“Hedefimiz Türkiye’yi bir merkez üs haline getirip ülkemizin gelişimine katkı sağlamak”
Tyco Türkiye ve Hazar Bölgesi Genel Müdürü Faik Tellioğlu
Birçok endüstriyel alanda faaliyet gösteren küresel bir kuruluş olan Johnson Controls ile yangın ve güvenlik alanında faaliyet gösteren Tyco, 2016 yılında birleşme kararı almıştı. Bu kararın ardından 8000 metrekare arazi üzerine kurulu yeni ofis ve lojistik merkezinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Yeni yatırımlarıyla birlikte müşterilerine tek bir noktadan hizmet sunacaklarına dikkat çeken Tyco Türkiye ve Hazar Bölgesi Genel Müdürü Faik Tellioğlu, hedeflerinin Türkiye’yi bir merkez üs haline getirerek hem firmalarının hem de ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamak olduğunu söylüyor.
JCI/Tyco olarak bir binada olması gereken birçok sistemi tek elden sağlayabilecek konuma geldik
Tyco, Otomatik Yangın Korunum Sistemleri konusunda kendi alanında en fazla ürün yelpazesine sahip bir firma. Hedef pazarlarda yüzde 30 ile yüzde 70 arasında pazar payı ile sektöründeki öncü firmalardan biri. Johnson Controls (JCI) firması da yine hem globalde hem de Türkiye’de yıllardır faaliyet gösteriyor ve bina yönetim sistemleri konusunda gerçekten bir dünya devi. Birleşmenin ardından JCI/Tyco olarak bir binada olması gereken birçok sistemi tek elden sağlayabilecek konuma geldik. Bu hem müşteri açısından fiyat avantajı yaratıyor hem de sorumluluk anlamında tek bir yapıyla muhatap oldukları için süreci de hızlandırıyor. İki büyük firmanın birleşmesinin pratiğe yansıması çok hızlı olamıyor. Ancak biz Tyco yönetimi ve JCI yönetimi olarak ekibimizin daha sık ve birlikte çalışmalarını teşvik etmek için gayret gösteriyoruz ve iki ekip arasında sinerji yaratmaya çalışıyoruz. Zamanla, JCI/Tyco birlikteliği, müşterilerimize olumlu anlamda artarak yansıyacaktır.
Yeni Ofis ve Lojistik Merkezimizin açılışını yaptık
İnşaata bağlı tüm diğer üreticiler gibi son iki yıldır biz de ekonomik dalgalanmalardan etkilendik. Ancak rakamlarımız halen memnun edici seviyede. Dolayısıyla yeni Ofis ve Lojistik Merkezimizin açılışını yapmamızın nedeni, hizmet kalitemizi artırmak ve bölgemize daha hızlı ve kaliteli hizmet sunmak. Bir başka önemli husus da, şirketimizin bu bölgeye bakışı ile ilgili. Tyco 2012 yılında satın alma yoluyla, Türkiye’de direkt olarak çalışmaya başladı ve 2012’den beri sürekli büyüyen bir yapımız oldu. Dolayısıyla bölgeye bakışımız, son iki yılın verilerine göre değil, çok daha uzun vadeli. Bu ülkeye ve insanımıza güveniyoruz ve bazı konularda öncü olmak gerektiğine inanıyoruz. Hedefimiz Türkiye’yi bir merkez üs haline getirip, çevre ülkelere buradan hizmet vererek, daha çok değer yaratmak ve hem şirketimizin hem de ülkemizin gelişimine katkı sağlamak.
Bilindiği gibi Türkiye merkezimiz yıllardır Ankara’da yer alıyor. Lojistik olarak bunun birçok avantajı olduğunu düşünüyoruz. Yeni merkezimiz, toplam 8000 m2 arsa üzerine kurulu, 1000 m2’si ofis olmak üzere toplam 4000 m2 kapalı alanı olan bir mühendislik ve dağıtım merkezi olarak yapıldı. Ofis bölümümüzde seminer salonlarımız ve eğitim alanlarımız mevcut. Ayrıca yine bazı canlı testler yapmak üzere ayrı alanlar oluşturduk. Bu anlamda da özellikli ve güzel bir yapı oldu. Ağırlıklı mühendis kadrosu olmak üzere, 50 kişilik bir ekibimiz var. Bu ekibin bir kısmı İstanbul ofisimizde bulunuyor.
Çalışma şeklimizi belirlerken dikkate aldığımız bazı kriterler var
Tyco Türkiye olarak hem bayi ağı ile hem de direkt olmak üzere her iki şekilde de çalışıyoruz. Ancak bu çalışma şeklimizi belirlerken dikkate aldığımız bazı kriterler var. Mesela Zayıf Akım (Yangın Algılama) konusunda sadece bayilerimiz üzerinden çalışıyoruz ki, piyasanın talebi malzemenin alınıp bir entegratör üzerinden montajının da anahtar teslim olarak yapılması. Tyco Türkiye olarak montaj yapmadığımız için doğal olarak bu kanal ile ilerliyoruz. Zayıf Akım konusunda da alanında uzman, çok başarılı bayilerimiz var. Keza aynı durum Davlumbaz Söndürme, Araç Söndürme Sistemleri ve kısmen Gazlı Söndürme Sistemleri için de geçerli. Bu alanlarda da Türkiye’nin birçok yerinde ve Hazar Bölgesi ülkelerinde çok başarılı bayilerimiz var. Ancak Sulu Söndürme Sistemleri konusunda direkt olarak çalışıyoruz zira müşterilerimiz sadece mühendislik hizmeti ve sistemi satın almak istiyorlar ve montajı kendileri yapıyorlar.
Nihai hedefimizin müşterilerimizi memnun etmek olduğunu hiç unutmadık
2004 yılında yola MCS Türkiye olarak çıktığımızda, bir elin parmaklarından daha az sayıdaydık. 2012 yılına gelene kadar, Tyco olmadan önce, Türkiye’de sektöründe saygı duyulan ve ciddi pazar payına sahip, 30 kişilik bir aile haline gelmiştik. 2012’den bu yana, aramıza katılan arkadaşlarımızla birlikte büyüdük. Şimdi 50 kişilik daha geniş bir kadro ile binlerce çalışanı olan ve kendi alanında bir dünya devi olan JCI/Tyco ailesinin bir parçasıyız. Bizim şirket olarak inandığımız ve yaşatmaya özenle gayret ettiğimiz bir kurum kültürümüz var. Tabii her şirket gibi başarmaya çalıştığımız başka esaslı hedeflerimiz de var; rakamsal hedefler, stratejik hedefler, pazar payı hedefi gibi. Ancak biz nihai hedefimizin müşterilerimizi memnun etmek olduğunu hiç unutmadık. Önceliğimiz satış yapmak değil, müşterilerimizin kalbini kazanmak oldu hep. “Müşteri bilanço tablosunda yer almamasına karşın, şirketin sahip olduğu en önemli varlıktır” sözünü ilke edindik. Müşterilerimizin görüşlerine ve taleplerine hep çok önem verdik, onları anlamaya çalıştık, şartları zorladık. Yani odak noktamızda hep müşterilerimiz oldu ve bu kurum kültürünü sonradan aramıza katılanlara da iyi aktardığımızı düşünüyorum. Tabii bütün bunların yanında arkamızdaki dev JCI/Tyco, ürünlerimizin kalitesi, sürekli eğitimler de ayrı bir öneme sahip.
Sektörün gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğiz
Tyco Türkiye olarak çalışmaya ve örnek olmaya devam edeceğiz. Hiçbir strateji kalıcı olmuyor. Zaman çok hızlı geçiyor ve bununla birlikte teknolojik gelişmeler de sektörün şekillenmesinde çok ciddi paya sahip. Tabii biz JCI/Tyco gibi dev bir ailenin parçası olarak, inovatif ürünlerin geliştirilmesi ve piyasaya sunulması konusunda çok şanslıyız. Globalde güvenilir ve sağlam bir Ar-Ge departmanımız var ve birçok yeni sisteme öncü oluyoruz. Gerisi müşteri memnuniyeti ve piyasayı iyi okuyarak, doğru stratejileri doğru ekiplerle uygulamaya kalıyor. Umuyorum ki bundan sonra da hem sektörün gelişimine katkı sağlamaya, hem de şirketimizin bölgedeki pazar payını ekibimle birlikte artırmaya devam edeceğiz. Her ne kadar resmi olarak sorumlu olduğumuz bölge Türkiye ve Hazar Bölgesi ülkeleri olsa da, başarılı Türk müteahhitleri sayesinde birçok farklı ülkede onlarla birlikte çalışma şansına sahip oluyoruz. Bundan sonra da var gücümüzle ülkemiz ve şirketimiz için çok kıymetli ekibimle birlikte çalışmaya devam edeceğiz.
