Daha çok enerji verimliliği ve tasarrufu,daha çok otomasyon, yoğuşma teknolojisi, yenilenebilir kaynakların kullanımıÉ

1998 yılında klimanın mucidi olarak bilinen lider bir kuruluşla, Carrier?le eşit hisseli bir ortaklık kurdu ve Alarko Holding?in ısı sektöründeki kuruluşunun adı da Alarko-Carrier A.Ş. oldu. Kuruluşundan 53 yıl sonra Alarko, 60.000 m2'lik alanda sahip Gebze Ana Üretim Tesisleri ve Dudullu Radyatör Üretim Tesisi'ndekiüretim programı ile büyük bir ürün gamını yönetiyor. Isıtma sektöründe lpg ve doğalgazlı sobalardan, katı yakıtlı kat kaloriferlerine, merkezi ısıtma sistemleri kazan ve boylerlerinden, kombilere, sıcak hava apareylerinden brülör ve radyatörlere kadar pek çok sistem ve cihazla Türkiye ısıtma sistem ve teknolojilerinin kapsamlı bir özeti gibi.. Alarko-Carrier A.Ş. Pazarlama Şube Müdür Yardımcısı Kemal Bıçakçı, dergimiz için Türkiye ısı sektörünün bir değerlendirmesini yaparak, kuruluşunun ısı sektöründeki pazarlama hedefleri, yeni ürün ve teknolojileri hakkında bilgiler aktardı.
Türkiye ısı sektöründeki değişme ve gelişmeler nelerdir?
90?lı yıllar öncesinde ülkemizde konutlarda, ticari binalarda ve endüstriyel tesislerde ısınma amaçlı yakıt olarak ağırlıklı akaryakıt ve kömür kullanılmaktaydı. Çevreci ve temiz bir yakıt olan doğalgazın ülkemize gelmesi ve ısıtma sistemlerinde kullanımına başlanması (ilk olarak 1989 yılında Ankara?da) ısıtma sektöründe önemli bir değişimin başlangıcı oldu. Doğalgaz öncesinde konutlarda bireysel ısıtma amacıyla gazlı veya katı yakıtlı soba, katı veya sıvı yakıtlı kat kaloriferleri, merkezi ısıtma sistemlerine sahip binalarda ise ya katı yakıtlı kalorifer kazanları ya da sıvı yakıtlı kalorifer kazanı ve brülör kullanılıyordu. Yakıt fiyatlarının petrol fiyatlarına bağlı olarak çok yükseldiği veya düştüğü yılları izleyen dönemlerde kalorifer sistemleri, akaryakıttan, kömüre veya kömürden akaryakıta dönüştürülüyordu. Sıvı yakıtlı kalorifer sistemlerinde katı yakıtlı sistemlerde olduğu gibi açık genleşme depoları kullanılıyor, kazan dairelerine gerekli özen gösterilmiyor ve kullanıcıya konforla birlikte yakıt tasarrufu sağlayan otomatik kontrol sistemlerinin kullanımı genellikle tercih edilmiyordu.
Doğalgazın gelmesiyle birlikte ülkemiz, Avrupa?da kullanılan daha yüksek verimli, daha emniyetli ve daha çevreci teknolojik ürünlerle tanıştı. Tesisatlar daha kaliteli, emniyetli, konforlu ve estetik olacak şekilde tasarlandı ve yapılmaya başlandı. Açık genleşme deposu yerine kapalı genleşme deposu kullanımına geçildi. 350 kW üzerindeki kapasitelerde iki kademeli, 1200 kW üzerindeki kapasitelerde ise oransal gaz brülörleri zorunlu olarak kullanılmaya başlandı. Isıtma sistemlerinde dış hava ve iç mahal koşullarına göre otomatik olarak çalışan, arzu edilen konforu en az yakıt tüketimi ile sağlayan kontrol sistemlerinin kullanımı yaygınlaşmaya başladı.
Bireysel ısıtma sistemlerinde sıvı ve katı yakıtlı sobanın yerini doğalgaz sobaları, kat kaloriferlerinin yerini ise kombiler aldı. Kombi, ısıtma ve gereksinim duyulan sıcak su ihtiyacını karşıladığı için, yaygın olarak kullanılmaya başladığı şehirlerde termosifon ve şofben pazarı daraldı. 2000?li yıllarda ise daha çevreci ve yüksek verimli olan yoğuşmalı cihazlarla tanıştık. Bu cihazlarda istenilmeyen baca kayıpları asgariye düşürülerek atık gazın içindeki su buharı yoğuşturuluyor, su buharının yoğuşma gizli ısısından yararlanıldığı için verimleri klasik kombilere göre % 15 daha yüksek oluyor.Doğalgaz dönüşümlerinde ilk yıllarda merkezi ısıtma sisteminin toplam içerisindeki payı % 70 civarındaydı. Firmaların reklamları, kullanıcıların bağımsız ısınma arzusu sonucunda kombinin kullanımı yaygınlaştı ve günümüzde merkezi sistem oranı % 20-30?lara kadar geriledi.
Radyatör pazarında da önemli bir dönüşüm yaşandı. 90?lı yıllarda, pazarda en çok satılan ürün, döküm radyatördü ve panel radyatörün pazar payı %20 civarındaydı. Zaman içerisinde panel radyatörün kullanımı sürekli artarak radyatör pazarındaki pazar payı %80'lere ulaştı. Panel radyatörün kullanımının hızla yaygınlaşmasının en önemli nedeni, fiyatının diğer radyatörlere göre k/cal bazında daha düşük olmasıydı. Diğer nedenler ise; kolay montaj, montaj sonrası boya gerektirmemesi, su hacminin düşük olması, daha hafif olması ve estetik olması olarak sıralanabilir.
Doğalgazlı kombi cihazları pazarındaki gelişmeler nelerdir?
90?lı yıllarda pazar çoğunlukla ithal ürünlerden oluşuyordu, merkezi sistem ve soba kullanımı ağırlıklıydı. Başlangıç yıllarında kat kaloriferleri uygulamalarında yer tipi cihazlar ağırlıktaydı ancak kısa süre sonra kullanıcılar, duvar tipi kombilerle tanıştı.
Kombi pazarının gelişmesiyle birlikte firmalar, yeni ve farklı modelleri pazara sundu. İlk yıllardaki bacalı tip ve pilot alevli modelleri, hermetik ve elektronik ateşlemeli cihazlar izledi. 1990 yılından sonra ise kullanıcılar, yerli montaj ürünlerle tanıştı. Pazarın başlangıcında daha çok bacalı (%75) ve pilot alevli (% 95) kombilerin satışlar içerisindeki payı yüksekti. Zaman içerisinde bacalı tiplerin yerini, hermetik tipler, pilot alevli modellerin yerini ise bütünüyle elektronik ateşlemeli cihazlar aldı.
Avrupa?da yürürlüğe giren EN standartları, artan çevre bilinciyle getirilen emisyon sınırları ve yakıt tasarrufunun teşvik edilmesi, ürünlerin geliştirilmesine neden oldu. Ülkemizde ise 1990 ile 2000 yılları arasında gelişen pazarla birlikte ürün çeşitliliği de arttı ve 3-4 farklı pazar bölümü oluştu. Daha yüksek verimli daha az enerji sarf eden, daha düşük emisyonlu, kullanımı daha kolay ve fiyatları ekonomik ürünler pazarda yer aldı.
Müşterinin yakıt tasarrufu bilincinin ve konfor beklentilerinin artmasına paralel olarak cihazlardaki kontrol sistemleri geliştirildi. Dış hava sıcaklığına göre çalışan, istenilen zaman aralıklarında arzu edilen ortam sıcaklıklarını temin eden, kendi kendine arıza teşhisi yapan ve bilgisayarla servis verme olanağı sağlayan ürünler pazarda yer aldı.
Daha sonra depolu, boylerli kombiler ile tanıştık. Birden çok banyosu bulunan ve yüksek debide sıcak suya gereksinim duyulan konutlar için, dakikada 18-20 litre sıcak su temin eden depolu boylerli cihazlar pazara sunuldu.
Pazarda yer alan yeni nesil cihazlar ise yoğuşmalı kombilerdir. Bu cihazlarda atık gazın içindeki su buharı yoğunlaştırılıp yoğuşma gizli ısısı geri kazanılmakta, bu işlem sonucu düşük sıcaklık işletimiyle atık gaz ve taşınım kayıpları düşürülerek %107?lere varan verim değerlerine ulaşılmaktadır.
Alarko-Carrier'in ısı sektöründe pazar konumunu tanımlar mısınız?
Merkezi ısıtma ürünleri; kazan, brülör ve sirkülasyon pompası, bireysel ısıtma ürünleri; kat kaloriferi, kombi, soba, tamamlayıcı ürünler; radyatör, genleşme tankı, boyler ve radyatör vanası olmak üzere geniş bir ürün gamına sahibiz. Özetle, bir konutun ısıtılması için gereksinim duyulan tüm ısıtma ürünleri satış programımızda var. Sektörde önemli üretici konumunda olan firmalardan biriyiz. Satışlarımızın %90?ını kendi tesislerimizde ürettiğimiz ürünler oluşturuyor. CE Belgeli ürünlerimizi, aynı zamanda yurtdışı pazarlara da ihraç ediyoruz. Ülke geneline yayılan kendimize özgü bayilik ve servis teşkilatımızla müşteri beklentilerini daha etkin karşılayarak, satışlarımızı ve pazar payımızı artırıyoruz. Satışlarımız içerisinde kombi önemli bir paya sahip. Her pazar bölümündeki müşteriye hitap eden farklı uygulamalara elverişli; ekonomik, standart ve lüks sınıfında yer alan 18 farklı modelimiz var.
Enerji verimliliği konusundaki yasal düzenlemeler neler getirecek?
02.05.2007 tarihinde yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu, ülkemiz ve sektörümüz açısından çok önemlidir. Binalarda kullanılan enerjinin tamamı ile sanayide proseslerde kullanılan enerjinin yıllık toplamı yaklaşık 20 milyar $?dır. Enerjinin ekonomiye getirdiği yükün yanı sıra dışa bağımlılık ve çevre kirliliği gibi etkileri bulunmaktadır. Türkiye?de enerji, OECD?nin iki katı kadar daha verimsiz kullanılmaktadır. Türkiye?de enerji yoğunluğu 0,38 iken OECD ortalaması 0,30 civarındadır. Bu değerin OECD ortalamasına indirilmesi ile yılda 5-6 milyar $ tasarruf edilebilir.
Bu nedenle enerjinin verimli kullanılması büyük derecede önem taşımaktadır. Kanunun çıkartılması çok önemli olmakla beraber asıl önemli olan uygulamaya konulması ve hedeflenen sonuçlara ulaşılmasıdır. Bu amaçla, hazırlanacak yönetmeliklerde görev ve yetkiler ayrıntılı biçimde belirlenmeli, teknik ayrıntılara gerektiği şekilde yer verilmelidir. Ülke ekonomisine katkı sağlayacak sistemlerin kullanımı devlet tarafından teşvik edilmelidir. Meslek odaları, dernekler ve sivil toplum örgütlerinin istekleri ve beklentileri doğrultusunda düzenlemeler yapılıp gerekli yönetmelikler hazırlanırsa, arzu edilen sonuçlara ulaşılacaktır. Yasal düzenlemelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte aşağıda belirtilen önemli değişikler gözlenecektir.
Binaların yıllık maksimum enerji tüketim miktarları (kWh/m2) belirlenecek.
Yapı tesisatları düzenli olarak denetlenecek.
Yapılarda ısı yalıtımı standartları yasaya göre değişecek.
Her binanın bir enerji pasaportu olacak.
Binalarda enerji izleme yöntem ve sistemleri kullanılmaya başlanacak.
Sistem seçiminde ilk yatırım ve işletme maliyetleri dikkate alınacak.
Konut ısıtılmasında enerji verimliliği için çözüm önerileriniz nelerdir?
Konut ısıtılmasında arzu edilen enerji verimliliğinin sağlanabilmesi için öncelikle yapılacakları kısa, orta ve uzun dönemli faaliyetler olarak belirlemeli ve sonrasında öncelik ve kolaylık sırasına göre uygulamaya koymalıyız. Ülke kaynaklarının verimli ve ekonomik kullanımı yanında nihai kullanıcının satın alma gücünü de göz önünde bulundurmalıyız. Mevcut sistemleri bütünüyle iptal ederek değiştirmek, kesin bir çözüm olmakla beraber pahalıdır. Yeni bir sistemin kurulması alternatifi ile birlikte mevcut sistemin yapılacak değişikliklerle uygun hale getirilmesi de değerlendirilmelidir. Konuta, mevcut ısıtma sistemine ve uygulanacak çözüme bağlı olarak alınacak önlemlerle enerji verimliliği % 25-50 civarında artırılabilir. Bu amaçla bir konutta veya ısıtma sisteminde aşağıda belirtilen önerilerin biri veya birkaçı birlikte uygulamaya konulabilir.
Konutların ısı kayıpları ve enerji tüketimleri azaltılmalı.
Yakıt tasarrufu sağlayan kontrol sistemleri kullanılmalı,
Yüksek verimli cihazların kullanımı teşvik edilmeli,
Klasik kazan ve kombi yerine yoğuşmalı cihazlar tercih edilmeli,
Isı geri kazanım üniteleri kullanımına önem verilmeli,
Kazanların ve tesisatların periyodik bakım ve kontrolu zorunlu olmalı,
Cihaz emisyonlarına sınırlama getirilmeli,
Biokütle gibi geri dönüşümlü katı yakıtların üretimi ve kullanımı artmalı,
Su ve toprak kaynaklı ısı pompalarının kullanımı tercih
edilmeli,
Bölgesel ısıtma, jeotermal enerji ve güneş enerjisi kullanımı yaygınlaşmalı.
Isı sektöründe yeni ürünleriniz nelerdir?
Müşterilerimizin ve pazarın beklentileri doğrultusunda ürünlerimizi sürekli olarak geliştiriyor veya bütünüyle yeniliyoruz. Son 3 yıl içerisinde nerdeyse tüm ürünlerimizi yeniledik diyebilirim. Son bir yıl içerisinde ısıtma, klima ve su ürün gruplarında toplam 18 adet yeni ürünü piyasaya sunduk. Yenilenen ürünler içerisinde ısıtma ürünleri, 7 adet ile ilk sırada yer alıyor. Yoğuşmalı kombi; Atag Q ve E serisi, boylerli kombi, doğalgaz brülörleri, sıvı yakıtlı ALF ve ALM brülörleri piyasaya sunduğumuz yeni ürünler. Müşterilerimiz tarafından çok büyük beğeni gören ve önemli bir pazar payına sahip olan Serena kombimizin ikinci nesili olan yeni Serena kombiyi, gelecek ay içerisinde piyasaya sunacağız. Teknolojisi, emniyet sistemleri, teknik özellikleri, yüksek verimi, düşük yakıt sarfiyatı, kompakt boyutları ve estetik görünümü ile pazarda büyük beğeni göreceğini tahmin ediyoruz.