Header Reklam
Header Reklam

'Soğutma sektörü yedek parça ithal ederek montaj yapan bir sektör görünümünden kurtulmalı'

26 Haziran 2008 Dergi: Temmuz 2006
'Soğutma sektörü yedek parça ithal ederek montaj yapan bir sektör görünümünden kurtulmalı' Büyük firmaların yanı sıra küçük ve orta ölçekli firmalara yönelik uzun vadeli finansman ihtiyacına çözüm yaratacak ve büyümeyi kalıcı hale getirebilecek finansal enstrümanlar yaratılamadı

Türkiye’deki soğutma sanayi sektörü özellikle montaj ağırlıklı bitmiş mamul üretimi ve endüstriyel soğutma taahhüdü konusunda son yıllarda çok yol aldı. Burada özelikle girişimci bir ruha sahip işadamı kültürü, görece artış gösteren mesleki formasyon etkili oldu.

Avrupa da özellikle Doğu Avrupa ülkelerine göre ön plana çıktı. Ancak ne yazık ki bu daha çok kimi şirketlerin ve bazı mesleki örgütlerin kendi yollarını ve bazı meslektaşlarıyla ortak bir rota çizmeye çalışması şeklinde oldu. Bu ilerleme devlet kademelerinde bir yol haritasına dayalı perspektife dönüşemedi. Büyük firmaların yanı sıra küçük ve orta ölçekli firmalara yönelik uzun vadeli finansman ihtiyacına çözüm yaratacak ve büyümeyi kalıcı hale getirebilecek finansal enstrümanlar yaratılamadı. Aslında bu durum bugün bir turizm, bir otomotiv ya da başka ana kollardan herhangi birisi için geçerli olan endüstriyel soğutma için de söz konusuÉ Dolayısıyla sadece montaj, kalifiye ve ucuz işgücüne dayalı montaj ve taahhüt odaklı, ar-ge’den uzak bir büyümenin ne kadar süreceğini hep beraber göreceğimizi söyleyebilirim.

Rekabetin tanımlı bir zemini olmalı

İç piyasada yoğun ve zaman zaman tatsızlaşan bir rekabet yaşandığını görebiliyoruz. Büyüyen iç piyasayla birlikte, büyüyen bir rekabet. Bu noktada söyleyeceklerim yanlış anlaşılmasın. Rekabet hep olacak ama bu rekabetin tanımlı bir zemini olmalı. Bugün TSE belgesiz ya da CE belgesiz hiçbir ürünün piyasada satılmaması gerekiyor. Ancak bu kontrol edilemiyor ve denetlenemiyor. Hemen hepimiz küçük işyerlerinden atölyelerden çalışarak üretime başladık, bu noktalara geldik. Küçük ölçekli bir firma olarak da insan hayatına ve çevreye zararsız , özenli şeyler üretilebileceğini düşünüyorum. Buradaki asıl nokta, niyet ve standardizasyondur. Diğer bir konu ise sektöre yabancı firma girişi henüz çok az. Dolayısıyla 5 yıl sonra hiç kimse şimdiki kadar rahat olmayabilir. Söylediklerimden bu girişe karşı olduğum düşünülmesin. Bizzat bunun hem firmam hem de ülkem için bir fırsat ve büyümenin, ilerlemenin farklı bir yanı olduğunu düşünüyorum. Bunun için yeterince organize olabiliyor muyuz? Ortak üretim, ortak satın alma, ortak pazarlama ya da ihracat gibi aşamalarda güç birliği yaratarak yolumuza devam etmek yerine kişisel bazda büyüyoruz. Örneğin Avrupa’da satılan soğuk oda cihaz sayısı yaklaşık 500.000 adet ama Türkiye bunun sadece yüzde 5’ini üretebiliyor. Bu açıdan çok yakın zamanda büyük üreticilerin satın alma ya da üretim yolu ile kapımızı çalacaklarını düşünüyorum. Buna ülke olarak hazır mıyız?

Asıl üzerinde durmamız gereken noktanın bu olması gerektiğine inanıyorum.

Daha çok çalışmamız gerek, daha fazla üretebilmeli ve dünyanın herhangi bir noktasında anılabilecek kadar konumuza hakim olmalıyız

Sektörümüzde ileri teknolojiye dayalı, yüksek seviyede yoğun bir ar-ge faaliyeti yapılmıyor. Daha çok ürün gamının standardizasyonu ve çeşitlenmesine yönelik çalışmalar sürdürdüğümüz bir gerçek. Bir de Avrupalı büyük üreticilerin izlenmesine yönelik faaliyetler var tabiiÉ Soğutma sektörü yedek parça ithal ederek montaj yapan bir sektörel görünümden kurtulmalı, otomotiv sektöründe olduğu gibi güçlü ve yaygın bir yan sanayi oluşturmalı.Yakın zaman kadar sektörde devamlı eleştirilen Çin’in soğutma konusunda devasa adımlarla ilerlediğini görebiliyoruz. Beş altı adet kompresör üreticisi var. Vidalı da dahil olmak üzere farklı tipte on binlerce kompresör üretiliyor. Kompresör üretiminin beyaz eşyada tek bir marka ile sınırlı olduğu ve üretimi bırakın niyet ya da söylentisinin dahi konuşulmadığı bir coğrafyada gelişmiş bir ar-ge den söz edilmemeli diye düşünüyorum.

Refmac olarak bizim de yaptığımız ürün standardizasyonu ve çeşitliliği artırmak. Bu çalışmayı önemsemediğim anlamına gelmiyor. Üç personelimiz, yıllık bir plan ve bütçe dahilinde çalışan bir ar-ge departmanımız var. Ciromuzun yüzde 2’sini her yıl ar-ge’ye ayırıyoruz. Minumum 50 adam/saat teknik eğitim planımız var ve bu reel bir şekilde ilerliyor. Bardağın hep boş yanından söz ettiğim düşünülebilir. Söylemek istediği şey şu; böbürlenmek için henüz erken, daha çok çalışmamız gerek, daha fazla üretebilmeli ve dünyanın herhangi bir noktasında anılabilecek kadar konumuza hakim olmalıyız.

Ancak sektör bu yıl tam gaz yola devam etti

Hedefimiz 2010 yılında soğuk oda cihazları üretiminde sektör lideri olmak ve Avrupa’da bilinen 15 markadan biri haline gelmek. 6 yıldır bu hedef doğrultusunda çalışıyoruz. Halen 47 kişilik bir çalışan kadromuz Antalya ve Ankara da birer satış ve teknik servis ofislerimiz var. Bölgesel bayilik konusunda hızla devam eden ve bu yıl sonuna kadar 10 bölge bayiliğine çıkacağımız bir bayi organizasyonumuz var. Bir kaç yıl sonra sektörde örnek gösterilebilecek bir çok yeniliğe imza atacak farklı bir anlayışla yeni bir servis organizasyonu kuruyoruz.

Bu yılın ilk çeyreği, üretim yerimizin 3000 m2 ’lik yeni bir fabrika sahasına geçişi nedeniyle satışlar açısından düşük profilli seyretti. Ancak sektör bu yıl tam gaz yola devam etti. Ta ki haziran develüasyonuna kadar. Bundan sonra olacakları hep beraber göreceğiz. l

Ropörtaj ÖZDEN ÖZKAN

Etiketler


Slider Altına