“Ayvaz markasıyla gazlı söndürme sistemleri üretimine başladık”
Ayvaz Yangın Grubu Ürün Müdürü Yusuf Koç
Ayvaz’ın 1948 yılında küçük bir imalathane ile başlayan yolculuğu, bugün 600’e yakın kişinin çalıştığı merkez fabrika ve yurt dışındaki büyük yatırımlarla devam ediyor. Yangın alanındaki faaliyetlerine 10 yıl önce başladıklarını ve yangın söndürme sisteminin tüm ihtiyaçlarına cevap verebildiklerini söyleyen Ayvaz Yangın Grubu Ürün Müdürü Yusuf Koç, “Ayvaz markasıyla gazlı söndürme sistemleri üretimine başladık. Bunun yanında Bulgaristan’da yangın grubu ve endüstriyel gruptaki vanaların imalatı için yeni bir fabrika yatırımımız var” diyor. Koç ile Ayvaz’ı, firmanın yangın konusundaki çalışmalarını ve yangın sektörünün güncel durumunu konuştuk…
Yangın söndürme sisteminin tüm ihtiyaçlarına cevap verebiliyoruz
Ayvaz’ın yolculuğu 1948 yılında küçük bir imalathane ile başladı. Bugün ise sadece merkez fabrikasında 600’e yakın kişinin çalıştığı büyük bir firma olarak yola devam ediyoruz. Merkez fabrikamızın yanı sıra yurt dışından gelen taleplere anında cevap verebilmek için Rusya, Bulgaristan, Polonya ve Çin’de kurduğumuz üretim tesislerimiz de durmadan çalışıyor. Kompansatörlerden esnek metal hortumlara, seviye kontrol cihazlarından kondenstoplara, vanalardan yangın grubu ürünlerine kadar uzanan geniş ürün gamımızla pek çok alanda üstün çözümler sunuyoruz. Kendi üretimlerimizin yanı sıra, dünyanın önde gelen firmalarıyla yaptığımız distribütörlük anlaşmalarıyla ürün çeşitliliğimiz her geçen gün daha da artıyor. Türkiye’nin 10 büyük şehrinde bulunan bölge müdürlüklerimiz ve zengin bayi ağımız sayesinde de hizmet kalitemizi sürekli olarak yükseltiyoruz.
Ayvaz olarak, yangın alanındaki faaliyetlerimize 10 yıl önce başladık. Ayvaz ve Emo Mühendislik, 2009 yılında Emo Ayvaz Yangın Sistemleri şirketini kurdu. Faaliyetlerimize başladığımız ilk yıllarda kendi markamızla bir ürünümüz yoktu. Ürün gruplarının her birini ayrı birer disiplin olarak değerlendiren bir yapımız vardı. Yangın alanında da bu anlayışı aynı şekilde oluşturabilmek için benim eski müdürüm olan Ahmet Kahraman Bey, yangın grubunun ürün müdürü olarak Ayvaz’da göreve başladı. O yıllarda Nibco ve Fivalco markalarının kelebek vana ve yükselen milli vana grubunun ürünlerini, Vision markasının kaplinlerini, HD Fire’ın köpüklü söndürme sistemi ürünlerini ve Viking’in yangın algılama ve söndürme sistemi ürünlerini ülkemize sunarak yangın alanındaki faaliyetlerimize devam ettik.
Günümüzde ise Ayvaz Yangın Grubunun ürün müdürlüğü görevini ben sürdürüyorum, benimle birlikte 8 kişilik bir ekibiz. Bugün yüzde 80 kendi markamızla üretim yapıyoruz, kalanını da distribütörler vasıtasıyla tamamlayarak yangın söndürme sisteminin tüm ihtiyaçlarına, çok özel ve çok farklı projelere cevap verebiliyoruz.
“Global Düşün, Lokal Davran” mantığıyla hareket ediyoruz
Ayvaz olarak bir sene kadar önce kendi markamızla gazlı söndürme sistemleri üretimine başladık. Biz sadece Türkiye’de faaliyet gösteren bir firma değiliz, yaklaşık 100 ülkeye ihracat yapıyoruz. “Global Düşün, Lokal Davran” mantığıyla; yani yurt dışında da “yerli” bir firma gibi hareket ederek farklı pazarlardaki mevcut markalarla rekabet edebilecek seviyeye gelmek için çalışıyoruz. Bu yüzden hem Ayvaz markasıyla tüm ürünleri üretip satmaya çalışıyoruz hem de o pazarı iyi bilip, o pazara yönelik ürünler pazarlamaya çalışıyoruz. Gazlı söndürme sistemleri üretimine başlamamızın sebebi de bu diyebiliriz. Tabii ki global pazarda hareket edebilmek için bazı şartlara uymak gerekiyor. Bu yüzden UL, FM ve LPCB onaylarını da alarak sistemimizi şu anda yabancı firmaların yaptığı gibi, tamamıyla sertifikalı olarak hazır hale getirdik ve satışını yapıyoruz. Lokal marketlerde -ki bu Türkiye için de geçerli- yerel üreticiler sertifikasyon konusuyla hiç uğraşmadan “toplama” ürünlerle bir sistem kurup bunu piyasaya sunabiliyor ve tabii ki sertifikasyon maliyetleri olmadığı için fiyatları ister istemez düşüyor. Bu noktada haksız rekabet ortaya çıkıyor. Biz buna mahal vermemek için ilk olarak sertifikalarımızı aldık.
UL ve FM tarafından yılın her çeyreğinde habersiz olarak denetleniyoruz
Gazlı söndürme sistemlerinin üretimi ve sertifikasyonu konusunda Amerikalı Fike firması ile birlikte hareket ettik. Ekibimiz Fike tarafında eğitim gördü ve sertifikalarını aldı. Fike ile özel bir anlaşmamız var; onlar bize yarı mamul tedarikinde bulunuyor, onların ürettiği yarı mamulleri alıp, mühendisliğini yapıp, gazlı söndürme sistemlerini anahtar teslim sunabiliyoruz. Ayrıca sertifikalı bir yazılım programımız var, gazlı söndürme sistemlerinin hidrolik hesaplarını o program üzerinden yapıyoruz ve gaz dolumunu Hadımköy fabrikamızda bulunan “onaylı dolum istasyonu”muzda gerçekleştiriyoruz. Onaylı dolum istasyonu derken şunu kast ediyorum; dolum istasyonu kompleks yapıda değil, gazı aktardığınız bir pompa ünitesinden oluşuyor. Ancak olay sadece bu pompayı kurup o istasyonu oluşturmak değil, bunun üçüncü bir kuruluş tarafından denetlenmesi. Biz UL ve FM tarafından yılın her çeyreğinde habersiz olarak denetleniyoruz. Yani UL ve FM’e beyan ettiğimiz gibi aynı prosedüre uygun bir şekilde çalışmalarımıza devam edip etmediğimiz denetleniyor. Üretimimizden, dolum istasyonumuza kadar her şey UL ve FM tarafından onaylı. Bu, kaliteyi ve güveni sağlıyor. Sürekli denetim altında olduğumuz için her zaman doğru veri elde ediyoruz.
Bulgaristan’da yangın grubu ve endüstriyel gruptaki vanaların imalatı için yeni bir fabrika yatırımımız var
Gazlı söndürme sistemleri üretiminin yanında bir diğer yeni haberimiz ise, Bulgaristan’a kuracağımız ikinci fabrika. Bulgaristan’da yangın grubu ve endüstriyel gruptaki vanaların imalatı için yeni bir fabrika yatırımımız var. Bu fabrikanın 2020’nin başında faaliyete geçmesini hedefliyoruz. Bulgaristan’daki ilk fabrika tamamen bizim, ikinci fabrika ise Uzakdoğulu çözüm ortağımızla beraber kuracağımız bir fabrika olacak. Bu ortak üretim sayesinde onların tecrübelerinden de faydalanacağız.
Doğru, güvenilir ve kaliteli iş yapmaktan yanayız
Kaliteli ürün, sistem ve mühendislik hizmetlerimizle prestijli projelerde yer alıyoruz. Endüstriyel alanda deneyimimiz yüksek olduğu için daha çok endüstriyel tesis projelerine imza atıyoruz, konut projelerine biraz uzağız. Çamlıca Radyo Kulesi’nin gazlı ve yangın söndürme sistemleri Ayvaz tarafından yapıldı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün şantiyesinde de Ayvaz ürünleri yer aldı. Yangın algılama sistemiyle ilgili Türkiye’de çok farklı bir proje hayata geçirdik. Oluklu mukavva üreten bir firmanın üretim tesisi projesine ürünlerimizle çözüm sağladık. Yaklaşık 200.000 m2’lik bu tesiste 7-8 metre yüksekliğinde atık kağıtlar balya şeklinde güneşin altında bekliyor. İster istemez bu atık kağıtların içinde cam parçacıkları olabiliyor, güneş ışığını yansıtıcı birtakım katmanlar olabiliyor. Bu durum, güneşi bir noktaya mercek gibi çekiyor ve yangına sebebiyet veriyor. Kağıt yangınları da içten içe ilerleyen yangınlardır. A sınıfı yangın dediğimiz yüzey yangınları gibi dışarıdan gözle görülemiyor, yangın büyüdükten sonra fark ediliyor. Yangın büyüdükten sonra da yapılacak tek şey, kalan alanı koruma altına almak oluyor. Bu firmanın her yangında çok ciddi zarar ettiği ortaya çıkıyor ve çözüm arayışına gidiliyor. Dış saha olduğu için dumanı algılamak da neredeyse imkansız. Ayvaz Yangın olarak bu firmayı ziyarete gittiğimde tesadüfen bir yangına denk geldim. Konuyla ilgili taleplerini dinledik ve çözüm sunabileceğimizi belirttik. Fike’ın Signifire adlı bir ürünü var. Bu ürün, hem alevi hem dumanı hem ısıyı algılayabilen ve bunu yüz tanıma teknolojisiyle ayrıştırabilen bir cihaz. Üründe yer alan kontrol ünitesiyle alev, duman ve ısı ayrıştırılıyor. Biz de bu tesiste bu sistemi kurduk. Dumanı algılamak dışarıda çok zor, tek başına ısıyı algılamak da hem dış alan olduğu hem de iş makineleri sürekli çalıştığı için çok zor. Çünkü alanın sabit bir geometrisi yok, dizilimler hiç sabit değil. Balyalar her gün başka yere konuluyor. Biz de buraya hem termal hem alev algılama yapabilecek, yani sadece ısıyı veya alevi algıladığı zaman yanlış bir alarm vermeyecek ve birbirini teyit edecek bir sistem kurduk. Şu anda bu sistem aktif bir şekilde çalışıyor. Yurtdışı partnerlerimizin desteğiyle de böyle farklı çözümler sunabiliyoruz. Bunlar gibi yurtiçinde ve yurtdışında birçok projeye imza attık. Bu projelere sadece ürünlerimizi değil mühendislik hizmetlerimizi de sunuyoruz. Projeleri çiziyor, sahada devreye alma hizmetlerini veriyoruz. Sahada bazen sadece ucuz olsun diye olmayacak taleplerle karşılaşabiliyoruz. Biz, olmuyorsa olmaz diyoruz, hayır diyebiliyoruz. Çünkü ticari kaygılardan önce şirketin bir prestij kaygısı var. Biz 71 yıllık bir firmayız. 71 yıl boyunca adımıza leke getirmeden çalışmalarımızı devam ettirdik. Aynı şekilde bu kültürle daha nice yılları görme hedefindeyiz. Elbette kâr amacı güdüyoruz ama işimizi doğru şekilde ve doğru mühendislikle yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Ayvaz olarak doğru, güvenilir ve kaliteli iş yapmaktan yanayız.
Sektörümüz, yangın alanındaki güçlü yönümüzü görecek
Ayvaz olarak vana, yangın, hortum, kompansatör grubuyla ilgili yurtiçi ve yurtdışındaki fuarları takip ediyor ve bu fuarlara katılıyoruz. Bu sene yurtiçinde hem vana hem yangın grubuyla ilgili ISK SODEX’e katılıyoruz ve bir sürprizimiz var. ISK-SODEX’te iki standımız olacak. Ayvaz’ın her zamanki standı ve yangın firmalarının olduğu grupta da Ayvaz YANGIN olarak ayrı bir standımız olacak. Bunu yapmamızdaki amaç, yangın grubumuzun “ayrı bir yangın şirketi” gibi hareket edebilme kabiliyetinin olduğunu göstermek. Yangın sektöründe faaliyet gösteren diğer büyük firmalar gibi, yangınla ilgili her şeyi; ürün tedariğinden mühendislik hizmetine kadar yapabildiğimizi anlatmak istiyoruz. ISK-SODEX, sektörümüzün yangın alanındaki güçlü yönümüzü görmesini sağlayacak.
Her projede yeni bir şeyler öğreniyor ve kendimizi geliştiriyoruz
Yangın sektöründe çok fazla oyuncu var. Konut, AVM gibi alanlarda standart ürünler kullanılıyor. Dolayısıyla satılan ürünlerin tipleri belli. Yangın sektöründe birçok firma bu işi mühendislik hizmeti sunmaksızın tamamen ürün satışı şeklinde gerçekleştiriyor. Bu tarz standart hizmetlerde bir proje ve saha çözümü sunulmuyor. Bizim işimiz standart satış değil, her projede yeni bir şeyler öğreniyor ve kendimizi geliştiriyoruz. Mesela bir fabrikanın imalat alanıyla depo alanı birbirinden çok farklı tasarımlar gerektirir ve her ikisinde kullanılan ürünler farklıdır. İmalatın içeriğine göre de ürün kullanımı değişiklik gösterir. Her yangın suyla söndürülemez; köpükle veya gazla söndürmek gerekebilir, farklı bir kimyasal kullanmak gerekebilir. Endüstriyel tarafta avam projeyle ilerlenemez, ilk önce projeyi çalışmak, hesap yapmak, sistemin testlerini, devreye alma hizmetlerini gerçekleştirmek gerekir. Ayvaz olarak tüm bunları yapabiliyoruz. Enerji santralleri, petrokimya tesisleri, kimyasal malzeme üreten fabrikalar gibi yangın riskinin çok yüksek olduğu yerlere de hizmetlerimizi sunuyoruz. Ayrıca şunu da vurgulamak isterim; ürün satışını biz gerçekleştirmemiş olsak bile teknik çözüm konusunda bizden yardım istenirse mutlaka cevap veriyoruz, yeter ki iş doğru yürüsün.
Bakım konusuna ağırlık verdik ve bu konuda çalışmalarımız devam edecek
Sistemlerin sadece montajını yapmak da yeterli değil; bakımlarını yapmak, sistemin sürekli çalışabilirliğini de kontrol etmek gerekiyor. Bu konularda Ayvaz Yangın olarak biz de yavaş yavaş faaliyetlerimizi artırmaya başladık. Çünkü yapılan sistemlerin birtakım eksiklikleri olduğunu görüyoruz ve bu eksiklikler bakımlarda ortaya çıkıyor. Biz de bakım konusuna ağırlık verdik ve bu konuda çalışmalarımız devam edecek. Çünkü çok büyük endüstriyel tesislerin yangın sistemlerine o kadar çok para yatırılıyor ki, günün birinde yangın çıkarsa o kadar para sadece sistem bakımı yapılmamasından dolayı problemlere sebep olabilir ve tabiri caizse çöpe gidebilir. Biz böyle bir sonucu asla kabul edemeyiz. Bakıma bu yüzden fazlasıyla önem veriyoruz. Sektörde ne yazık ki denetim ve bakım açığı var. Ayvaz Yangın olarak bu farkındalığı yaratmaya çalışıyoruz. Şu an bünyemizde bu işle ilgili yetişmiş bir makine mühendisi ve tekniker arkadaşımız var, bakım süpervizyon hizmetlerini iki arkadaşımızla sürdürüyoruz. Bu alanda iş hacmimizi büyüttükçe personel istihdamımız da artacak.
Yangın konusunda farkındalığın arttığını görüyoruz ama hâlâ yeterli değil
Yangın sektörünün ülkemizdeki gelişimi umut verici. Bu sektörde büyük firmaların Türkiye’de verdikleri eğitimler, aynı zamanda TÜYAK’ın eğitim, sempozyum gibi faaliyetleri insanlarda ciddi anlamda farkındalık oluşturdu. Son 5 yıldır sektörümüz olumlu yönde ilerliyor, yangın konusunda farkındalığın arttığını görüyoruz ama hâlâ yeterli değil. Şu anda Amerika’da tek katlı konutlarda sprinkler sistemi uygulaması söz konusu. Onlar bunları konuşuyorken biz hâlâ, fabrikada sprinkler sistemi olmalı mı olmamalı mı, bunları konuşuyoruz. Sektörümüzün durumu, bardağın ne tarafından bakacağımıza bağlı. Dolu tarafından bakarsam umut verici görüyorum ama boş tarafı da göz ardı edilemeyecek kadar fazla. Burada bizlere çok fazla iş düşüyor. Hem işin geliştiricisi hem sahada müşteriyle bire bir iletişim kuran biz, hem de bizim yeniliklerimizi ve hizmetlerimizi aktaracak medyaya çok iş düşüyor. Biz iyi çalışırsak, sektörümüz gelişecektir. Çünkü mühendislikle ilgili faaliyetlerimiz giderek artıyor. 15-20 yıl önce tesisat sektöründe sprinkler veya çeşitli söndürme sistemleri bilinmezken, bugün neredeyse herkesin duyduğu ve bildiği bir çözüm haline geldi. Bu durum yeni sistemlere yönelmemiz için itici güç oluyor. Yangın sektörü giderek gelişim gösteriyor, ancak ne yazık ki ürün satışına dönük iştahlı bir şekilde al-sat yapan firmalar, bu sektörü tamamıyla ticari bir sektör haline getiriyor. Bunun önüne geçmek için Ayvaz olarak var gücümüzle çalışıyoruz.