“En büyük artımız, yangın ve güvenlik sistemlerinin entegrasyonunu sağlamak”

Honeywell Türkiye ve Orta Asya Yangın ve Güvenlik Sistemleri Ülke Müdürü Sertaç Yurter

Temiz enerji üretimi ve enerji verimliliği, yangın ve güvenlik, havacılık ve savunma, mobil verimlilik, endüstriyel proses, otomotiv ve ulaştırma gibi konulara çözüm geliştiren global bir siber-endüstriyel teknoloji şirketi olan Honeywell, 1992’den beri ülkemizde faaliyet göstermekte.  Honeywell Türkiye ve Orta Asya Yangın ve Güvenlik Sistemleri Ülke Müdürü Sertaç Yurter ile Honeywell’in yangın ve güvenlik çözümleri ve teknolojilerini konuştuk. “Entegrasyon, işletme maliyetlerini düşürüyor ve güvenliği artırıyor” diyen Yurter, yangın ve güvenlik sistemlerinin entegrasyonunun önemine vurgu yapıyor.

Honeywell’in yangın ve güvenlik çözümleri

Honeywell’in dünya çapında yangınla ilgili 10’dan fazla alt markası bulunuyor. Bu alt markalardan biri olan Esser, Türkiye’de 2006 yılında Avusturya’ya bağlı bir temsilcilik ofisi açtı. Bu ofiste Esser’in sadece pazarlama faaliyetleri yürütülüyordu, satışı ise yine Avusturya’ya bağlı olarak Türkiye’deki birkaç ana bayi üzerinden gerçekleştiriliyordu. Daha sonra Güvenlik bölümü geldi ve yine pazarlama faaliyetleriyle Türkiye’de faaliyet göstermeye başladı. Güvenlik bölümü, 2016 yılında Türkiye’de Yangın bölümüyle birleştirildi ve 2016 yılından itibaren hem Yangın hem de Güvenlik ürünlerini Türkiye pazarına sunuyor. Ağırlıklı olarak yer aldığımız sektörler; hastaneler, AVM’ler, stadyumlar, hava limanları, oteller ve büyük kompleks yapılar.

Yangın bölümünde; Yangın Algılama Sistemleri, Acil Anons Sistemleri ve Seslendirme Sistemleri ürün gruplarımız yer alıyor. Bu ürün gruplarında; dedektörler, butonlar, sirenler, flaşörler ve modüller bir panele bağlı olarak çalışıyor. Sistem, yangın anında duman, sıcaklık ve/veya alev algılayarak tetikleniyor. Buna bağlı akuple çalışan seslendirme sistemleri mevcut. Bu sistem, yangını algıladığı zaman (gerçek bir yangınsa), ilgili alanlar ve noktalarda gerekli yönlendirmeleri yaparak insanların hızlı ve güvenli bir şekilde tahliyesini sağlıyor. Yönlendirmesiz bir tahliye olduğunu düşünürsek, yangın alarmı çaldığında insanlar ne yapacağını, nereye kaçacağını, çıkış alanının nerede olduğunu bilemiyor. Ayrıca alarm bütün binada çaldığı için insanlar aynı anda panik halinde bir yere yığılıyor ve çıkış neredeyse imkânsız hale geliyor. Seslendirme sistemiyle yapılan tahliye işlemleri ise, insanları doğru bir şekilde acil çıkışlara yönlendiriyor. Sistem, “Bu bir tatbikat değildir. Lütfen binayı terk edin” şeklinde öncelikle birinci yangın bölgesini uyarıyor. Programlanabilen zaman dilimlerinde, bina kaç katlıysa tüm katları belli bir senaryo dahilinde sırayla uyarıyor ve herkesin kademeli ve güvenli bir şekilde alandan tahliyesini sağlıyor.

Güvenlik bölümünde ise ağırlıklı olarak CCTV Kamera Sistemlerini pazara sunuyoruz. Ayrıca Video Kayıt Cihazları, Kartlı Geçiş Kontrol Sistemleri ve Hırsız Algılama Sistemleri ürünlerimiz de mevcut. Türkiye’de aktif olduğumuz konular; ticari ve endüstriyel binalar. Bu sistemlerin bireysel kullanımları da var ancak Türkiye’de bireysel yangın ve güvenlik konusu sonraki önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu sistemler, Amerika’da ve Avrupa’da belli ülkelerde çok daha aktif şekilde pazarlanmakta.

Yangın ve güvenlik platformlarını kendi yazılımımız “Winmag” altında topladık

En büyük artımız, yangın ve güvenlik sistemlerinin entegrasyonunu sağlamak ve bunun değerini müşterilerimize anlatabilmek. Yangın ve Güvenlik sistemlerinin entegrasyonundan kastımızı şu şekilde açıklayabilirim; büyük ve geniş bir alanda birçok binanın olduğunu varsayalım. Bu alanda bu binaların hem güvenliğini takip eden hem de yangın alarmlarının kontrol edildiği bir izleme ve kontrol odasının olduğunu düşünelim. Böyle bir yerleşkede çalan bir alarmın doğruluğunu tespit etmek çok önemli. Alarm doğru değilse, böyle bir alanda insanların tahliyesini gerçekleştirmek, maddi zarara veya projenin prestij kaybı gibi olumsuz sonuçlara sebep olabilir. Ancak bir tesiste, oluşan bir alarmın doğruluğunu teyit edebiliyorsanız, güvendesiniz demektir. Bu bağlamda, entegrasyon sistemlerinde izleme ve kontrol odasında ekrana yangın alarmı düştüğü an, yangının çıktığı noktadaki görüntü de doğrudan ekrana gelir. Böylelikle, o bölgedeki gerçek durumu, yangının olup olmadığını veya sistemde bir hata olup olmadığını görebilir ve ona göre önleminizi alabilirsiniz. Şayet yangın durumu varsa, otomatik olarak tahliye başlatılabilir, kartlı geçişler için turnikeler açılabilir, böylelikle insanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesi sağlanır. Entegre sistemler, son zamanlarda Türkiye’deki prestijli projelerde aranan bir çözüm. Bu sistemler, yazılım yoluyla veya kuru kontak yoluyla uygulanabiliyor. Biz Honeywell olarak yangın ve güvenlik platformlarını kendi yazılımımız “Winmag” altında topladık. Winmag yazılımı ile bu sistemler, tek bir ekranda birbirleriyle tamamen entegre bir şekilde çalışıyor. Müşterilerimiz talep ettiği takdirde, yangın ve güvenlik platformlarının bina yönetim sistemlerine de entegrasyonunu sağlayabiliyoruz.

Entegrasyon, işletme maliyetlerini düşürüyor ve güvenliği artırıyor

Türkiye’de yangın ve güvenlik sistemlerinin entegrasyonu özellikle hastanelerde çok fazla uygulanıyor. PPP (Kamu Özel Ortaklığı Projeleri)’lerde bu uygulamaların kullanılması zorunlu. Sağlık Bakanlığının bu tarz sistemlerin proje aşamasında kullanılması yönünde yaptırımları var, çok sıkı takip ediliyor, denetleniyor, bütün sistemlerin yazılım bazında entegre olması isteniyor. Honeywell Yangın ve Güvenlik Sistemleri olarak Türkiye’nin dört bir yanında çok sayıda PPP hastane projesinde yer aldık ve yer aldığımız bu projelerde entegrasyon istendi. Çünkü entegrasyon, işletme maliyetlerini düşürüyor ve güvenliği artırıyor.

Yeni markalarımız: Morley ve Gent

2017 yılının başında küçük ve orta ölçekli işletmeler için “Morley” markasını piyasaya sunduk. Buradaki amacımız, küçük kapasiteli yapılara hizmet vermek. Mevcut ürünlerimiz, bu tarz projeler için maliyeti yüksek ürünler. Ancak, insanların pahalı diye kendi güvenliklerinden vazgeçmemesi adına bu segmente hitap edebileceğimiz Morley markamızı Türkiye pazarına sunduk. Ürünlerimiz belli standartlara göre uzun yıllardır üretilen ürünler. Türkiye pazarı için Türkçe arayüzle kullanıma sunduğumuz sistem ve ürünlerimizi distribütörlerimiz üzerinden sistem entegratörlerine sunuyoruz. Biz istiyoruz ki, bu segmentteki müşterilerimiz de kaliteli bir yangın sistemi satın alsın, sistemin doğru çalıştığını bilsin ve bu sistemleri satan kişiler de sistemi doğru bir şekilde devreye alabilsin. Çünkü malzeme ya da ürün çok kaliteli olsa da uygulama yanlış yapılırsa doğru çözüm sağlanamaz. Sektörde ne yazık ki uygulamada hatalar görebiliyoruz. Örneğin, birçok projede yangın sistemi zorunlu olduğu için dedektörler takılıyor, ancak sistem devreye alınmıyor. Hatta, bazı yerlerde panel bile takılmıyor, sadece dedektörler görüntü amaçlı tutuluyor. Böyle uygulamalarla çok fazla karşılaşıyoruz. Honeywell olarak, bu tarz uygulamalara asla izin vermiyoruz.

Esser ile aynı segmentte sayılabilecek, yangın algılama ve alarm sistemleri konusunda Gent markamız var. Gent markasının Ağustos ayında Türkiye sorumluluğunu aldık. Bu ürünler yurtdışından distribütörler vasıtasıyla Türkiye pazarına sunuluyordu. Buradaki amacımız, bu ürünleri de kendi bünyemize katarak kontrolünü lokal olarak sağlamak. Ürünlerin satışını gerçekleştirdikten sonra doğru bir şekilde devreye alınmasını ve son kullanıcı, yatırımcı memnuniyetini sağlamak bizim için çok önemli.

Endüstriyel yangın alanında yeni sistemimiz: Honeywell HS81

Morley ve Gent’in yanında, Türkiye pazarına yine yangın alanında bu senenin sonunda “Honeywell HS81” adlı yeni bir sistem daha sunacağız. Bu sistem ağırlıklı olarak endüstriyel tesislerdeki ihtiyaçlara çözüm sunuyor. Hatanın minimize edilmek istenildiği, SIL2 SIL3 sertifikaları gerektiren yerlerde bu sistemi kullanacağız. HS81 serimiz ile yangın algılama, gaz ve alev algılama, yangın söndürme ve PLC fonksiyonlarının tek merkezden izleme ve yönetimini sağlıyor olacağız.

Kamera tarafında bu sene çok yoğun lansmanlar yaptık. Bütün portföyümüzü değiştirdik, ürünlerimizin özelliklerini artırdık ve fiyatlarımızı pazarla eşdeğer hale getirmeye çalıştık. Orta ve küçük işletmeler için ayrı, proje işleri için ayrı bir ürün gamı sunduk. CCTV tarafındaki çözümlerimizi daha da zenginleştirdik. Yatırımlarımız hâlâ devam ediyor. CCTV tarafı aşırı dinamik olduğu için yeni ürünler de kaçınılmaz oluyor. Önümüzdeki ay exproof  ve termal kameraları da pazara sunacağız.

Yangın sisteminin bakımına ayrıca önem vermek gerekiyor

Türkiye’de yangın ve güvenlik sektöründe farkındalık arttı, her ne kadar uygulamada eksiklikler olsa da, yatırımcılar ve projeciler özellikle büyük yatırım yaptıkları zaman bu konuya çok daha hassas yaklaşmaya başladı. Can ve mal güvenliğini sağlamak adına binalarda kurulacak sistemlere artık daha fazla önem veriliyor. Bunun sonucunda, yeni projelerde Yangın ve Güvenlik sistemleri için ayrılan bütçe artırıldığı gibi kullanıcı tarafında daha bilinçli bir yaklaşım sergileniyor. Son kullanıcı tarafında güvenlik bilinci ve bu yöndeki talepler artıyor. Bizim için ve sektör için yangın konusu, daha özellikli ve daha hassas bir konu. Bu alandaki regülasyonların çok net ve keskin olması nedeniyle bu alanda çalışan firmalar işin doğru ve düzgün teslim edilmesi için çok daha hasssas çalışıyor. Ayrıca, bu konunun hukuki sorumluluğunun olduğunu da unutmamak gerekir. Yangın konusunda yatırımcılarımız ve projecilerimizin genel anlamda bilinçli olduğunu düşünüyorum. Tabii bunda sigorta şirketlerinin de etkisi oluyor. Hukuki açıdan yaptırımlar da keza etkili. Büyük ve kurumsal şirketleri tenzih ediyorum, fakat genel olarak baktığımızda piyasada fiyat odaklı bir yaklaşım ağırlıklı. Yine de isim yapmış yatırımcılar, projeciler ve elektrik firmaları belli bir kalitenin altında malzeme almıyor, işin ucuzuna kaçmıyor. Bu, farkındalığın bir göstergesi. Geliştirilmesi gereken taraf ise, büyük proje firmalarının dışındaki firmaların bu işin hukuksal yaptırımlarından haberdar olmaması. Çünkü, siz eğer bir yangın sistemi kullanıyorsanız, firma sahibi olarak o yangın sisteminin bakımını yaptırmak zorundasınız. Bakım yaptırmazsanız ve kaza olursa, bu kazadan siz sorumlu olursunuz. Bakım konusuna ayrıca önem vermek gerekiyor. “Taktım oldu” yaklaşımı doğru değil. Orta ve küçük ölçekli projelerde bu ve benzeri durumlarla daha fazla karşılaşılıyordu. Honeywell olarak, artık bu segmente de hitap ediyor ve bu konudaki farkındalığı artırmak istiyoruz.

Genel olarak baktığımızda, gitgide bilinçlenen bir inşaat sektörümüz var. Türkiye’de faaliyet gösteren inşaat firmaları, esasında çok büyük firmalar. Övünmemiz gereken kısım da bu. Çünkü müteahhitlerimiz arasında dünyada ilk üçte yer alanlar bulunuyor. Bu, önemli bir bilgi birikimini ve çok farklı regülasyonlara uyum sağlamayı gerektiriyor. Aynı şekilde proje firmalarımız da dünya çapında hizmet veriyor. Dolayısıyla inşaat sektörü, ülke sınırlarını aşmış durumda.

Projeci ve yatırımcılarımıza özel “Lunch & Learn” organizasyonu

Honeywell Yangın ve Güvenlik Sistemleri olarak bu ay, özelliklerimizi ve sistemlerimizi bire bir anlatacağımız yeni bir programa başlıyoruz. Ekim ayı sonunda İstanbul ve Ankara’da proje firmaları ve yatırımcılarımıza özel “Lunch & Learn” organizasyonu düzenleyeceğiz. Bu organizasyonda Honeywell ürün ve sistemleri hakkında yatırımcı ve projecilerimizi ayrıntılı olarak bilgilendireceğiz ve onların ihtiyaçlarını dinleyeceğiz. Honeywell olarak, her markanın mutlaka insana dokunması gerektiğini düşünüyor ve pazar ihtiyaçlarını odağımızda tutuyoruz. Bu bağlamda, ihtiyaca yönelik yeni ürünleri portföyümüze eklemeye devam ediyoruz. Hedefimiz, öncelikli olarak müşteri memnuniyetini artırıp ülkemizde ve çevre ülkelerde sorunsuz çalışan sistemler sunmak. Bu yaklaşım, beraberinde büyümeyi de getiriyor.