“LINK Yapı, boru askı sistemleri pazarının kurucusudur”
LINK Yapı Proje Satış ve OEM Satış Müdürü Arda Karabulut
Çelik dübel ve kelepçe ile 1978 yılında üretim hayatına başlayan LINK Yapı, üretim kalitesini her zaman en üst seviyede tutarak sektöre yenilikler sunmayı amaçlıyor. LINK Yapı’nın şu an Boru Askı Sistemleri diye anılan pazarın kurucusu olduğunu söyleyen LINK Yapı Proje Satış ve OEM Satış Müdürü Arda Karabulut ile LINK Yapı’nın çalışmaları, yeni ürünleri ve hedefleri hakkında konuştuk…
Firmanızı tanıyabilir miyiz? Firma ne zaman ve nerede kuruldu? Firma yapılanmanız hakkında bilgi verir misiniz?
1978 yılında üretim hayatına çelik dübel ve kelepçe ile başlayan LINK Yapı, şu an Boru Askı Sistemleri diye anılan pazarın kurucusudur. Faaliyetlerine İstanbul Kartal’da başlayan şirketimiz yeni satış yapılanma süreci ile 2011 yılında Gebze Fabrikasına taşınmıştır. Kurulduğumuz günden bu yana LINK Yapı olarak üretim kalitemizi her zaman en üst seviyede tutarak sektörümüze yenilikler sunmak en büyük amacımız oldu.
Bugün, mekanik tesisat içerisinde yer alabilecek herhangi bir hattın kendi spesifik özelliklerine uygun olarak yapıya bağlanması için gerekli olan tüm askı ve destek sistemini sağlayan çözümler LINK Yapı ürün gamı içerisinde yer alıyor.
LINK Yapı olarak Türkiye’de 1987 yılında Havalandırma Kanalı Flanş Profillerini üretmeye başlayan ilk firmayız, 2001 yılında da Titreşim Alıcılar ve Sismik Sınırlayıcılar Departmanını kurduk.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 15.000 m2 kapalı alana sahip fabrikamızda üretim yapıyoruz. Üretimimizde öncelikli hedefimiz kalite. Tüm ürün gamımızı DW, SMACNA, MSS, UL, FM, NFPA, ANSI-ASHRAE ve TSE gibi hem uluslararası hem de yerel standartlara uygun üretiyor ve GOST, UL, FM, TÜV, TSE, TSEK belgeleri ile sertifikalandırıyoruz. İTÜ, KOSGEB, TUBİTAK-UME gibi ülkemizin önden gelen laboratuvarlarında testlerimiz ve raporlandırmalarımız da yapılıyor. Ayrıca şu an hâlihazırda ürettiğimiz veya üretmeyi planladığımız ürünler T.C. PATENT ENSTİTÜSÜ tarafından belgelendirilmiştir.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Dünyanın birçok yerinde kullanılan Boru Askı Destek Sistemleri, Havalandırma Bağlantı Sistemleri, Ses ve Titreşim Yalıtımı Sistemleri, Sismik Sınırlama Sistemleri, Endüstriyel Askı ve Destek Sistemleri, Modüler Profil Sistemleri, Cephe Sistemleri ve Yapı Tespit Sistemlerinde sağladığımız geniş ürün yelpazemiz ile projeler için tam entegre bir yaklaşıma sahip olma avantajı sağlıyoruz.
LINK Yapı olarak 2001 yılında Titreşim Alıcılar ve Sismik Sınırlayıcılar Departmanını kurduk. Bu alanda da üzerimize düşen görevi yapıyor ve kendi uzmanlık alanımız olan mekanik tesisatın, sismik koruması konusunda tecrübeli mühendislerimiz ile uygulama firmalarına, yatırımcılara ve proje firmalarına; projelendirme, hesap, rapor, danışmanlık ve ürün konusunda destek veriyoruz. Ürün yelpazemizi sürekli geliştiriyor ve bu ürünleri uluslararası sertifikasyonlarla güçlendiriyoruz.
Yine bu konuya bağlı olarak modern binalarda, titreşim ve titreşim kaynaklı gürültü şikâyetleri her geçen gün artıyor. Bu sinsi ses kirliliği ile birlikte kontrol edilmeyen titreşimin yarattığı, gerek insan gerekse maruz kalan yapı üzerindeki olumsuz etkiler yok edilmesi gereken bir sorundur. LINK Yapı olarak titreşim konusunda da ölçüm, projelendirme, ürün desteği ve bu konuda tecrübeli kadromuz ile her geçen gün artan bu probleme yeni çözümler getiriyoruz.
Support sistemlerinde Türkiye’den açılımla bölgemize yenilikler ve çözümler üreten LINK Yapı olarak, PROLINK, PROCON ve yeni PROMEGA Profil Sistemleri ile de bu alanda sektörün en geniş sistem çözümlerini sunuyoruz.
PROMEGA, askı ve destek sistemlerinin yanı sıra çelik konstrüksiyon uygulamalarına ihtiyaç duyulan her uygulamada hızlı ve güvenilir sistem çözümü sunan, ağır yükler altında kullanım için tasarlanmış modüler profillerimizdir.
Şantiye alanında kaynaklı imalata gerek bırakmayan kılavuz cıvatalarıyla hızlı ve güvenilir montaj edilir. Kendi dişini profil üzerinde kendi açan cıvataları sayesinde ekstra somun ya da başka ürün kullanımına gerek bırakmadığı gibi titreşim ile çözülmeye karşı da yüksek direnç sağlar. Standart kaplaması sıcak daldırma galvaniz olan PROMEGA ürün grubumuz bir bütün olarak kullanıldığında konvansiyonel çözümlere oranla %50’nin üzerinde ürün ve işçilik avantajı sağlayabilir.
İthalat/İhracat, Ar-Ge çalışmalarınız ve satış sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Bugün, ürünlerimiz tüm dünyada 25’ten fazla ülkede kullanılıyor. Polonya, Avustralya, Lübnan, Sri Lanka, Brezilya, Rusya, Pakistan, Azerbaycan, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve İtalya’da seçilmiş distribütörlerimiz ise yerel bazda hizmet veriyor ve bu da globalleşmeye verdiğimiz öneme işaret ediyor.
Kurulduğumuz yıllardan bu yana tasarım odaklı çalışmalarımız devam ederken, 27 Kasım 2019 tarihinden itibaren “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü Değerlendirme ve Denetim Komisyonu” tarafından uygulanan 5746 Sayılı Kanun kapsamında sektörün 18. Tasarım Merkezi olarak 29 kişiden oluşan Tasarım Merkezi Ekibi ile çalışmalara başladık.
Hem yurt içi hem de yurt dışı operasyonlarımız ciddi ivme kaydetti. Yurt içinde 2021 başı itibarıyla bayilik sistemine geçtik. Yurt dışında ise kimi ülkelerde bayiliklerimiz kimi ülkelerde distribütörlerimiz bulunuyor. Distribütörlerimiz üzerinden yaptığımız birçok proje var. Örneğin Avusturalya’da, İtalya’da distribütörlerimiz bulunuyor. Ortadoğu’da Kabe’nin genişletilmesi projesinde şu an hem teknik anlamda hem de ürün tedariğinde çalışıyoruz. Rusya, Türki Cumhuriyetler, Balkanlar, Yeni Zelanda, Burkina Faso gibi dünyanın çeşitli kıtasından çeşitli ülkelerde faaliyet gösteriyoruz. Bu faaliyetlerimizi daha da artırmak istiyoruz. Her firmada olduğu gibi bizim için de ihracat çok önemli.
Yurt içi çalışmalarımızda bu ülkeden doğan bir firma olduğumuz için kendimizi geliştirerek yeni ürünler ve yeni çözümler sunmaya çalışıyoruz.
Ürünlerinizle yer aldığınız referans projelerden bahseder misiniz?
Yurt içi ve yurt dışında dahil olduğumuz projelerin sayısı oldukça fazla. Ülkemizde son yıllarda yapılan hastane, havalimanı, konut ve diğer kamusal alanlar için yapılan çalışmaların pek çoğunda yer aldık. Güncel olarak kısaca birkaç örnek vermem gerekirse; Suudi Arabistan’ın en büyük projesi olan Kabe’nin genişletilmesi projesinde yer alıyoruz. Burada küresel rakiplerimizle birlikte hem mühendislik çözümü hem de malzeme tedariği ve supervizorlük hizmeti sunuyoruz. Hollanda Amsterdam’da Schiphol Havalimanı’nın büyütülmesi projesinde tasarım, mühendislik ve ürün hizmeti veriyoruz.
Yurt içinde ise İstanbul Finans Merkezi’nde ciddi çalışmalarımız var. Modüler askı ve sismik sistemlerimizle tüm projelerde mühendisliğinden süpervizörlüğüne kadar paket bir hizmet veriyoruz.
Pazar payı/hedeflerinizden bahseder misiniz?
Her firma gibi bizler de ihracat kanadına ağırlık vermiş bulunuyoruz. Mevcut yurt içi projelerimiz dışında global pazardaki projelere de ilgi duyuyor, her geçen gün bu pazardaki payımızı artırmak için yeni yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Global arenada tecrübemiz, teknik altyapımız, referanslarımız ve ekiplerimiz sayesinde bu hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. Ülkemizi ve sektörümüzü layığıyla temsil ediyoruz.
2022 yılı için firmanızda ne gibi yenilikler olacak? (yeni yatırım, yeni ürün, yeni sertifika vs.)
Çalışmış olduğumuz tüm projelerde yenilikçi ruhumuz ile hareket etmekle beraber, kendini yenilemeyen ve gelişen teknolojiye ayak uyduramayan firmaların gelecekte var olamayacağını biliyor, bu minvalde hareket etmeyi sürdürüyoruz. Yeni yıl içinde tasarım merkezi projelerimize sürekli yenilerini katmayı planlıyoruz. Hem ürün sertifikaları hem de yeni yatırım planlarımız ile yurt içinde ve global arenada müşterilerimizin değişen taleplerine cevap verebilmek için gerekli adımları bugüne kadar attığımız gibi bundan sonrası için de atıyoruz.
Tesisat sektöründe faaliyet gösteren bir firma olarak, Türkiye’de sektörün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tesisat sektörü elbette ki ülkemizde en hızlı gelişim gösteren sektörlerden biri. Geçmişe dönüp baktığımız zaman ciddi mesafe kat edildi fakat yeterli değil. Sektörümüzün ve paydaşlarının dünya standartlarını bir an önce yakalaması gerekli. Bunun için de bizim gibi üretici firmalara, uygulayıcılara, tasarımcılara ve yatırımcılara ciddi görevler düşüyor. Bu durumun bize yüklediği sorumluluğu taşıyor ve tüm planlamamızı bu sorumluluk ve bilinç ışığında oluşturuyoruz. İnanıyorum ki sektörümüzün tüm paydaşları ile birlikte globalde marka bir ülke haline geleceğiz.