Netes Mühendislik Kalibrasyon Laboratuvar Yöneticisi Mehmet Canay: 'Test, Ölçme, Kalibrasyon faaliyetlerinde çözüm odaklı yaklaşım ve uzmanlık gerekiyor'
Test ve ölçüm teknolojileri alanında 20 yıllık tecrübenin kilometre taşları
Netes, kurucusu ve halen Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Necdet Şerifoğlu’nun öncesindeki bilgi birikimi ve tecrübesinin ışığında 1993 yılında kuruldu. Satış organizasyonunu yeni şube ve bayilikleri ile güçlendiren Netes, 1997’de kalibrasyon laboratuvarını kurdu. Laboratuvarımızın yatırım değeri 2 milyon USD hacmine ulaştı. 2000 yılında alanında en geniş ürün yelpazesine sahip ve itibarı uluslararası kabul gören Fluke firmasının tek yetkili dağıtıcısı olarak bir anlaşma imzaladı. 2004’te firmanın iş süreçlerinin kalite standartlarına uygun olarak yürütüldüğü, ISO 9001 belgesi ile tescillendi. Netes, 2005’te ise Fluke Biomedical grubunun Türkiye Temsilcisi oldu. Böylelikle biyomedikal, Netes için ana faaliyet gruplarından biri oldu. 2008’de yine alanında değerli bir marka ve ürün grubu Tektronix’in Türkiye’deki tek yetkili dağıtıcısı ve yetkili servisi olan Netes, ürün ve hizmetlerinin yaygın tanıtımı ile cihaz ve sistemler hakkında etkin bilgilendirme amacıyla geçen yıl “Tanıtım TIR’ı”nı hizmete sundu. Netes Mühendislik’in Distribütörlüğünü yaptığı Fluke Corporation, Tektronix, Keithley ve Ametek Firmalarına ait 200 civarında cihazı sergileyen “Netes Test ve Ölçüm Teknolojisi Mobil Tanıtım Aracı”, şimdiden yüzlerce firmaya ulaştı ve etkin bilgilendirme faaliyetlerinde bulundu. Görev alanı tüm Türkiye coğrafyası olan mobil tanıtım aracımızda teknik uzmanlarımız, durak noktalarındaki firmaların faaliyet alanları ve taleplerini göz önüne alarak oradaki teknik elemanlara uygulama örnekleri ile seminerler veriyor.
Tanıtım kataloglarından farklı olarak bu mobil teşhir mağazasında cihazları kullanma ve olası sorularının yanıtlanması olanağını bulan kullanıcılar, çok daha fazla fayda elde edebiliyor. Bugün Netes, Türkiye’de 40’a yakın uluslararası markayı temsil ediyor, 20’si mühendis olmak üzere 60 kişilik uzman bir kadroya sahip bulunuyor. Özetle Netes, kendi bünyesinde en geniş yelpazede test ve ölçüm cihazları satış ve teknik servisini veren, bununla beraber akredite kalibrasyon laboratuvar hizmeti sunan Türkiye’deki en güçlü firma konumundadır diyebiliriz.
Netes’in beş ana hizmet grubu
Biomedikal bölümü; hastanelerin kalibrasyon ihtiyaçlarına yönelik kalibrasyonun teminine yönelik hizmet sunuyor.
Biomedikal bölümümüz, hastanelerin, laboratuvarların kalibratör ihtiyaçlarını karşılar, teknik servis hizmetini verir. Piyasaya baktığımız zaman hastanelerin % 90’ında Fluke Biomedikal’in cihazlarını görürsünüz. Hastane sektöründe iddialıyız. Kalibrasyon hizmeti ise özel hastanelerin çoğunda kendi bünyelerinde hallediliyor.
Kalibrasyon: Kalibrasyon laboratuvarımızda; elektriksel, boyutsal, sıcaklık, terazi, basınç ve tork ölçümleri başta olmak üzere termal kamera, kuvvet, hacim, nem ve yüksek frekans kalibrasyonları yapılıyor.
Test ve Ölçü Aletleri: En geniş ürün yelpazesi ile bir satış programına sahibiz. Bunun içinde Hightech grubu, yani üst düzey cihazların satışını yapan birimimiz ve endüstriyel alanda uzmanlaşmış, endüstrinin ihtiyaçlarını çok iyi tanıyan endüstri birimimiz mevcut.
Eğitim Setleri: Özellikle üniversitelere yönelik eğitim grubu cihazlarımız var. Ayrıca anahtar teslimi laboratuvar kuruyoruz. Kurulan üniversite sayısı ve ilgili öğretim üyeleri arttıkça eğitim grubumuz da bu alandaki çalışmalarını çeşitlendirerek artırıyor. Bugünün öğrencileri çok şanslı. Eğitim setleri, yetişen nesle çok büyük bir avantaj sağlıyor.
Teknik Servis: Teknik servisimizin de TSE’den hizmet yeri belgelendirmesi mevcut.
Lehim ve Lehim Sökme İstasyonları: Bu grubumuz; çok kanallı rework istasyonları, sıcak hava üfleme, onarım istasyonları, ön ısıtıcılar, güç kaynakları, havyalar ve duman emicileri kapsıyor.
Ölçme’nin önemi
Ölçme, yaşamın bütün alanlarında “olmazsa olmaz” koşul olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin marketlerdeki tartılar, trafikteki radarlar, alkolmetre, havadaki oksijen miktarı, gaz miktarının ölçümü, tansiyonunuzun ölçümü gibi her alanda bir ölçme işlemi karşımıza çıkıyor. Kalibrasyon da ölçümün doğruluğundan emin olunmasını sağladığı için bir o kadar önemli. Biz, kalibrasyon yaparak, ölçümün doğru ve güvenilir olmasını sağlıyoruz, kalibrasyonu yapılan cihaz için gereken resmi belgeyi veriyoruz.
Sağlık sektöründen örnek verecek olursak; bir röntgen cihazı ile günde yüzlerce insanın röntgeni çekiliyor, bu cihaz hangi dozda X ışını veriyor? Eğer yetkili bir kurum, düzenli olarak cihazın kalibrasyonunu yapıyorsa cihazın uyguladığı X ışını dozu saptanır, düzeltme yapılması gerekiyorsa bunu raporlar, cihazın yetkili firması gelir ve bu değeri düzeltir. Dolayısıyla insanların röntgeni çekilirken doğru doz uygulanır. Aksi takdirde düşük doz uygulandığında röntgen filminden istenilen görüntü elde edilemez, yüksek uygulandığında ise net bir görüntü elde edilebilir, ancak insan vücuduna fazla radyasyon verildiği için kanser riski oluşur. Kalibrasyonun sağlık sektöründeki en can alıcı örneklerinden biridir bu. Tansiyonumuzu ölçüp, o ölçüm sonucuna göre ilaç kullanıyoruz. Peki tansiyon aleti doğru ölçüm yapıyor mu? Tansiyon aleti hatalıysa, normal değerde gösterip ilaç kullanımına yönlendirmeyebilir ve siz tansiyon hastası iseniz ciddi risklerle karşı karşıya kalırsınız.
Pek çok teknolojik ürünün marka değeri de buna bağlıdır. Kalibrasyonu yapılmayan ve kullanılmaya başlandığında istenilen fonksiyonu yerine getirmeyen bir cihazın marka algısı ne olabilir? Savunma sanayisine bakalım; bugün artık askeri araçlarımızı, silahlarımızı kendimiz üretiyoruz. Atış yapan tankın mermiyi doğru yere düşürebilmesi için üretim aşamasındaki tüm parçaların doğru ölçümlerle yapılması lazım. Kesin doğrulukla yapılmadığında her şeyi kaybedersiniz.
Ölçmenin tarihsel yolculuğu
Ölçülendirme gereksinimi Milattan önce (M.Ö.) 6000 yıllara uzanıyor. Mısır Piramitlerinin yapılışından bir örnek vereyim. O dönemde Nil’de kol dirseğinden orta parmak ucuna kadar mesafeyi ‘Royal Cubit’ olarak tanımlamışlar. Bu kol, dirsek uzunlukları için de firavunlar baz alınmış. Yani firavun değişince, bu ölçü de değişebiliyor. Dolayısıyla Mısır Piramitlerinin inşasında bir standart getiriyorlar. Baz olarak kabul ettikleri Royal Cubit’i piramit yapımında çalışan bütün formenlere dağıtıyorlar. Formenler, her sabah işe başlamadan önce ellerindeki cubit’leri royal cubit ile doğrulamak zorundalar. Bunu yapmazlarsa cezası ölüm olduğu için doğrulamama gibi bir şansları olmamış. Ölçüme bu kadar önem verilmiş. Ölçümün gündelik yaşama girişi de Fransız Devrimi’nden sonra hız kazanıyor. Bu dönemde sanayileşme ile birlikte seri üretim başlıyor. Farklı yerlerde üretilen parçalar, aksamlar bir araya getirilebiliyor. Bunun yapılabilmesi için ölçüm birliğinin sağlanması gerekiyor. 18. yüzyıl, “metre” tanımı ile ilgili standardın belirlendiği yüzyıldır. Fransa’da 1 metre, Paris’ten geçen meridyenin dörtte bir uzunluğunun 10 milyonda biri olarak öngörülüyor ve ilk etapta bu, Osmanlı Devleti’nin de aralarında bulunduğu 16 ülke tarafından kabul ediliyor. İlk fiziksel metre, platinyumdan yapılıyor. Bu metrenin bugünkü sistemle ölçüldüğü zaman sadece 0.2 mm hatalı olduğu biliniyor. Yıllarca bu metre kullanılıyor, ilerleyen yıllarda çelik metreler ve çelik cetveller bu metre baz alınarak türetiliyor. Sonraları bu metrenin bir şekilde zarar görmesi riskine karşı, bunu maddeden bağımsız hale getirmeyi düşünüyorlar. Sonra da bir ışığın, havası alınmış bir vakum içinde hareketinin belli bir zaman dilimindeki yolu diye tarif edip bir değer buluyorlar, buna da 1 metre diyorlar. Böylelikle metre, ülkedeki bütün referanslarca izlenebilir oluyor.
Uluslararası Metroloji Enstitüsü BIPM, bütün dünyada yapılan ölçümlerin doğruluğundan ve farklı ülkelerde yapılan ölçümlerin birbirleri ile denkliğinden sorumludur. BIPM’in uzmanları, ulusal metroloji enstitülerinin uzmanları ile beraber çalışarak ülkeler arasındaki ölçüm denkliğini oluşturmak için faaliyet gösteriyor. Türkiye de, TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü (UME) ile BIPM’in faaliyetlerine katılıyor.
Ölçmek önemli, ama öncelikli olan; neyi ölçme ihtiyacında olduğunuzun doğru tespit edilmesidir
Doğru ölçümlemenin öneminin altını çiziyoruz ama ölçme, bir süreç aslında. Doğru ölçme için “neyin ölçümü en iyi hangi cihazla yapılır” sorusunun yanıtını bilmek gerek.
Bunun için Netes’te sürekli eğitimlerimiz oluyor. Zira çok geniş ve sürekli yenilenen bir ürün portföyümüz var. Cihazları çok iyi ve detaylı bilmeniz gerekiyor ki müşterinizi doğru yönlendirebilmelisiniz. Aksi takdirde alıcı açısından sorun olabiliyor. Müşterimiz kendisine osiloskop lazım olduğunu söylediğinde, satış yöneticilerimiz ilk önce “ne ölçeceksiniz?” diye sorar. Çünkü ölçüm yapabilen, benzer görünen pek çok cihaz var. Tam olarak neyin ölçüleceğini bildiğimizde, duruma en doğru cihazı öneririz. Bu çözüm odaklı bir satış stratejisidir ki bu sektörde çözüm odaklı değilseniz yaşayamazsınız.
Müşterilerimize ölçüm cihazını verirken aynı zamanda onu nasıl kullanacaklarını da öğretmemiz gerekiyor. Dolayısıyla haftada en az 4-5 eğitim ya da seminer gerçekleştiriyoruz. Satış ekibimizin rutin olarak firma ziyaret programları bulunuyor. Bu ziyaretlerde yeni ürünleri tanıtılıyor, o ürünlerle nasıl ölçüm yapılabilineceği de anlatılıyor. Her şey kataloga bakılıp çözülemiyor. Bir güç analizörü nerelerde kullanılır, neler ölçülebilinir, enerji kaçakları nasıl önlenir gibi pek çok detaya ilişkin bilgi aktarılarak satışı yönetebilmemiz gerekiyor ki müşteriye fayda üretebilmeyi başaralım. Ayrıca satış sonrasında da müşteri gereksinimlerini karşılayabilmeniz çok önemli. Cihazınızın arızası halinde doğrudan yabancı firma ile temas kurmanız gerekecek mi? Netes, bu konuda hızlı servis çözümleri sunabiliyor. Zaten müşterimizin bu ürünleri garantili alma hakkı bulunuyor.
Kalibrasyon ve ayar kavramlarını çoğu kez karıştırıyoruz
Ölçüm aletlerinin doğru ölçüm yapıp yapmadığına dair firmanın elinde bir belge olması gerekiyor. Buna yönelik işlemlere kalibrasyon diyoruz. Biz kalibrasyon yapıyoruz, ayar yapmıyoruz. Biz cihazın mevcut durumunu raporluyoruz ve buna bir belge veriyoruz. Kalibrasyon konusunda ölçek olarak en geniş yelpazede hizmet veren laboratuvarlardan biriyiz. Kalibrasyon laboratuvarımıza yaptığımız yatırım, TÜBİTAK UME’den sonra geliyor. 40 gigahertz’e kadar kaynak ölçümü, 60 gigahertz’e kadar da uygulanmış olan sinyallerin ölçümünü yapabiliyoruz. Piyasadaki diğer laboratuvarlara da kalibrasyon cihazlarının çoğunu biz veriyoruz. Kalibrasyonla ilgili temel cihazları da sattığımız için hepsinin bir yandan rakibi olarak görülsek de öte yandan çözüm ortağıyız. Kalibratör dediğiniz zaman, Fluke dünyada rakipsiz konumdadır. Dolayısıyla bu cihazları hemen hemen bütün laboratuvara satıyoruz. Arıza yaptığında da bize geliyorlar. Kalibrasyonlarını da biz yapıyoruz. Sadece multimetre, ölçü aleti ve küçük el aletlerinin kalibrasyonları değil, üst düzey cihazların kalibrasyonunu da yaptığımız için; birçok kalibrasyon laboratuvarının kalibratörü de burada kalibre ediliyor.
Cihazın kalibrasyonu yapılınca, cihazın ilk günkü performansına geri döndürüldüğü yanılgısı ile de bazen karşılaşıyoruz. Kalibrasyon işlemi ile sadece cihazın çalışması ile ilgili değerleri raporlamak olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Çıkan sonuç değerleri değiştirecek yönde bir müdahale söz konusu olsaydı, bu, ayar işlemi olurdu. Bu işlem, EN 17025 standardına sahip kalibrasyon laboratuvarları için uygun görülmüyor. Cihaza ayar yapılması veya yapılmayarak kullanımının terk edilmesi kararını müşteri verebilir. Bizim burada bir avantajımız var; satış yapan ve teknik servis hizmeti veren bir firma olarak, kendi sattığımız ürünlerde kalibrasyon esnasında bir hata görürsek, müşterilerimize geri dönüp cihazda hata olduğunu söyleyebiliyoruz. Onay verirse cihazı teknik servise veriyoruz. Teknik servis prosedüre uygun olarak, cihazda ayar gerekiyorsa ayar yapıyor, tamir gerekiyorsa tamir ediyor. Teknik servislerimizde de kalibratörler var, gereken ne ise yaptıktan sonra cihazı yeniden kalibrasyon laboratuvarımıza sevk ediyor. Bu müşteri için bir avantaj.
Kalibrasyon bir işletmeye hangi faydaları sağlar?
Bir işletmede kaliteli ürünün üretimi ve kalitesinin devamının sağlanması için üç ana hususun yerine getirilmesi gerekir. Bunlar; doğru ölçmek, yani izlenebilir kalibrasyon hizmetlerinden faydalanmak, üretimde standartları kullanmak ve işletmede kalite yönetimini tesis etmektir.
Bu amaçlar ile oluşturulan tesiste kullanılan cihazların kalibrasyonlarının yaptırılması ile şu faydaların oluşması sağlanır:
- Firmada yapılan ölçümlerin doğruluğu güvence altına alınır.
- Üretim sırasında oluşabilecek farklılıklar giderilir.
- Sağlam ürünlerin bozuk kabul edilmesini önler.
- Ürünlerin, diğer firmaların ürünleri ile uyumlu olması sağlanır.
- Yüksek üretim kalitesi elde edilir.
- Üretilen ürünlerin ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğu sağlanır.
- Hatalı üretim sebebiyle oluşacak zararların önüne geçilir.
- Müşteri memnuniyeti en üst düzeye çıkarılarak, haksız kazanç ya da kayıpların önüne geçilir.