Salaçin: AB normlarına sahip üç laboratuvar projemiz vardı. Bir yıl önce, ASHRAE standartlarına uygun bu laboratuvarları Bristol Üniversitesi Isı Tekniği Bölümü Laboratuvar Sorumlusu Öğretim Üyesi Prof. Dr Judith Evans ile ortak çalışmalarımız sonucu kurduk. Tüm ürünlerimizin testlerini yaparak başarılı sonuçlar elde ettik. Bu imkan sayesinde EN 441 normuna uygun tüm modüller gerekli testlerden, deneylerden geçirilerek geliştirildi ve ürünlerimizin performanslarını standartların da üzerine çıkarttık.
Muhafaza edilecek gıda maddeleriyle bire bir aynı özelliği taşıyan "test pack"ler kullanılarak, ürettiğimiz ticari ve endüstriyel ürünlerimizin tüm performans testleri bu laboratuvarlarda yapılıyor. Isıl değerler 72 farklı bölgeden alınırken, kalorimetrik ölçümlerle birlikte, muhafaza edilmesi planlanan ürün çevresinde olması gereken federal standartlardaki hava sürati dahi kontrol altında tutuluyor. Ayrıca gaz devresindeki flow-meter?lardan alınan bilgiler sonucunda, reel performanslar elde edilerek kayıt altına alınıyor. Bristol Üniversitesi ve Ahmet Yar A.Ş birlikteliği ile oluşturulan bu laboratuvar, sertifika verebilecek nitelikte olup, soğutma sektörüne faydalı olacağına inanıyoruz.
Enerji kavramına bakışın ve yaklaşımların değiştiği bir dönemde, üretim planlamanızda, yatırımlarınızda ne tür gelişmeler yaşanıyor?
Halit T. Salaçin: Enerjinin günlük yaşantımızda çok büyük bir yer tuttuğu ve öneminin giderek artığını bugün hepimiz çok iyi biliyoruz. Soğutma grupları bir işletmede en fazla enerji tüketen cihazlar arasında yer alırlar. Bu nedenle soğutma cihazlarında enerji ne kadar bilinçli kullanılırsa, maksimum tasarrufu ve verimi o zaman yerine getirmiş oluruz.
Soğutma alanında enerji tasarrufu öncelikle mükemmel bir izolasyonla başlar, optimize edilmiş bilimsel anlamda seçilmiş makine ve elamanlarıyla devam eder ve kontrol sisteminin üstünlükleriyle sonlanır. Endüstriyel ve ticari tip soğutma yatırımlarında verimliliği belirleyen en önemli unsurlardan birisi gider maliyetlerinin mümkün olduğunca düşük tutulmasıdır. Bu ise ancak tasarrufu sağlayacak etkin bir kontrol sisteminin kullanılmasıyla mümkündür.
Enerji tasarrufunu etkileyen önemli maddeleri şöyle sıralayabiliriz;
1- Elektronik ekspansiyon valfi
2- Frekans konvertörü
3- Regülasyon kontrolü
4- Defrost kontrolü
5- Enerji Analizörü
Firmamız son yıllarda soğutma tesislerinde elektronik ekspansiyon valfleri kullanarak tam regülasyona sahip ve ihtiyaca göre hareket eden sistemleri uygulamaktadır. Özellikle enerjiye doğrudan etkisi olan defrost kontrolünde de nem bariyerleri kullanarak, ısıtma ihtiyacını minimum seviyeye çekmektedir.
Ayrıca harcanan enerjiyi sürekli takip ederek gereksiz harcamayı anında tespit eden ve olası problemleri anında cep telefonlarına mesaj olarak gönderen ve uzaktan telefonla müdahale edilebilen sistemler kurmaktadır.
Soğutma sektörümüzün ihracatı son yıllarda artış gösteriyor.Ahmet Yar?ın ihracat faaliyetlerine düzeyde?
Halit T. Salaçin: Soğutma sektörü son dönemlerde çok ciddi bir ihracat atağı ile canlandı. Özellikle firmamız üretiminin %70?ini ihraç eden, iç piyasada da %60 oranında pazar payına sahiptir. Hızlı bir değişim içinde olan dünyada, soğutma teknolojisindeki yenilikleri yakından takip ederek, bu yeniliklerin en kısa zamanda üretimde uygulanmasını sağlamayı benimseyen firmamız, sadece yerli yatırımcılar tarafından değil, yabancı yatırımcılar tarafından da tercih edilen bir marka konumundadır. Bununla birlikte tüketici bilincinin artması, bizim gibi prensiplerinden ödün vermeyen ve sağlam bir altyapıya sahip firmalar açısından olumlu olurken, geçici diye adlandırabileceğimiz gerek yaptığı işin bilincinde olmayan gerekse de müşterilerini yeterli ölçüde olumlu nitelikte yönlendirmeyen firmalar için de sonun başlangıcı niteliğini taşıyor. Ancak şu andaki şartlara bakınca; ürünün kalite rekabetiyle değil de fiyat rekabetiyle gündeme geldiğini görüyoruz.
Yürürlükte olan standartların son iki yıldaki değişimi göz önüne alınırsa, yeniden gözden geçirilip, uluslararası standartlarla güncellenmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle insan, çevre sağlığı ve güvenliği göz önüne alınarak, ürünlerin dünya standartlarında üretilmeleri gerekir. Bunun için de, -şu anda kısmi olarak yapılıyor aslında- AB normlarından faydalanılmalı ve bu normların tüm firmalar için geçerli olması sağlanmalıdır. İşte bu noktada adil rekabet sağlanıp, haksız rekabet önlenecektir.
Bu noktada bir örnek vermek isterim; işletmemizin kaynak bölümündeki usta kadrosundaki elemanlarımızın tamamının TÜV kaynakçı sertifikaları bulunuyor. Bu sertifika bir yatırım ve bir bedeldir, şirketimiz de bu bedeli ödüyor. Bu tür sertifikalara sahip olmayan firmaların da standartlar gereği çabalamaları, ürünlerini uygun koşullarda üretmeleri gerekir. İşte o zaman pazarda eşit şartlarda şansımız olur.
