TS EN 12845 Yangın Mücadele Normu Yerine NFPA Normunda Neden Israr Ediliyor?
ALP Pompa A.Ş. piyasaya sunduğu birçok yeniliğe 2009 yılında EN 12845 Yangın Hidroforlarını da kattı. Hidrofor üretimi konusunda çok titiz olan TSE tarafından kontrol edilerek belgelendirilen ve Avrupa Birliği normu olan TS EN 12845 belgesine sahip Türkiye’nin ilk yangın hidroforu olması ürünün başlıca özelliğidir. Ülkemizde, yıllardır yangın mücadele hidroforlarında bir standart olmadan imal edilen ürünler can ve mal güvenliğini ciddi anlamda tehdit etmekteydi. Millet Meclisinin kabul ettiği EN 12845 normu, hükümet tarafından görevlendirilen TSE kurumunca TS EN 12845 olarak Türkçe’ye çevrilerek yayımlanmıştır. Globalleşen dünyada ülkemizin bu standardı kabul etmesi, büyük bir gelişme olarak tarihe kaydedilmiştir.
İlk olarak Avrupa ülkelerinde yürürlüğe giren EN 12845 standardı, ulusal standartların ve mühendislik deneyimlerinin sentezlenmesinden meydana gelen ve sprinkler sistemler için tasarlanmış olan yeni bir standarttır. Bu standart, her şeyden önce insan hayatını koruma önlemleriyle birlikte sprinkler sistemleri için belirli kuralları ve binalar ile endüstride kullanılan yangını önlemeye yönelik sabit sprinkler sistemlerinin tasarımı, montajı ve bakımı için gerekli kuralları ve tavsiyeleri kapsayan çok geniş içerikli bir uygulamadır. Avrupa Standartları Komitesi (CEN) tarafından 29 Kasım 2002’de onaylanan bu standardın, herhangi bir değişiklik ya da düzenleme yapılmadan, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde kullanılan standartların yerini alması zorunluluğu getirilmiştir.
Avrupa Birliği ile bütünleşme sürecinde hızla ilerleyen ülkemizde bu standart, TSE tarafından tercüme edilerek 10 Nisan 2007 tarihinde TS EN 12845 olarak yürürlüğe alınmıştır. 19 Aralık 2007’de küçük bir revizyona uğrayan bu düzenlemeyle birlikte binaların yangından korunması hakkında yönetmelikte de yağmurlama sistemi tasarımının TS EN 12845’e göre yapılması gerektiği açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir. Bu yönetmeliğe göre, yönetmelik hükümlerinin uygulanmasından yapı ruhsatı vermeye yetkili idarelerin yanı sıra yatırımcı kuruluşlar, yapı sahipleri, işveren veya temsilcileri, tasarım veya uygulamada görevli mimar ve mühendisler, danışman, proje kontrol yetkilileri direkt olarak sorumlu olduğundan TS EN 12845’in önemi hissedilir derecede artış göstermektedir.
1992 yılında yürürlüğe giren “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yangından Korunma Yönetmeliği” ilk yangın yönetmeliğidir. Ulusal yangın yönetmeliği, 26 Temmuz 2002 tarihli 24827 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve nihayetinde, AB uyum yasaları gereği bugünkü Yönetmelik 27 Kasım 2007 yılında 2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kabul edilip 19 Aralık 2007 tarihinde 26735 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Daha sonra 10 Ağustos 2009 tarih ve 2009/15316 sayılı karar ile yönetmelikte değişiklik olmuş ve bu değişiklik 9 Eylül 2009 tarih ve 27344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Bu yönetmelikte önemli maddelerden biri de, bu yönetmeliğe uygun tesisat ve yangın pompalarının kullanılmamasından dolayı mesul olanlar ile ilgili maddeler mevcut olup en önemlisi aynen yönetmelikte yazılı şekli ile aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır;
MADDE 5- (1) Projeler, kanuni düzenlemeler yanında, yangına karşı güvenlik bakımından bu Yönetmelikte öngörülen şartlara uygun değil ise yapı ruhsatı verilmez. Yeni yapılan veya proje tadilatı ile kullanım amacı değiştirilen yapılarda bu Yönetmelikte öngörülen esaslara göre imalat yapılmadığının tespiti hâlinde, bu eksiklikler giderilinceye kadar binaya yapı kullanma izin belgesi veya çalışma ruhsatı verilmez.
(2) Tasarımcılar tarafından, bu Yönetmelikte hakkında yeterli hüküm bulunmayan hususlarda ve metro, marina, helikopter pisti, tünel, stadyum, havalimanı ve benzeri kullanım alanlarının yangından korunmasında Türk Standartları, bu standartların olmaması halinde ise Avrupa Standartları esas alınır. Türk veya Avrupa Standartlarında düzenlenmeyen hususlarda, uluslararası geçerliliği kabul edilen standartlar da kabul edilir.
MADDE 6- (1) Bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasından;
a) Yapı ruhsatı vermeye yetkili idareler,
b) Yatırımcı kuruluşlar,
c) Yapı sahipleri,
d) İşveren ve temsilcileri,
e) Tasarım ve uygulamada görevli mimar ve mühendisler ile uygulayıcı yükleniciler ve imalatçılar,
f) Yapı yapılmasında ve kullanılmasında görev alan müşavir, danışman, proje kontrol, yapı denetimi ve işletme yetkilileri
görevli yetkili ve sorumludurlar.
(3) Bu Yönetmelik hükümlerine uyulmaması sebebiyle meydana gelen yangın hasarlarından dolayı;
a) Yapı inşasında yer alan yapı sahipleri, işveren ve işveren temsilcileri,
b) Tasarımda, uygulamada ve denetimde görevli mimar ve mühendisler,
c) Yapı denetim kuruluşları,
ç) Müteahhitler, imalatçılar ve danışmanları
kusurlarına göre sorumludur.
(6) Sigorta şirketleri, yangına karşı sigorta ettirme talebi aldıkları binalarda, tesislerde ve işletmek-lerde, bu Yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadığını kontrol etmek mecburiyetindedirler.
Yakın tarihimizde yangın ile ilgili gerek Avrupa gerekse Türk standartlarının yetersiz olması sebebi ile Türkiye Yangın Yönetmeliği’nin 2002 yılında yayımlanan ilk basımında detay verilmeye çalışılmıştır. Aslında, bu detayları yönetmeliklerde vermek çok uygun değildir. Takdir edersiniz ki, yönetmeliklerde verilebilecek bu detaylar, yağmurlama sisteminin tam olarak tasarımını yapmaya yetecek bilgiler içeremez. Bu yüzden, 2002 yılından önce ve 2002 yılından günümüze kadarki süreçte de tasarım için çeşitli yurtdışı kaynaklı dökümana başvurulmaktaydı. Bu amaçla en fazla başvurulan kaynak ise NFPA standardıydı. Ancak TSE Kurumu’nu EN 12845 Yağmurlama sistemleri için tesisat ve tasarım normunu Türkçe’ye çevirerek yayımlaması ve bu AB normunun Yönetmelikte emredilen şekilde uygulanması için artık görev vermiştir. Yönetmeliğin uygulanması açık ve nettir. TSE tarafından TS EN 12845 Yağmurlama sistemleri tasarımı ve uygulamasında belirtilen esaslar net olmasına rağmen hâlâ bir kısım mekanik tasarımcı ve uygulamacıların diğer standartlara uygun tasarım yapmaya ve bu tasarımda belirtilen şartları müşterilerine kabul ettirmeye çalıştıkları görülmektedir. Yönetmeliğe göre bu tutumları, hem kendilerini hem de müteahhitleri ve mal sahiplerini de sorumluluk altına sokmaktadır.