ElektroPanel, İklimlendirme Sektöründe Emin Adımlarla Büyüdü
Elektropanel Mühendislik, adından da anlaşılacağı gibi güçlü bir mühendislik altyapısı üzerinde yükselen, her biri kritik bir misyonu üstlenerek sinerji yaratan üç ortağı olan, tecrübeli ama genç, dinamizmi çok yüksek bir kuruluş. Şirketin elektrik pano imalatıyla başlayan yolculuğunun başarılı kilometre taşlarını, hedefleri ve vizyonunu, kurucusu İlhan Yalav ve hem ortağı, hem YTÜ Elektrik Mühendisliği’nden sınıf arkadaşı Cüneyt Gültekin’den dinledik...
İlhan Yalav: “Elektrik mühendisiyim, ilk olarak soğutma sektörüyle tanıştım”
2003 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü'nde lisans öğrenimime başladım. Öğrenci olduğum dönemde de değişik işlerde çalıştım. Daha okulum bitmeden Karsu Soğutma’da işe başladım. Orada çalıştığım üç yıla yakın süre zarfında soğutmayı, havalandırmayı öğrendim. Sistemlerde kullanılan elektrik panolarını tedarik ettiğimiz firma, 2010 yılında, işlerini büyütmek istediklerini söyleyerek bana ortaklık teklif etti. Amcam başarılı bir iş adamı olduğu için kendisini örnek alır, kendi işimi kurmayı düşünürdüm. Böyle bir teklif gelince birlikte Fi Elektrik Ltd.Şti.’ni kurduk. Şu anda Elektropanel’de ortağımız olan Ersin Abi (Ersin Dinç) ile böylece çalışmaya başlamıştık. Ancak süreç içinde diğer ortağımızla prensipte bazı anlaşmazlıklar yaşayınca ayrıldım ve 2012 yılının başlarında ElektroPanel Mühendislik Ltd.Şti.’ni kurdum. Piyasada çeşitli firmalara işler yaparak ticari faaliyetimize başladık, kaliteli işler çıkararak kısa zamanda rüştümüzü ispatladık. Karsu Soğutma firmasında çalışırken tanıştığım rahmetli Vural Eroğlu’nu ziyaret ettim ve akabinde Systemair firması ile çalışmaya başladık. Soğutma, havalandırma sektöründeki tecrübelerimiz, elektrik pano üretimi alanındaki uzmanlığımızla bir araya gelince ElektroPanel, ISK Sektöründe başarılı projelerin çözüm ortağı haline gelmeye başladı. Bu süreçte Ersin Dinç de bize katıldı, elimiz güçlendi. Ersin Abi, Dinç ailesinin elektrik iş kolunda ikinci kuşağıydı, babasının bir atölyesi vardı. Ersin Abi işi, babasının yanında çıraklık yaparak öğrenmiş, babası emekli olunca atölyeyi ona devretmiş. Şu anda ElektroPanel’de saha ekiplerini yönetiyor, işlerin keşif ve hakedişlerini bizzat takip ediyor, imalat da onun sorumluluğunda.
ElektroPanel 2.0 Sürümü Başladı
Artık elektrik panosu üretiminin yanı sıra saha montajlarına, yazılımotomasyon dahil anahtar teslimi yükleniciliğe de başlamıştık. ElektroPanel’in faaliyetlerine başladığı Topçular’daki atölye gelişen iş hacmimizi karşılayamayacak hale gelince ikinci, hatta üçüncü atölyeyi de açtık ama daha iyi bir çözüm arayışımız devam ediyordu. Topçularda, dört yüz metrekare kapalı alana sahip atölyeyi koruyarak, radikal bir kararla şu an bulunduğumuz, Şerifali’de 3.000 m2 kapalı alana sahip binamıza geçtik. Aslında bu taşınma, sadece mekânsal bir değişiklik olmaktan ibaret değildi. Zira gerek şirket faaliyet alanlarının genişlemesi, gerekse Cüneyt Gültekin’in de bize katılmasıyla birlikte ivmelenen dış ticaret atılımı doğrultusunda tüm kurumsal kimliğimizi gözden geçirip yenileme ihtiyacını duyduk. Yeni binamızın seçimi de iç mimari yaklaşımımız da yenilenen vizyonumuzun yansımaları sayılır. ElektroPanel 2.0 sürümünü hayata geçirmeye başladık diyebilirim.
“Kalite ve dürüstlük” kırmızı çizgimiz
ElektroPanel’i kurarken, bütün adımlarımızın, taviz verilemeyecek iki prensip doğrultusunda atılmasına karar vermiştim: Kalite ve dürüstlük. Fark yaratan rekabetçi gücümüzü de bu iki prensibe dayandırdık. Bu nedenle aldığımız, tamamladığımız işlerle pazarda “işini çok iyi kalitede yapan, gözü kapalı güvenilebilecek firma” olarak biliniyoruz. Bizi mutlu eden bir diğer tercih edilirliğimiz de kalite ve özen gerektiren spesifik işleri başarıyla çözüme kavuşturmamızdır. Deyim yerinde ise “harcı alem” olmayan işlerde güvenilirlik daha fazla öne çıkıyor. Bu tür projelerin altından sorunsuz kalkabileceğimiz artık çok iyi biliniyor. Çok iyi veya çok kötü iş yaparsanız, bu sektörde hemen duyuluyor, yayılıyor.
Müşteri memnuniyeti, bizim için ilk hedef…
Mesela Gayrettepe yeni havalimanı metrosunun yaklaşık yüz adet istasyon fan panosunu biz yaptık. Bu panoların otomasyonu, uç bağlantıları, yerinde test ve devreye alması da bizim sorumluluk kapsamımızda. Hâlâ ekiplerimiz bu sahada çalışmalarını sürdürüyor. Burada yaptığımız iş hem alt yüklenici, hem de ana yüklenici olan KKC tarafından çok takdir edildi. Biz sonuç odaklıyız, ortada bizden kaynaklanmayan bir problem olduğunda “bizi ilgilendirmez” deyip sırtımızı dönemeyiz, hemen çözüme odaklanır, çözümün parçası olmaya çalışırız. Böyle olunca, bizimle çalışan müşterilerimiz de memnun oluyor, bir diğer projesinde tereddütsüz bizi tercih edebiliyor. Biz yaptığımız işe bir sanatçının eserine baktığı gözle bakıyoruz ve yaptığımız işi önce biz beğenmeliyiz. Malzeme kalitesi de önce bizi tatmin etmeli.
Referanslarımızdan gurur duyuyoruz
ÇamlıkRiva ve Selçuk Gazi tünellerinin panoları, İstanbul Finans Merkezi’nde Ziraat Bankası’nın, VakıfBank’ın soğutma kulelerinin panolarını yaptık. İFM Merkez Bankası'nın binasında BMU’lar, yani bu bina temizleme makinaları var. Bu BMU’ların otomatik parka giriş ve çıkış otomasyonu da bize ait.
İzmir, Gaziantep, Bursa, Kilis, Adana Şehir Hastaneleri, Lütfi Kırdar ve Süleyman Yalçın Hastaneleri’nde panolarımız hizmet veriyor. Mısır’da, Libya'da, Kuveyt ve Katar’da buradan ekiplerimizi göndererek saha montajını da yaptığımız birçok anahtar teslimi referansımız bulunuyor.
Eskişehir'deki eski NATO üssü Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın karargâh merkezinde soğutma kulelerinin modernizasyonunda görev aldık. Öyle bir projede hata yapma ihtimaliniz asla olmamalı. Bunu bildiğimiz için çok titiz ve stres altında çalışmıştık. Ama sonuçların memnuniyet yaratmasından çok mutlu olduk.
Irak’ta, Umman’da, Azerbaycan'da, Türkmenistan'da, Suudi Arabistan'da montajları da bize ait projelerimiz bulunuyor. Almanya’da bir proje için pano gönderdik. Bu bizim için çok iyi bir deneyim oldu. Almanlar çok titiz çalışır. Bizden önce giden panolarla ilgili iki A4'ü dolduracak, hatalarla ilgili bir geri dönüş listesi göndermişler. Bizim pano sevkiyatımızdan sonra gönderilen geri dönüş raporunda bir satır vardı, orada da bir tane fanın gücü kilovat yerine vat cinsinden yazılmıştı. Bu, “Almanlar bile kusur bulamadılar” diye gurur duyduğumuz bir iş oldu.
Bir beyaz eşya fabrikası için endüstriyel bulaşık makinesi panoları yapıyoruz. Burada kablo gruplama işini de üzerimize aldık. Gerekli makine yatırımlarını yaptık. Panoları buradan bütün kabloları, soketleri “Tak-çalıştır” olacak şekilde hazır halde müşterimize gönderiyoruz.
Cüneyt Gültekin : “Elektrik Mühendisliğinden mezun oldum, kendimi sahada buldum”
2010’da Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Elektrik Mühendisi olarak mezun oluşumun ardından Libya’ya gittim. İnşaat sektöründe, doğrudan sahada işe başladım lakin bir süre sonra savaş çıktı ve oradan canımızı zor kurtardık. Kısa hayatımıza bir de savaş tecrübesi katmış olduk. Bu süreçte kurduğum ilişkilerden Rusya’da çalışmam için teklif aldım, çalışacağım bölge Rusya’nın kuzeyinde çetin ve çok soğuk bir bölgeydi. Söz verdiğimde bunu bilmiyordum. Yamata firması dediklerinde herhalde Japon asıllı firmadır dedim. Oysa Yamalo-Nenets otonom bölgesinin adı ile, daha önceleri o bölgede iş yapan Ata İnşaat firmasının isimlerinin bir kısaltmasıymış. Orada zorunlu olarak Rusça öğrendim, çünkü İngilizce anlaşmak yerel halk ile mümkün değildi. Ayrıca bu coğrafyada önemli pozisyonlarda çalışmak iyi bir Rusça ile mümkün olabilirdi. Bir buçuk yıl sonra Rönesans Grup ile anlaştım ve Moskova merkeze geldim. 2020 yılının sonuna kadar da Rusya’daydım. Yamata’da daha çok tasarımdaydım ama Rönesans’ta işveren ile pazarlıklar, hakedişler, satın almalar, taşeronlar ile yapılan sözleşmelerden sorumluydum. Benim için çok önemli deneyim geliştiren bir dönem oldu. Bir yıl önce ElektroPanel’e katıldığımda, bu deneyimim bana pek çok seviye adımını bir hamle ile daha kısa zamanda attırdı.
Zira bir firmanın ne kadar işine hakim olduğu kadar hangi seviyede “network”e ulaşabildiğinin de önemli olduğunun farkındaydık. Şirketi yepyeni bir boyuta taşıyabilecek yol haritasını masamızın üzerine koyduk ve gençliğimizin de enerjisiyle yepyeni bir yola çıktık. Yeni pazarları, yeni hedefleri belirledik, yeni hevesleri paylaştık.
Yurtdışı ve Yurtiçi Pazar farkları belki zamanla kapanabilir
Türkiye pazarı ile yurtdışını kıyaslarsam; en önemli fark yurtdışında sözleşmelerin yurtiçinde insanların konuşması… Yurt içinde insanlar söze dayalı anlaşmalar istiyor, “konuştuk ya” deyip sözleşme detayları ve sorumluluklarından sıyrılmak istiyor. Ama uluslararası piyasada işin her bir aşaması tanımlı ve tartışmasız kesinliğe sahip. Bu bir kültür sonuçta… Ayrıca yurt dışı işlerde bir termin süresi dendiğinde, o süre sorgulanmaz. Bizde ise sık sık sorulur: “Bu hafta geliyor değil mi?” diye… Çünkü asla verilen süreye uyum kusursuz değildir.
Eski SSCB coğrafyasında Rusça konuşabilmek çok önemli. Hatta yapılan esprileri anlayabilmek, onların kendilerini rahat hissedebilecekleri jest ve mimiklere sahip olabilmek de önemli. Bu, aranızda kişisel bir “iyi iletişim” oluşturuyor. O coğrafya, duygusal yaklaşımlarıyla Avrupalı’lardan ziyade biraz bize benziyor. Yani bir Alman’ın, bir Amerikalı’nın veremeyeceği bir kararı bir Rus, senden “dostluk” mesajı almışsa verebilir. Bunun için gerekiyorsa parasını da riske edebilir.
Son söz olarak şunu söylemek isteriz; ElektroPanel, yeni vizyonu ve hedefleriyle, ilk etapta cirosunun %30’unu dış pazarlardan elde etmeyi, gelecekte ise dış pazarların dominant bir oyuncusu olmayı planlıyor. Biz şunu öğrendik; “işine sevgin ve saygın varsa, başarı senindir...”