“Avrupa’nın En Büyük Esnek Hava Kanalı Üreticisi Konumundayız”
“Başarılı bir pazarlamanın temeli, doğru ve güçlü bir plan oluşturmaktan geçiyor” diyen AFS Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Poyraz, halihazırda ürettiği ürünlerin yüzde 80’ini yurt dışına ihraç eden firmaları için de anahtar sözcüğün “plan” olduğunu söylüyor. Poyraz, “AFS, ihracatın önemini uzun yıllar önce fark etmiş ve bu ihtiyaç doğrultusunda teknik, dokümantasyon ve finansal gelişimini planlamıştır” diyerek başarılarının altında yatan formülü ortaya koyuyor.
AFS’yi kısaca tanıtmanızı istesek neler söylersiniz?
AFS ilk olarak 1991 yılında, yarı esnek hava kanalı üretimiyle birlikte Ankara’da ticaret hayatına başladı. Teknolojisini geliştirmeyi sürdürerek farklı kategorilerde de üretim aşamasına geçti. Ürün çeşitliliğini günden güne arttırarak kalitesini yükseltmeye devam eden AFS, bugün yarı esnek ve esnek hava kanalı üretiminin yanında montaj ve ara bağlantı elemanları ile de havalandırma sistemlerinde kullanılan birçok ürünü üretme kapasitesine sahiptir. Şuan 81 ülkeye gerçekleştirdiği ihracat ile sektörde pazar lideri konumumuzu korumaktayız. Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımlar ile geliştirdiğimiz yeni ürünlerimiz bu süreci besliyor. Üretiminin %80’ini yurtdışı satışları için kullanan AFS, ihracatın önemini uzun yıllar önce fark etmiş ve bu ihtiyaç doğrultusunda teknik, dokümantasyon ve finansal gelişimini planlamıştır. Bugün üretim kapasite yönetimi ve yatırım ihtiyacını, ihracatın taleplerini karşılamak için sürekli güncelleyerek büyümeye devam etmektedir.
Ürün çeşitliliğinden konu açılmışken ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Yarı esnek hava kanalı üretimiyle ticaret hayatımızın başladığını belirtmiştim. Bugün esnek hava kanalları, yarı esnek hava kanalları, endüstriyel hortum ve hava kanalları, susturucular, montaj elemanları, panjur ve anemostadlar, fanlar, hava perdeleri, ısı geri kazanım cihazları, sığınak havalandırma olmak üzere 10 farklı kategoride ürün skalamız mevcut. Her kategori kendi içerisinde sertifikasyon süreçleri, özellikleri açısından birçok alt kategoride tüketiciye alternatifler sunuyor.
“Yıllardır ‘En Çok Hava Kanalı İhracatı Yapan Firma’ Kategorisinde Ödül Alıyoruz”
İhracat ve Ar-Ge tarafındaki çalışmalarınızı detaylandırır mısınız?
Başarılı bir pazarlamanın temeli, doğru ve güçlü bir plan oluşturmaktan geçiyor. Doğru planlama, enerji ve zaman kazandırıyor. Bugün Avrupa’nın en büyük esnek hava kanalı üreticisi konumundayız. Yıllardır “En çok hava kanalı ihracatı yapan firma” kategorisinde ödül alan markamızın başarısında, AFS kültürünün özünü oluşturan “müşteri memnuniyeti” ilkesinin tüm çalışanlarımız tarafından benimsenmesi ile birlikte yurtiçi ve yurtdışında sektörümüzü yakından takip etmenin, Ar-Ge çalışmalarımız ile sürekli gelişim çabası içerisinde olmanın, müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini doğru analiz ederek, üretim, satış, pazarlama faaliyetlerimizi bu veriler ışığında planlayarak özveriyle çalışmanın önemli rolü olduğuna inanıyorum.
AFS 2008 yılında Ar-Ge alanında sektörün öncü kuruluşu olabilmek hedefiyle AFS laboratuvarını kurdu. Laboratuvar, bünyesinde bulunan test laboratuvarı, endüstriyel tasarım ve sertifikasyon bölümleri ile profesyonel bir yapıya ulaştı. Son yıllarda yoğun bir tempoya ulaşan AFSLab, gerek kapasite gerekse teçhizat ve insan kaynakları açısından da ciddi bir gelişim yaşadı. Laboratuvarda kullanılan tüm test düzenekleri EN ve UL standartlarına uygun olarak kuruldu. Günümüzde ise yurt dışında yapılabilen testlerin bir kısmını kendi bünyesinde yapabilir bir teknolojiye ulaştı. AFSLab’da ürünler üzerinde basınç kaybı, bükülme kapasitesi, ezilme mukavemeti, sıcaklık dayanımı, delinme testi, alev yürümesi ve yanma testi, anma uzunluğu, anma çapı, basınç dayanımı, hava sızdırmazlık, ağırlıklı çivi, ilk yapışma testleri yapılabiliyor. Dünyanın önde gelen laboratuvarları ile sürekli irtibat halinde olan AFSLab, bu sayede sektörde yaşanan gelişmelerin sürekli içinde yer alabilmekte, yapılan çalışmalara
destek olabilmekte ve onlarla aynı dili konuşabilmektedir. Tüm bunların yanı sıra, uluslararası standartların öngördüğü doğrultuda çalışmalarına yön veren Kalite Kontrol, Amerika ve Avrupa’daki benzer laboratuvarlarla da sürekli irtibat halindedir.
“Fabrikamızın Çatısına Kurduğumuz Güneş Enerji Santrali ile Kendi Elektriğimizi Üretmeye Başladık”
Yakın vadede firmanızda “yeni” başlığı altında neler olacak?
Pandemi sonrası dönemde özellikle iç ortam hava kalitesinin öneminin anlaşılması üzerine buna yönelik ürün talebinde artış söz konusu oldu. Son tüketici sadece iç ortam hava kalitesini nasıl artırabilirimi sorgulamıyor, bunu daha kaliteli ve bir o kadar da tasarruflu olarak nasıl gerçekleştirebileceğini sorguluyor. Bizler de çalışmalarımızı iç ortam hava kalitesini artırmaya yönelik gerçekleştirdik. Bildiğiniz üzere havalandırma kanallarının içinde bulunduğu ortamın sıcak/soğuk, nemli ve karanlık olması hastalık yapıcı mikroorganizmaların üremeleri için en elverişli ortama olanak tanır. Gözle görülmeseler de bu mikroplar havalandırma kanallarından yaşam alanlarına nüfuz ederek solunum yoluyla vücuda girer ve sağlığımızı tehlikeye atar.
Antimikrobiyal nano teknoloji ile ürettiğimiz esnek hava kanallarımız dokusundaki nano gümüş parçacıklar sayesinde zararlı mikroorganizma ve virüsleri yok ederek sağlıklı bir nefes sunar. Yılların getirdiği tecrübe ve kendi laboratuvarımızda yaptığımız testler ile her farklı dominant ses aralığında yeterli ses düşümünü sağlayacak farklı akustik esnek hava kanallarını geliştirmeyi başardık. Artık maksimum düzeyde sessizliği yakalayarak konforlu bir havalandırma mümkün.
"Diğer bir ürünümüz ise Doğal Gaz Menfez Yönlendirme Kiti Rüzgard"
Kış aylarında her daim açık bulunması gereken doğal gaz menfezlerinden mutfağa soğuk hava girer ve insanlar bunu önlemek için kendi hayatlarını riske ederek bant veya gazete ile kapatır. Bizler de bunun önüne geçmek için dışarıdan gelen soğuk havayı yukarıda yoğunlaşan sıcak hava ile buluşturarak direkt soğuk hava ile teması önleyen Rüzgard’ı üreterek tüketiciye sunduk. Yakın zamanda merkez fabrikamızın çatısına kurduğumuz güneş enerji santrali ile kendi elektriğimizi üretmeye başladık. Bundan sonraki süreçte de enerji verimliliği konusunda yeni projeler ile yola devam ediyor olacağız. Ülke gelişmişlik düzeyinin kişi başına tüketilen enerji miktarı ile değil az enerji daha çok ekonomik değer ile ölçüldüğü bilinciyle hareket ediyor ve bu doğrultuda yatırımlarımızı yönlendiriyoruz. Enerji kaynaklarının hızla tükenmesini engelleme konusunda her alanda tasarruf yapma çabalarımız devam ediyor. Özellikle elektrikli cihazlarımızda daha verimli elektrik motorları ve daha verimli tasarımlar kullanmaktayız. Ürünlerimiz ErP yönetmeliklerine uygun olarak üretiliyor. AFS olarak daima önceliğimiz kalıcı başarılar ile sahip olduğumuz konumu koruyup, ülkemizin, markamızın dünya ithalatındaki payını artırmak olmuştur. AFS’nin bir dünya markası olma yolundaki hedefine emin adımlarla ilerlemesine hizmet edecek tüm ihracat karar ve faaliyetleri titizlikle değerlendirilmeye devam edecektir.
Mevcut durumda Avrupa’nın en büyük esnek hava kanalı üreticisi olarak liderliğimizi ilan ettiğimiz Avrupa pazarındaki konumumuzu koruyarak, her biri kendi bölgesinde ve alanında sektör lideri olan çok uluslu müşterilerimiz ile olan iş birliğimizi artırıp, yeni pazarlarda, yeni mutlu müşterileri portfoyümüze dahil ederek, AFS kalitesini tecrübe etmelerini sağlamak için gayret ve çaba sarf edeceğiz.
İklimlendirme teknolojileri alanında faaliyet gösteren bir firma olarak, Türkiye’de sektörün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her yeni yıl sektör olarak ihracat konusunda kendi rekorumuzu kırıyoruz. Öngörüm şu ki; uluslararası birçok projede ve yatırımlarda iklimlendirme sektörü önemli rol oynayacak. Birçok sektörde olduğu gibi maliyet artışı ve hammadde bulma güçlüğü sorunlarına çözüm bulmalıyız. Yeni teşvik sistemleriyle Türkiye’de üretilmeyen hammaddelerin üretilmesi gerekiyor. Vergi reformları ve Ar-Ge destekleri de sürece ivme kazandıracaktır. Sektör olarak pazar alternatiflerini ve fırsatlarını çok iyi değerlendirmeliyiz. Günümüzde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan pek çok ülke yeşil dönüşüm yaklaşımlarını mevcut kalkınma planlarına entegre etmiş bulunmakta. Türkiye olarak bugün yeşil dönüşüme ve yeşil teknolojiye yapmadığımız her yatırım yarın daha büyük bir kayıp olarak uluslararası ticarette karşımıza çıkacaktır. Sektör olarak bu konularda erken adımlar atmalıyız.