Header Reklam
Header Reklam

‘Marka olmak için kalite, tutarlılık ve süreklilik her şeyden önemlidir.’

25 Haziran 2008 Dergi: Eylül 2003
‘Marka olmak için kalite, tutarlılık ve süreklilik her şeyden önemlidir.’

Tesisat Market: Elginkan Holding’in kurumsal yapısı diğer holdinglerden oldukça farklı. Bize Elginkan Holding’in kurumsal yapısından bahseder misiniz?

Önder Kıratlılar: Elginkan topluluğu, Elginkan Vakfına bağlı olarak çalışan bir şirketler grubudur. Dünyada bizim sistemimizde çalışan başka bir şirketler topluluğu olmadığı için bizim yapısal özelliğimiz oldukça farklıdır. Topluluğumuzun tüm şirketleri direk vakfa bağlıdır. Vakfın sahibi de Türk halkıdır. En üst yönetim organımız, vakıf mütevelli heyeti ve onun kendi içinden seçtiği yedi kişilik yönetim kuruludur. Topluluk direk olarak bu yürütme organına bağlıdır. Yatırım ile üretim ve satışı yürüten üç farklı grup olarak, Elginkan Topluluğu kendi yapısı içinde üçe ayrılır. Üretim ile satışı yürüten şirketler, yapı ve ısı grubu olarak ikiye ayrılıyor. Yapı ve ısı grubu da yedişer şirketten oluşuyor. Yapı grubu; armatür, vitrifiye, seramik mamüllerini üreten, satışını yapan şirketlerden oluşuyor. Isı grubunda ise şirketimizde ise; üretim, satış yapan şirketlerin yanı sıra yapı ve ısı grubuna hizmet eden servis şirketi Emar ile dış ticaret faaliyetlerini yürüten Eleks’ de bulunuyor. Isı grubu şirketlerinden Emas, kendisinin ve diğer Isı Grubu şirketlerinin ürettiği ürünlerin yurt içi satışını da gerçekleştiren bir şirkettir.

Tesisat Market: Isı sektöründeki çalışmalarınız 1986 yılında başladı. Bize o günden bu yana süren yolculuğu anlatabilir misiniz?

Önder Kıratlılar: Isı Grubunun çalışmaları, 1985 yılında Pendik-Şeyhliköy Bölgesi’nde Emas Fabrikasının kuruluşuyla başladı. Emas Makine Sanayi AŞ., E.C.A. marka, döküm katı yakıt sobası üretmek üzere 33.000 m2’lik bir alana kuruldu. 1986 yılı itibariyle ürünlerin satışlarının yapılmasıyla ısı sektörü serüvenimiz başladı. Zaman içinde piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda ürünler çeşitlendi. O zamanın modası radyant sobalar ardından şofben devreye girdi. İstanbul’da doğalgazın yaygınlaşmasıyla doğalgaz sobası ve onun çeşitleri; sonrasında da termosifonu, aspiratörü, ani su ısıtıcısını ürün gamımıza kattık. Şu anda beyaz eşya üretimini bir ölçüde bıraktık. Kat kaloriferleri, 100 bin kcl/h kadar merkezi sistem dediğimiz atmosferik kazanları, katı yakıt sobasının her türünü, doğalgaz sobası ve çeşitlerini, termosifon ile havlupan ve iki ay sonra piyasaya sunacağımız yeni ürünümüzün üretimini yapıyoruz. Fabrika ilk kurulduğu zaman satış ve servis hizmetlerini Emar AŞ yürütüyordu. 1992 yılından itibaren satış faaliyetleri Emas’ın kendi bünyesine geçti. Emar sadece satış sonrası müşteri hizmetlerini yürütmeye başladı. Tüm bunların dışında topluluğumuz kuruluşlarından; Elba Panel’in ürettiği panel radyatörlerin, Odöksan’ın ürettiği döküm küvetlerle, döküm radyatörlerin, Almanlarla ortak olarak kurduğumuz Elsel şirketimizin ürettiği doğalgaz sayaçları ve regülatörlerin satışını yapıyoruz. Emas olarak 1998 yılından itibaren klima ithal etmeye başladık. Klimanın satış ve pazarlama faaliyetlerini bünyemizde yürütüyoruz. Çelik merkezi sistem kazanları satışı ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Yavaş yavaş ürün gamımızı genişletiyor ve tamamlıyoruz. 2004 yılı içinde güneş enerjisi ile ilgili ürünleri de bünyemize almak istiyoruz. Hedefimiz tam bir sistem satışı yapar duruma gelmek. Isıtma sektörü firmaları tüketiciye genellikle ürünü ve birkaç komponentini birlikte sunuyorlar. Bizde ise; ürün ve onun sistemi hazır durumda. Bu sistem satışını bünyemizdeki tüm ürünler için aynı duruma getirmeye çalışıyoruz. Örneğin bizde bireysel bir sistem dediğiniz zaman; kombi, sayaç, radyatör, radyatör vanalarının oluşturduğu tüm sistem var. Buradaki amacımız, 2005 yılından itibaren bir binanın tüm iklimlendirme sistemini mühendislik hizmetini de sağlayarak sunmak.

Tesisat Market: Ürün gamınızı oluştururken, pazarın hangi dinamikleri size yön verdi?

Önder Kıratlılar: Şirketin temellerinin atıldığı gün o zamanın koşullarına göre şekillenen ürün gamımız zaman içinde teknoloji ve yeni trendlerle gelişti.

Elginkan Holding’in kurucusu Makina Yüksek Mühendis H. Ekrem Elginkan 1951 yılında askerliğini tamamladıktan sonra Ankara’da bir mühendislik bürosu kuruyor. O yıllarda Türkiye’de yeni bir yapılanma var. Ziraat Bankaları açılıyor. Hastaneler, barajlar yapılıyor. Açılan mühendislik bürosunun ilk faaliyet alanı kalorifer tesisatı, şehir içme suyu isale hattı ve şehir şebekesi, baraj, demir yolu, karayolu, inşaat taahhüt işleri oldu. İnşaat Mühendisi kardeşi Cahit Elginkan’la 1953 yılında bazı yol ve lojman ihalelerini alıyorlar. Tüm bu çalışmaları yaparken kullandıkları tüm malzemeler yurt dışından ithal ediliyor. Bir tek vanalar Perşembe Pazarı’ndaki Ermeni ustalar tarafından Türkiye’de yapılıyor. Ekrem Elginkan lojmanların ve diğer mekanların kalorifer tesisatlarında bu vanaları kullanıyor. Vanaları yerleştirip tesisatı çalıştırmak için ilk suyu pompalıyorlar ve vanaların çoğunun her tarafından kaçırdığını görüyorlar. Ekrem Elginkan ‘ben kaliteli vana üreteceğim’ diyor. Bunun üzerine baba ve oğulların isminin baş harflerinden oluşan E.C.A Presdöküm Sanayii Ltd. Şti’yi kurarak sıhhi tesisat armatürleri üretimine başlıyorlar. Süreç; vana , armatür, ardından vitrifiye ve bu mamullerin hammaddelerinin üretilmesine kadar gidiyor. Bu arada otomotiv sanayinin kurulmasına ve gelişimine paralel olarak Elba Basınçlı Döküm Sanayi AŞ’yi kuruyorlar. Tofaş ve Renault’a parça yapıyorlar. Hemen ardından araçlara alüminyum jant üretmeye başlıyorlar. Bu alüminyum jant fikri alüminyum radyatör üretimine geçişi sağlıyor. Alüminyum radyatör, döküm radyatör fikrini doğuruyor ve Odöksan Osmaneli Döküm Sanayii kuruluyor. 1986 yılında soba üretimine başlayıp Emas’ı kuruyorlar ve ısı sektörüne giriliyor. Bugün atölye gibi bir fabrikadan; 19 şirketi, 14 fabrikası ve 2500’ün üzerinde çalışanı olan bir topluluk olduk. Dönemin trendlerine, hedeflediğimiz ve çalıştığımız pazarların yapısına, bayii teşkilatı geliştikçe onların taleplerine ve kendi ihtiyaçlarımıza göre ürün gamımız her geçen gün yenilenmeye, gelişmeye devam etti ve ediyor.

Tesisat Market: Isı sektörü inşaat sektörüne paralel olarak 2001-2002 yıllarında kriz yaşadı. O dönemi ve bu güne yansımalarını değerlendirebilir misiniz?

Önder Kıratlılar: Isı sektöründe 2001 yılında yaşanan kriz doğalgazın gelişmesiyle ilgili olarak ortaya çıktı ve inşaat sektörünün sıkıntıya girmesiyle devam etti. BOTAŞ’ın önceden yapmış olduğu planlarda, 2001 yılı sonunda 15 ilde doğalgaz olacaktı. Ancak 2001 yılı sonuna gelindiği zaman 5 ilde doğalgaz vardı. Bunun dışında ekonomik krizin yansımaları da bizim sektörü oldukça etkiledi. Isı sektörü, bu beş ilde doğalgazın olmasına ve yeni illerin bu listeye eklenmemesine rağmen 2002 yılında biraz daha toparlandı. Bunun nedeni ise; yurtdışından doğalgaz alımlarının artmasına bağlı olarak beş ildeki doğalgaz kullanımının daha fazla yaygınlaşmasının sağlanması. Yapı sektöründe 1996 yılından bu yana inanılmaz bir düşüş söz konusu. Şu anda yapı sektörü bitmemiş ve yenileme yapılan binalara satış yaparak ayakta kalmaya çalışıyor. Isı grubu onlardan biraz daha farklı olarak; kaynağının %90’ını yenileme pazarından elde ediyor. Temmuz ayından itibaren Konya, Kayseri, Erzurum ihaleleri tamamlandı. İhale aşamasına gelen bir çok il var. Doğalgazın yaygınlaşmasıyla birlikte bizim pazarımızda gelişiyor ve büyüyor. Türkiye’de ilk doğalgaz Ankara’ya verildi. 1989 yılından itibaren de İstanbul’da kullanılmaya başlandığını ve bir kombinin ömrünün 10-15 yıl olduğunu düşünürsek 2-3 yıl sonra kombi yenileme faaliyetiyle ile ısı pazarı İstanbul’da yeniden hareketlenecek. Doğalgazın geldiği yerlerde, özellikle soba pazarı yavaş yavaş devreden çıkıyor. Klasik sobaların yerine, doğalgaz sobaları, kombiler veya merkezi sistem kazanlar almaya başlıyor. Sürekli bir gelişme var. Ama gelişme hızı BOTAŞ’ın politikaları nedeniyle ilk zamanlardaki doğalgazın yaygınlaşmasına paralel olan hızda değil. Oldukça yavaş diyebilirim. Öncelikle; üç sene baştan geciktiler ve şu anda da çok yavaş ilerliyorlar. İnşallah bu ihalelerin sonucunda illerin doğalgaz çalışmaları arka arkaya devreye girmeye başlarsa bu iş hızlanır. Adapazarı’nda biraz hareket var. Doğalgaz oralarda ilk önce deprem konutlarına verildi. Deprem konutlarından yavaş yavaş diğer mahallelere de yaygınlaşmaya başlayacak. Bursa’nın ihalesi vardı. Kapıda bir takım gelişmeler var, fakat bir türlü kapıyı açıp içeriye giremedik.

Tesisat Market: Gelişmeler 2004 yılına kaldı diyebilir miyiz?

Önder Kıratlılar: 2004’ün sonundan sonra desek daha doğru olur. Doğalgaz ihalesini kazanan firmaların 18 aylık bir süresi var. Bu nedenle de 2005 yılında gerçek bir canlanma olacağını söyleyebilirim. Ama o illerde tüketiciler şimdiden kendilerini hazırlıyorlar. Bazıları kombisini alıyor. Bu tip faaliyetler çok hareketlilik katmasa da canlanmaya bizi hazırlıyor.

Tesisat Market: Bireysel ve merkezi ısıtmadan, klima ve iklimlendirmeye kadar bir çok ürünü bulunan E.C.A’nın Ar-Ge çalışmalarından bahsedebilir misiniz?

Önder Kıratlılar: Ar-Ge, batılı şirketlerde satış bölümünün bünyesindedir. Yani Ar-Ge çalışanları pazara gider, pazarın ihtiyaçlarını görür, tüketici ne istiyor onları tesbit eder ve istenilenin profilini ortaya koyar. Tarif edilen cihazın çizilmesi, fonksiyonlarının yerleştirilmesi, planlanması ve uygulanması üretim geliştirmenin yani Ür-Ge’nin işidir. Biz, Ar-Ge çalışmalarına özellikle son iki yıldır ağırlık verdik. Ür-Ge çalışanlarımızı bu kapsamda Ar-Ge faaliyetleri için pazara yönlendiriyoruz. Müşterilere, bayilere gidiyorlar. Onların ihtiyaç ve isteklerini tespit ediyorlar. Bu faaliyet kapsamında kendi personelimizi CRM (Müşteri ilişkileri yönetişimi) eğitiminden geçirdik. Çalışmalarımız, pazardan üretime doğru bir gelişme gösteriyor. Yaptığımız bu çalışmalar çerçevesinde geçen yıl değişik bir soba ve özel dizaynlı kat kaloriferi ürettik. Bu ürünler Türkiye’de ilk diyebilirim. Katı yakıtlı kat kaloriferi, doğalgaz veya motorinle çalışan ürünler gibi değil; elektrik kesildiği anda yanma kesilmiyor. Dolayısıyla kazanı stop etme gibi bir şansınız yok. Normal şartlarda elektrik kesildiği an devir daim pompaları, fanlar durur. Ama kazanın içerisinde kömür yanmaya devam eder ve sürekli olarak kazanın içerisinde hararet yükselir. Dolayısıyla patlama tehlikesi vardır. Biz o tehlikeyi göz önüne alarak ve gelen araştırma raporlarını değerlendirerek bir emniyet sistemi oluşturduk. Elektrik kesildiği zaman termostatik vana otomatik olarak açılıyor ve şehir suyu kazanın içindeki serpantinde dolaşmaya başlıyor, kazanın ısısı düşüyor ve hararet yapmıyor. Şimdi ise yepyeni bir cihaz üzerinde çalışıyoruz. . Bu yeni ürünün araştırması tam anlamıyla bir Ar-Ge çalışmasıdır. Bu araştırmada TÜBİTAK’a da müracaat ettik; onlarda kabul etti. Projeyi, Dünya Bankası da Ar-Ge projesi olarak kabul etti ve kredi verdi. Böylece Türk insanının ve mühendisinin de üstün özelliklere sahip cihazları yapabileceğini göstermiş olacağız.

Tesisat Market: ECA ısı grubu klima ve bazı komponentleri ithal ediyor. Bu anlamda hangi ülkelerle çalışıyorsunuz?

Önder Kıratlılar: Klimayı İtalya ve Japonya’dan ithal ediyoruz. Gelecek yıl Japon teknolojisiyle Çin’de üretilen bir klimayı ithal etme planımız var. Çünkü Çin malı ve Çinde farklı bir markanın üretimi arasında ciddi bir kalite farkı ve karmaşası var. Uzakdoğu’dan ithal edilen Uzakdoğu malları var ki bunlarda kesinlikle kalite diye bir şey yok. Bir de batılıların oralarda kendi fabrikalarını kurup kendi teknolojileriyle oradaki işçileri kullanarak ürettikleri ürünler var. Bizim getireceğimiz ürün de bu grupta. Döküm merkezi kazanı daha önce Hollanda’dan, ithal ediyorduk. Ancak çalıştığımız firma bu yıl strateji değişikliği yaparak; sadece Avrupa pazarına yoğuşmalı kazan yapma kararı aldı. Bu arada, döküm kazan için de yurtdışında temaslarımız sürüyor. Klimayı şu anda ithal ediyoruz ama ileride; ilk önce montajla başlayıp ilerde kendi bünyemizde üretmeyi hedefliyoruz. Tabi bu tamamen pazarla ve taleple ilgili bir şey. Türkiye’de ürettiğiniz bir cihazı sadece yurtiçine satmak için üretiyorsanız; üretim yapmak o kadar kazançlı değildir. Üretimini yapacağınız ürünün en az % 50 oranında ihraç edilebilme imkanı olmalıdır.

Tesisat Market: İthalatta karşılaştığınız zorluklar var mı?

Önder Kıratlılar: İthalatta çok fazla zorlukla karşılaşıyoruz. İthalat yaptığınız zaman TSE belgesini almanız gerekiyor, başka türlü satamıyorsunuz. Ürün, ithal ettiğiniz ülkenin hangi belgesine sahip olursa olsun yurtiçinde satamıyorsunuz. TSE belgelendirme ücretine bakıyorsunuz üç sene önce 5 bin dolar, bir sene önce 10 bin dolar, bu sene de 20 bin dolar oldu. İki yılda dolar bazında % 400’lük bir belgelendirme ücreti artışı yapıldı. Sizin görevlendirdiğiniz iki-üç kişi ile TSE’den testler için giden kişilerin toplam masrafı 20 bin dolar, 20 bin dolarda belgelendirme işlemi tutuyor. Dolayısıyla bir belgelendirme 40 bin dolara mal oluyor. Yani getirdiğiniz cihazın adeti ve fiyatı o kadar önemli ki bu aşamada.. Ayrıca gümrüklerde sorunlarla karşılaşıyoruz. İthal edilen ürün ısı grubu cihazıysa; cihazı getirdikten sonra yerel gaz kuruluşları tarafından ayrıca onaylanması gerekiyor. Bir taraftan gerek Dış Ticaret Müsteşarlığı’na gerekse Maliye Bakanlığı’na müracaatlarda bulunuyoruz, kalitesiz malların Türkiye’ye girişinin önlenmesi için. Ancak kuralları herkes için koyuyorlar. Kalitesiz bir ürünü yasaklamak için kaliteli bir ürününde ülkeye girmesini önlemek çok doğru bir şey değil. Kaliteli ithal mamuller, Türkiye’ye girdiği zaman otomatik olarak ülke sanayisinin kalitesinin ve standardının yükselmesine yardımcı oluyor. Geçmişte senelerce kötü kalitede yerli cihazlar kullandık. Ama ne zaman ki ithal cihazlar Türkiye’ye girmeye başladı, bir anda yerli üretici de mecburen kendi kalitesini düzeltmek zorunda kaldı. Bu durum her sektör için böyle. Standartlara uygun olup olmadığına bakmaksızın herkese aynı zorlaştırıcı tedbirleri uygulamak doğru bir şey değil. Çok farklı yollardan, standarda hiçbir şekilde uymayan mamuller de Türkiye’ye gelebiliyor. Hatta bu mamuller TSE belgesi de alabiliyor. Bunun önleminin alınması gerekiyor. Standarda uymayan mamullerin ülkemize girmesinin engellenmesi lazım ve standarda uygun olan kaliteli mamüllerin de ülkeye girmesi için kolaylaştırıcı tedbirlerin alınması lazım ki ülke sanayisinin kalitesi yükselsin. Sanayi Bakanlığı’nda da TSE’de de değişikliklere ve koordinasyona çok ihtiyaç var.

Tesisat Market: İthal ettiğiniz birkaç ürün dışında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünleri ihraç ediyorsunuz. İhracat faaliyetleriniz için sertifikasyon ve satış-pazarlama organizasyonu anlamında neler yapıyorsunuz?

Önder Kıratlılar: Öncelikle değişik ülkelerdeki bir çok firmayı ve pazarın durumunu öğrenmek için gerek uluslararası kuruluşlar gerekse kendimiz pazar araştırmaları yapıyoruz. Hangi ürünlerimiz hangi ülkelerde satılıyor, o ülkelerde başka hangi markalar hangi standartlarla satışını yapıyor diye araştırıyor ve inceliyoruz. Araştırma sonucuna göre; bizim cihazlarımızın satış ve pazarlama faaliyetinin yapılacağı ülkelerin istediği sertifikasyon işlemlerini yapıyoruz. Sonrasında distribütörler aracılığıyla satış yapılmaya başlanıyor. İhracatımızın yaklaşık yüzde 65 ‘ini Avrupa Birliği ülkelerine yapıyoruz. Pazara daha yakın olmak için; Almanya’da 2001 yılında E.C.A. Germany adında bir şirket kurduk. Özellikle Almanya ve orta Avrupa’daki pazarlama faaliyetlerimiz bu şirket üzerinden yürüyor. Şirket her geçen gün biraz daha büyüyor. Son iki senedir Balkan ülkeleri ve Türki Cumhuriyetlerdeki faaliyetlerimiz arttı. Halen Kuzey Afrika ülkeleri, Ortadoğu, Orta Amerika, Çin, Uzakdoğu’ya da ihracat yapıyoruz. Bu faaliyetler bizim yurt dışındaki pazarlama çalışmalarımızı yürüten ELEKS aracılığıyla yapılıyor. Onun dışında da üretici şirketler direkt satış yapabiliyorlar.

Tesisat Market: Yıllık ihracat hacminiz ve bu konudaki hedefleriniz nelerdir?

Önder Kıratlılar: Yıllık ihracat hacmimiz % 30 civarındadır. Hedefimiz ise % 50 oranını aşmaktır. Geçen sene ihracatımız bir önceki yıla göre dolar bazında %15 civarında arttı. Hedefimiz 2005 yılında 100 milyon dolara ulaşmak. Fiyat konusunda sıkıntılarımız var. Özellikle döviz kurlarındaki anormal düşüş, bizi oldukça etkiledi. Bu olay sadece bizi değil, ihracat yapan tüm firmaları çok zor durumda bıraktı. Yurtdışındaki insanlara derdinizi anlatamıyorsunuz. Ama sanayici olacaksanız mutlaka ihracatı düşünmek zorundasınız. İç pazarla büyümek mümkün değil. Marka olmak çok önemli. Marka olmak içinde kalite, tutarlılık ve süreklilik her şeyden önemli.

Tesisat Market: Sizce yurtiçi ve yurtdışı pazarları birbirinden ayıran karakteristik özellikler nelerdir?

Önder Kıratlılar: Yurtiçi pazar ve yurtdışı pazar dediğimizde en büyük fark eğitimdir. Bilinçli toplum ve bilinçli tüketici çok önemli. Hangi ürünün kendisi için daha faydalı olacağını bilen tüketiciyle çalışmak hem firma hem tüketici için çok yönlü fayda sağlar. Yurtdışında tüketiciler yerli malları her zaman tercih ederler. Ancak bu kalitesizi tercih etmek anlamına gelmez. Kaliteyi ve yaşam standardını yükseltmek için; yaptırımlar ve standartlar uyguluyorlar. Çünkü tüketicinin beklentileri çok farklı. Bizde uygulanan yaptırımlar ve tüketici bilinci konusunda çok ciddi problemler var. Yurtdışında tüketici beklentisine göre, ülkemizde ise parasına göre ürün seçimi yapılıyor. Tabi eğitimin dışında gelir seviyesi de oldukça önemli.Gelişmiş ülkelerde herhangi bir mal veya hizmeti satın alacağınız zaman satın alma maliyeti ile işletme maliyetini birlikte değerlendirip topluyor ve toplam maliyete bakıyorlar. Bizde ise sadece satın alma maliyetine bakılıyor. Örneğin; 60 milyon liraya soba var. Bizim sattığımız sabolardan en ucuzu 320 milyon lira. Tüketici gidiyor 60 milyonluk sobayı alıyor. Evini ısıtmak için 60 milyonluk sobada 2 ton kömür yakıyor ve ucuza ısındığını düşünüyor. Ancak bizim sobamızı aldığı zaman 2 ton kömür yerine 1 ton kömür yakıyor. Kişi bunun farkında değil. Toplam maliyet mantığını tüketiciye anlatmamız gerekiyor.

Tesisat Market: Konya’da çok yeni bir ‘Isı Danışma Merkezi’ açtınız...

Önder Kıratlılar: Doğalgazın yaygınlaşmasına bağlı olarak şu anda en büyük potansiyel Konya’daydı ve bu bölgeyi değerlendirdik, Isı Danışma Merkezi’ni açtık. Konya’da açtığımız merkez; alt katı eğitim merkezi, üst katı ürünlerimizi teşhir ettiğimiz iki katlı bir binadan oluşuyor. Teşhirdeki cihazlarımızın en önemli özelliği; hepsinin çalışır durumda olmasıdır. Amacımız halka ve profesyonellere doğalgazı ve cihazları tanıtmaktır. Bu merkezde, tüketicilere istedikleri taktirde ücretsiz proje desteği veriyoruz. Doğalgaz tesisatta doğru kullanıldığı zaman dünyanın en güvenli yakıtıdır. Ama hatalı tesisat yaptığınız zaman da en tehlikeli yakıtlardan birisi olur. Depolama derdi yok, taşıma derdi yok, atığını atma gibi bir derdi de yok. Parasını da yaktıktan sonra veriyorsunuz. Önemli olan bunun eğitimin iyi alınması ve insanların bilinçlendirilmesidir. Bu nedenle biz ‘Isı Danışma Merkezi’ni açtık.

Tesisat Market: Bu merkezlerden başka illerde de açmayı planlıyor musunuz?

Önder Kıratlılar: Doğalgazın geleceği yeni illerde bunları yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Erzurum’da üç gün eğitim verdik. Orada üniversitede doğalgaz dershanesi kuruyoruz. Hem doğalgaz tesisatını yapacak ustaların, mühendislerin eğitilmesi hem de doğalgazın daha iyi tanıtılması amacıyla bu dershaneyi açıyoruz. Konya’daki merkeze benzer bir uygulama için; Kayseri’de bir araştırma yapıyoruz. Bizim en önemli özelliğimiz eğitim faaliyetlerini çok önemsememiz. EMAR değişik şehirlerdeki endüstri meslek liselerinde, üniversitelerde, meslek yüksek okullarında sıhhi tesisat kursları ve doğalgaz kursları düzenliyor. Kurs düzenlenen her okulda mutlaka laboratuvar kuruluyor. Bizim için eğitmek satmaktan daha önemli.

Tesisat Market: Tüketiciyi, tesisatçıyı eğitiyorsunuz, şirket çalışanlarınızı da eğittiğinizi söylemiştiniz. Eğitim faaliyetlerinizin yapılanmasından bahsedebilir misiniz?

Önder Kıratlılar: Her sene personelin performansına bağlı olarak eğitimler düzenliyoruz. Eğitimlerin bazılarını kendimiz veriyor, bazısını şirket bazında dışarıdan alıyoruz. Birinci safhadaki eğitimler bizim öz değerlerimize yönelik olarak gerçekleşiyor. Bir de fabrikada yaptığımız eğitimler var ki o her Cuma günü saat 16:00 ile 17:00 arasında yapılıyor. Onun haricinde beyaz yakalılar için de geçen sene Aralık ayında başlanan eğitimler var. Çalışanları 600 soruluk bir testten geçirdik. Kişilerin kabiliyetlerini tespit ettik ve ona göre eğitimlerine yön verdik. Her personelimiz geçtiğimiz Mart ile Mayıs ayı arasında 17 tam gün eğitim aldı.

Tesisat Market: Şirketinizin yeniden yapılanma çalışmaları sürecinde ‘Öğrenen İnsan Kaynakları’ yönetimine geçtiğinizi biliyoruz. Bu modelden bahsedebilir misiniz?

Önder Kıratlılar: Öğrenen İnsan Kaynaklar modelinde personelle ilgili her konuyu takip ediyoruz. Personelin aklınıza gelebilecek her şeyini, masasından sandalyesine kadar inceliyoruz. Çok değişik parametreleri ele alıyoruz. Personel memnuniyeti artıyor mu, eksiliyor mu, onun kontrolünü yapıyoruz. Bizim ilkelerimizden birisi de çalışanlarımızı memnun etmektir. Bu nedenle bu modeli uyguluyor ve oldukça faydasını görüyoruz. İnsana yatırım yapmak ve onu geliştirmek şirketin sağlıklı gelişiminin en önemli parçasıdır. Aylık ve üç aylık dönemlerde bunları kontrol ederek nereye gittiğimizi görebilmek bizim için çok önemli.

Tesisat Market: E.C.A için kalite ne anlama geliyor?

Önder Kıratlılar: Kalite kelimesi 1957 yılında şirketimiz kurulurken sözlüklerde bile yoktu diyebilirim. Ekrem Elginkan ‘ Ben kaliteli vana üreteceğim’ dedi ve o günden bu güne kadar kalite vazgeçemeyeceğimiz felsefemiz oldu. Bunun karşılığını yavaş yavaş almaya başladık ve ödüller gelmeye başladı. EMAR, ‘2001 Yılı Ulusal Kalite Büyük Ödülü’, Sanayi Bakanlığı’ndan ‘Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma’, bu yıl da Emas ‘Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma’ ödüllerini aldı. Ayrıca EMAR, geçen sene Avrupa EFQM Ödülünde finale kalma başarısını gösterdi. Bunların dışında seramik hammaddesi üreten madencilik firmamız MATEL’in aldığı çevre ödülleri ile Valfsel’in, Serel’in yurtiçinde ve yurtdışında aldıkları tasarım ödüllerini de unutmamak gerekir. Kalite bizim için vazgeçilmez bir unsur. Her zaman insan odaklı çalıştık. Çünkü kişinin kendine verdiği değer ailesine, işine, topluma yansır. Biz firma olarak, kendisini geliştiremeyen insanın ailesine, işine ve topluma faydası olamayacağına inanırız. Önce insan kendini geliştirmeli ki; içinde bulunduğu sisteme faydası olsun. Kalite, sadece mamul kalitesi değildir. Bizim için hizmetinde kalitesi çok önemlidir.

Bunun en önemli göstergesi bizim firmalarımızdan Emar’ın faaliyet alanıdır. Emar’ın servis hizmet görevinin yanında ikinci bir görevi de hem personeli, hem bayileri, hem yetkili servisleri eğitmektir. Biz sistemimiz içinde yer alan herkesi eğitmeyi amaçlıyoruz ve bunu uyguluyoruz. Eğitimimizin yansıması sonucu, ilkemiz olan ‘kalite’ kendiliğinden geliyor.

Tesisat Market: Emas’ın 2004 yılı ve sonrasındaki hedefleri nelerdir?

Önder Kıratlılar: Doğalgazın geleceği yerlerde hem eğitim, hem de pazarlama faaliyetlerinde bulunmak öncelikli planlarımızdandır. İki aya kadar çıkaracağımız yeni ürün ve 2004 yılında ürün yelpazemize alacağımız pompa ve hidroforlarla ilgili çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz. Çalışmalarımızın yurtdışı tarafında da yeni pazarlar bulmak ve faaliyetlerimizi oralara kaydırarak üretim ve satış hacmimizi artırma çalışmalarımız sürüyor .

Tüm bunların sonucunda da; Şu andaki ürünlerimizden biraz daha geniş bir ürün yelpazesiyle yeni pazarları hedefliyoruz.


Etiketler


Slider Altına