İnsanoğlu Zaman İçinde Fosil Yakıtsız Yasamayı Öğrenecek...
Isı Pompasıyla ilgili sistemleri ve yapılan farklı uygulamaları dergimize anlatan Eren Kalafat, ısı pompasını geleceğin sistemi olarak görüyor... Isı pompası, binaların ve proseslerin daha ekonomik olarak ısıtılması ve soğutulmasında kullanılan bir sistemdir.
I sı pompası, alternatif bir enerji kaynağı değil, sadece enerjinin daha verimli kullanılabilmesine yardımcı olan bir sistemdir. Dolaylı olarak, jeotermal enerjiye benzerliğinden dolayı alternatif bir sistem olarak düşünülmektedir. Güneş enerjisiyle yazın ısınan yer kabuğu, kışın atmosferdeki hava kadar erken soğumaz. Bu nedenle toprağın altı ılık kalır. Yazın ise tam tersi olur ve toprağın içindeki serinlikten yararlanırız. Yani jeotermal enerjide olduğu gibi, sadece belirli bölgelerde değil, dünyanın her yerinde YKIP (yer kaynaklı ısı pompası) sistemleri uygulanabilir. Isı pompası, binaların ve proseslerin daha ekonomik olarak ısıtılması ve soğutulmasında kullanılan bir sistemdir. Ekonomik derken; bu sistem olmasaydı kullanılan başka bir sisteme veya cihaza göre ekonomik olmasını kastediyorum. Ama diyelim doğalgaza veya LPG'ye göre ekonomik olması o günkü ekonomik şartlara bağlı. Örneğin; bugün Türkiye'de ısı pompası doğalgaza göre daha ekonomik dersek ve bunu böyle lanse edersek yanlış yapmış oluruz. Yapılan analizlerde ve gerçek hayattaki uygulamalarda iki sistemin tüketim fiyatlarının denk düştüğünü görüyoruz. Ama bir LPG ile kıyaslandığında oldukça ekonomik olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bugün LPG'nin birim fiyatı, doğalgazın bile 3.54 misli üzerinde... Temiz ve kullanımı kolay olmasına rağmen oldukça pahalı bir yakıt. Bunda hükümet politikalarının da etkisi var. Doğalgaz tüketimine ve doğalgazlı cihaz kullanımına ciddi bir destek olduğunu hepimiz biliyoruz. Isı pompası bugün itibariyle doğalgaza değil ama LPG'ye, fueloil'e ciddi bir rakip diyebiliriz.
İnsanoğlu zaman içinde fosil yakıtsız yaşamayı öğrenecek. Ama elektriksiz yaşamamız mümkün değil ve olmayacak.
Pazarın ısı pompasının lehine gelişmesi, kaçınılmaz olarak doğalgaz fiyatının artmasıyla gerçekleşecek. Doğalgazın fiyatının kaçınılmaz olarak artacağı bir gerçek... Doğalgaz fosil kökenli bir kaynak olması nedeniyle eninde sonunda tükenecek ve geç tükenmesi için alternatif sistemlere ve kaynaklara yön verilecek ve belli periyotlarla fiyatında büyük artışlar söz konusu olacak. Bu gün petroldeki artışı görüyoruz. Aynı durum diğer fosil kaynaklar için de geçerli olacak. İnsanoğlu zaman içinde fosil yakıtsız yaşamayı öğrenecek. Ama elektriksiz yaşamamız mümkün değil ve olmayacak. Bu mantıkla baktığımızda ısı pompası geleceğin sistemi diyebiliriz. Ancak günümüzde de ısı pompasının kârlı olduğu uygulamalar var. En başta hem soğutma hem ısıtma ihtiyacı olan bir binada ısı pompasının çok ekonomik olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü hem ısıtmada hem de soğutmada COP'si çok yüksek. Isıtma ve soğutmada kazandırdığı ve ekonomik olduğu zaman doğalgaza da rakip olabiliyor. Doğalgazın ulaşmadığı yerlerde sadece ısıtmada da kârlı bir sistem. Bir villa, dağ evi gibi kullanımı kolay tesisatlarda fueloil gibi zor yakıtlar tercih edilmiyor. LPG ise kolay ve temiz olmakla birlikte çok pahalı. Özetle, ısı pompası seçeneğini değerlendirmeden tesisatın seçimini yapmayı çok da doğru bulmuyorum.
Sistemin uygulama seçenekleri ilk yatırım maliyetini ciddi oranda etkiliyor..
Hem ısıtma hem soğutma ihtiyacı olan yerlerde sistemin ilk yatırım maliyeti, diğer sistemlerle eşit, hatta bazen daha düşük çıkabiliyor. Sadece ısıtma yapılan yerlerde ise ilk yatırım maliyeti biraz yüksek kalıyor ve hatta bazen birkaç misline kadar artıyor. Burada sistemin kaynak tarafı seçeneklerini değerlendirmek gerekiyor. Binanızın yanında deniz, göl, nehir gibi doğal bir su kaynağı varsa, onu kullanmak en ekonomik çözümdür. Çünkü hafriyat, sondaj, kazı gibi maliyetler minimumda kalıyor. Ancak yakında su kaynağı yoksa toprak kaynaklı, bir sistem kurmanız gerekiyor ve arazinin kullanım alanı çok önemli. İş makinelerinin bu alanda rahatlıkla çalışabilmesiyle hangi sistemin kullanılacağı belirleniyor, ve yatay serme veya düşey borulama (sondaj) yapılıyor. Arazi uf aksa en rahat uygulama sondajlı çalışmadır. Toprak uygulamalarında sondajlı çalışmada daha fazla verim alınabilir. Ancak sondaj çalışması ülkemizde oldukça pahalı.
Sondajcılık ülkemizde 'su' işine bağlı olarak gelişen bir sektör olduğu için metretül fiyatları 6070 USD'ye kadar çıkabiliyor. Bu nedenle sistem sadece ısıtma amaçlı kullanılacaksa maliyeti oldukça yükseltiyor. Sistemin ilk yatırım maliyetini karşılayabilme süresi de bu anlamda uzuyor. Örneğin LPG'li bir villada duruma göre, örneğin yatay sermede sadece 12 yıl gibi kısa sürede yatırım amorti edilebilirken, sondajlı uygulamalarda bu süre 78 yıla kadar çıkabiliyor. Gerçi gelişmiş ülkelerde 10 yıl bile insanlara uygun gelirken ülkemizde en fazla 23 yıl talep ediliyor. Bu da ülkenin makro ekonomik yapısından kaynaklanıyor.
Isı pompası uygulamalarının çok ciddi bir mühendislik yönü var...
Bu sistem çeşitli seçeneklerle uygulanabildiği için çok detaylı bir mühendislik çalışması gerektiriyor. Sistem için ne kadar toprağa ihtiyacınız olduğu, boru çaplarının ne olacağı, ne kadar bir zemine boruların gömüleceğinin belirlenmesi, toprak altı eşanjör tasarımı vd hesapları uzman düzeyinde mühendislik gerektiriyor. Bu yapılmadığı ortaya çıkıyor. Örneğin; bir kombi tesisatındaki hatayı, birkaç fayansı kırarak düzeltebilirsiniz. Ancak burada durum çok daha karmaşık. Toprağın altına boruyu gömdükten sonra yanlış olmuş bir daha boru gömdürelim, açalım diyemezsiniz. Dediğiniz zaman, yüksek olan yatırım maliyetini iki katı daha artırabilirsiniz. Bazen para harcamayı göze alsanız dahi yapılacak bir şey olmaz. Bir otoparkın altında bu sistemi yaparak kullanmak istiyorsunuz. Toprağın altına sistemi kurdurup, üstüne otoparkı yaptırdınız ve sistemin hidrolik balansı yok. Bu nedenle de sistem doğru çalışmıyor. Otoparkı yıkma şansınız olmadığı için sistemi unutmalısınız. Bu işin çok hassas yapılması gerekiyor. Mühendislik hesaplarını doğru yaptınız, sahada bu işi yapacak ekibin işe hakim olması ve kontrol ekibinin olması şart... İşin uygulaması yanlış olduğu zaman ve borularda herhangi bir kaçak meydana geldiğinde yatırımınız çöpe gitti demektir. Çünkü borunun tamiri mümkün değil. Ekibin bu anlamda tecrübeli ve teknik bilgi donanımına sahip olması gerekir.
Tasarım için önce bina ile ilgili veriler alınmalıdır; ısı kaybıısı kazancı gibi veriler. Önce binanın ısı ihtiyacı belirleniyor; arazi şartlarına bakılıyor. Sonra arazi şartlarına bağlı olarak en uygun sistemi öneriyoruz. Uygun bulunduğu taktirde projelendirmeyi yapıyoruz. Projelendirme kesinlikle bize ait... Müşterinin talebine göre uygulamayı biz veya başka bir firma üstleniyor. Uygulamayı başka firma üstlendiği zaman ise süpervizyon hizmetini biz veriyoruz. Bu kurala göre satış yapıyoruz. Çünkü bu, firmamızın ve temsil ettiğimiz markanın algısı açısından önemli bir süreç. Size referans olabilecek her başarılı proje sistemin yaygınlaşmasını sağladığı için büyük önem taşıyor.
Sondajı pahalı bulduğumuz için, sondajlı uygulamaları tercih etmiyoruz.
Toprak kaynaklı bir sistem kuracaksak, yatay serme tercih ediyoruz. Bina deniz, göl kıyısında ise su kaynaklı uygulama yapıyoruz. Bodrum'da yaptığımız bir uygulamada deniz suyunu kapalı çevrim olarak kullandık. Deniz suyunun açık çevrim olarak kullanıldığı sistemlerde tuzlu sudan dolayı titanyum bazlı bir ara eşanjör kullanılmalı. Bu ilk yatırım maliyetini artırır ve bakımı çok zorlaştırır. Biz bir villaya uygulama yaptığımız için kapalı sistemi tercih ettik. Kapalı sistemde denizin altına polietilen boruyu döşüyoruz ve içinden tatlı su geçiriyoruz. Bu durumda borunun metrajı dışında ekstra bir maliyet çıkmıyor. Ama bu diğer maliyetlerin yanında çok ufak bir ücret olarak kalıyor. Bu şekilde çok ekonomik bir sistemi oraya kurduk. Toprak uygulamalarında yatay sermenin bir çeşidi olan helezon sistemi, polietilen boruları spiral şeklinde bataryalar yaparak uygulanan bir sistem... Bunlar 1,52 metre çapında 3040 cm aralıklarla boru halkalarının üst üste gelmesiyle oluşuyor. Bunun hesap yöntemi oldukça hassas. Gereken nominal boru miktarını biraz artıyor. Borular birbirine yakın olduğu için topraktan alınacak verim biraz azalıyor ama sondajdan daha ekonomik bir sistem oluyor. Bu sistemi yapmak için arazinin çalışma koşullarına uygun ve geniş olması gerekiyor. Genelde de bahçeler çalışmaya uygun oluyor.
Kağıthane'de bir mağazada 90 kVV'lık tek ısı pompasının kullanıldığı bir uygulama yapıldı. Bu kapasitede bir makinenin kullanımı Türkiye'de ilktir. Hem ısıtma hem soğutma amacıyla kullanılacak bu sistem. Biz genelde bu sistemi uygulamaya çalışıyoruz. Ancak kazı yapılamayacak alanlarda sondajın yapılmasının kaçınılmaz olduğunu bildiğimiz için kendi sondaj makinelerimizi edinmeye çalışıyoruz. Bir süre sonra bu işlemi ucuza yapıp sistemi daha da yaygınlaştırmak istiyoruz. Isı pompası sektöründeki rekabet şartları çok hızlı hareket etmeyi gerektiriyor. Ülkemizde tesisat sektöründe az ekiple, az kaynakla çabuk ve çok iş yapmak çok büyük önem taşıyor. Bu felsefeyi ısı pompası sistemine uyguladığınızda ortaya geri dönüşü olmayan hatalar çıkıyor. O zaman da mağdur olan taraf müşteridir. Bu nedenle Türkiye'de ısı pompası pazarının geri kaldığını düşünüyorum. Biz bunların olmaması için uygun pazarlama ve uygulama stratejisiyle hareket ediyoruz. İleriye dönük hedeflerimiz olduğu için, şimdilik az sayıda uygulama yapıyoruz.
Sistem eğer yatırımcı için uygun değilse mutlaka söylüyoruz. Binayı kaç yıl kullanacağı da bu sistem için önem kazanıyor. Sistem günün koşullarına uygun değil ama 10 yıl sonranın koşullarında durumun değişme ihtimali yüksek. Isı pompası ve ilgili sistemler üzerinde bir takım ArGe çalışmaları yapıyoruz... Amerika'da ısı pompası konusunda uzman Water Furnace firmasının temsilcisiyiz. Onların sistemlerini ülkemizde satışını ve uygulamasını yapıyoruz. Ancak bu sistemlerle ilgili üretim yatırımı planımız yok. Çünkü üretim çok farklı bir konu. Bu konudaki yabancı uzman üreticiler 2025 yıldır üretim yapıyorlar. Bu sistemlerin üzerine bir takım arge çalışmaları yapıyoruz ve KOSGEB'le çalışmalara başlamak üzereyiz. TÜBİTAK başvurularımız sürüyor. Başkalarının zaten yaptığı bir sistemi veya ürünü burada üretmenin montaj yapmak olduğunu ve bizi ileriye götürmeyeceğini düşünüyoruz.
Belli bir noktaya gelmiş teknolojinin üzerine bir şeyler katmak, onu ileriye götürmek ve pazarlamak bizim ana hedefimiz. Bu anlamda sıfırdan projeler geliştirip, teknolojiyi belli bir noktaya taşıyarak yeni ürünler geliştirmek hedefindeyiz. Biz satışlarımızı bayiler kanalıyla yapmak üzere hedefler koyduk. Ancak Türkiye'de bayilik ağını kurmamız oldukça zaman alacak gibi gözüküyor.
Bu sistem kombi, kazan, split klimalar gibi alışıldık bir konu olmadığı için, ilgili altyapıya sahip firma sayısı oldukça az... İstenildiği zaman tabi olur ama halihazırda yok. Çünkü ısı pompası pazarının rekabet gücü çok az... Pazarın rekabet gücü artıkça eminim ki sektörde bu işi çok iyi yapan firma ve bayi sayısı da artacaktır.
I sı pompası, alternatif bir enerji kaynağı değil, sadece enerjinin daha verimli kullanılabilmesine yardımcı olan bir sistemdir. Dolaylı olarak, jeotermal enerjiye benzerliğinden dolayı alternatif bir sistem olarak düşünülmektedir. Güneş enerjisiyle yazın ısınan yer kabuğu, kışın atmosferdeki hava kadar erken soğumaz. Bu nedenle toprağın altı ılık kalır. Yazın ise tam tersi olur ve toprağın içindeki serinlikten yararlanırız. Yani jeotermal enerjide olduğu gibi, sadece belirli bölgelerde değil, dünyanın her yerinde YKIP (yer kaynaklı ısı pompası) sistemleri uygulanabilir. Isı pompası, binaların ve proseslerin daha ekonomik olarak ısıtılması ve soğutulmasında kullanılan bir sistemdir. Ekonomik derken; bu sistem olmasaydı kullanılan başka bir sisteme veya cihaza göre ekonomik olmasını kastediyorum. Ama diyelim doğalgaza veya LPG'ye göre ekonomik olması o günkü ekonomik şartlara bağlı. Örneğin; bugün Türkiye'de ısı pompası doğalgaza göre daha ekonomik dersek ve bunu böyle lanse edersek yanlış yapmış oluruz. Yapılan analizlerde ve gerçek hayattaki uygulamalarda iki sistemin tüketim fiyatlarının denk düştüğünü görüyoruz. Ama bir LPG ile kıyaslandığında oldukça ekonomik olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bugün LPG'nin birim fiyatı, doğalgazın bile 3.54 misli üzerinde... Temiz ve kullanımı kolay olmasına rağmen oldukça pahalı bir yakıt. Bunda hükümet politikalarının da etkisi var. Doğalgaz tüketimine ve doğalgazlı cihaz kullanımına ciddi bir destek olduğunu hepimiz biliyoruz. Isı pompası bugün itibariyle doğalgaza değil ama LPG'ye, fueloil'e ciddi bir rakip diyebiliriz.
İnsanoğlu zaman içinde fosil yakıtsız yaşamayı öğrenecek. Ama elektriksiz yaşamamız mümkün değil ve olmayacak.
Pazarın ısı pompasının lehine gelişmesi, kaçınılmaz olarak doğalgaz fiyatının artmasıyla gerçekleşecek. Doğalgazın fiyatının kaçınılmaz olarak artacağı bir gerçek... Doğalgaz fosil kökenli bir kaynak olması nedeniyle eninde sonunda tükenecek ve geç tükenmesi için alternatif sistemlere ve kaynaklara yön verilecek ve belli periyotlarla fiyatında büyük artışlar söz konusu olacak. Bu gün petroldeki artışı görüyoruz. Aynı durum diğer fosil kaynaklar için de geçerli olacak. İnsanoğlu zaman içinde fosil yakıtsız yaşamayı öğrenecek. Ama elektriksiz yaşamamız mümkün değil ve olmayacak. Bu mantıkla baktığımızda ısı pompası geleceğin sistemi diyebiliriz. Ancak günümüzde de ısı pompasının kârlı olduğu uygulamalar var. En başta hem soğutma hem ısıtma ihtiyacı olan bir binada ısı pompasının çok ekonomik olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü hem ısıtmada hem de soğutmada COP'si çok yüksek. Isıtma ve soğutmada kazandırdığı ve ekonomik olduğu zaman doğalgaza da rakip olabiliyor. Doğalgazın ulaşmadığı yerlerde sadece ısıtmada da kârlı bir sistem. Bir villa, dağ evi gibi kullanımı kolay tesisatlarda fueloil gibi zor yakıtlar tercih edilmiyor. LPG ise kolay ve temiz olmakla birlikte çok pahalı. Özetle, ısı pompası seçeneğini değerlendirmeden tesisatın seçimini yapmayı çok da doğru bulmuyorum.
Sistemin uygulama seçenekleri ilk yatırım maliyetini ciddi oranda etkiliyor..
Hem ısıtma hem soğutma ihtiyacı olan yerlerde sistemin ilk yatırım maliyeti, diğer sistemlerle eşit, hatta bazen daha düşük çıkabiliyor. Sadece ısıtma yapılan yerlerde ise ilk yatırım maliyeti biraz yüksek kalıyor ve hatta bazen birkaç misline kadar artıyor. Burada sistemin kaynak tarafı seçeneklerini değerlendirmek gerekiyor. Binanızın yanında deniz, göl, nehir gibi doğal bir su kaynağı varsa, onu kullanmak en ekonomik çözümdür. Çünkü hafriyat, sondaj, kazı gibi maliyetler minimumda kalıyor. Ancak yakında su kaynağı yoksa toprak kaynaklı, bir sistem kurmanız gerekiyor ve arazinin kullanım alanı çok önemli. İş makinelerinin bu alanda rahatlıkla çalışabilmesiyle hangi sistemin kullanılacağı belirleniyor, ve yatay serme veya düşey borulama (sondaj) yapılıyor. Arazi uf aksa en rahat uygulama sondajlı çalışmadır. Toprak uygulamalarında sondajlı çalışmada daha fazla verim alınabilir. Ancak sondaj çalışması ülkemizde oldukça pahalı.
Sondajcılık ülkemizde 'su' işine bağlı olarak gelişen bir sektör olduğu için metretül fiyatları 6070 USD'ye kadar çıkabiliyor. Bu nedenle sistem sadece ısıtma amaçlı kullanılacaksa maliyeti oldukça yükseltiyor. Sistemin ilk yatırım maliyetini karşılayabilme süresi de bu anlamda uzuyor. Örneğin LPG'li bir villada duruma göre, örneğin yatay sermede sadece 12 yıl gibi kısa sürede yatırım amorti edilebilirken, sondajlı uygulamalarda bu süre 78 yıla kadar çıkabiliyor. Gerçi gelişmiş ülkelerde 10 yıl bile insanlara uygun gelirken ülkemizde en fazla 23 yıl talep ediliyor. Bu da ülkenin makro ekonomik yapısından kaynaklanıyor.
Isı pompası uygulamalarının çok ciddi bir mühendislik yönü var...
Bu sistem çeşitli seçeneklerle uygulanabildiği için çok detaylı bir mühendislik çalışması gerektiriyor. Sistem için ne kadar toprağa ihtiyacınız olduğu, boru çaplarının ne olacağı, ne kadar bir zemine boruların gömüleceğinin belirlenmesi, toprak altı eşanjör tasarımı vd hesapları uzman düzeyinde mühendislik gerektiriyor. Bu yapılmadığı ortaya çıkıyor. Örneğin; bir kombi tesisatındaki hatayı, birkaç fayansı kırarak düzeltebilirsiniz. Ancak burada durum çok daha karmaşık. Toprağın altına boruyu gömdükten sonra yanlış olmuş bir daha boru gömdürelim, açalım diyemezsiniz. Dediğiniz zaman, yüksek olan yatırım maliyetini iki katı daha artırabilirsiniz. Bazen para harcamayı göze alsanız dahi yapılacak bir şey olmaz. Bir otoparkın altında bu sistemi yaparak kullanmak istiyorsunuz. Toprağın altına sistemi kurdurup, üstüne otoparkı yaptırdınız ve sistemin hidrolik balansı yok. Bu nedenle de sistem doğru çalışmıyor. Otoparkı yıkma şansınız olmadığı için sistemi unutmalısınız. Bu işin çok hassas yapılması gerekiyor. Mühendislik hesaplarını doğru yaptınız, sahada bu işi yapacak ekibin işe hakim olması ve kontrol ekibinin olması şart... İşin uygulaması yanlış olduğu zaman ve borularda herhangi bir kaçak meydana geldiğinde yatırımınız çöpe gitti demektir. Çünkü borunun tamiri mümkün değil. Ekibin bu anlamda tecrübeli ve teknik bilgi donanımına sahip olması gerekir.
Tasarım için önce bina ile ilgili veriler alınmalıdır; ısı kaybıısı kazancı gibi veriler. Önce binanın ısı ihtiyacı belirleniyor; arazi şartlarına bakılıyor. Sonra arazi şartlarına bağlı olarak en uygun sistemi öneriyoruz. Uygun bulunduğu taktirde projelendirmeyi yapıyoruz. Projelendirme kesinlikle bize ait... Müşterinin talebine göre uygulamayı biz veya başka bir firma üstleniyor. Uygulamayı başka firma üstlendiği zaman ise süpervizyon hizmetini biz veriyoruz. Bu kurala göre satış yapıyoruz. Çünkü bu, firmamızın ve temsil ettiğimiz markanın algısı açısından önemli bir süreç. Size referans olabilecek her başarılı proje sistemin yaygınlaşmasını sağladığı için büyük önem taşıyor.
Sondajı pahalı bulduğumuz için, sondajlı uygulamaları tercih etmiyoruz.
Toprak kaynaklı bir sistem kuracaksak, yatay serme tercih ediyoruz. Bina deniz, göl kıyısında ise su kaynaklı uygulama yapıyoruz. Bodrum'da yaptığımız bir uygulamada deniz suyunu kapalı çevrim olarak kullandık. Deniz suyunun açık çevrim olarak kullanıldığı sistemlerde tuzlu sudan dolayı titanyum bazlı bir ara eşanjör kullanılmalı. Bu ilk yatırım maliyetini artırır ve bakımı çok zorlaştırır. Biz bir villaya uygulama yaptığımız için kapalı sistemi tercih ettik. Kapalı sistemde denizin altına polietilen boruyu döşüyoruz ve içinden tatlı su geçiriyoruz. Bu durumda borunun metrajı dışında ekstra bir maliyet çıkmıyor. Ama bu diğer maliyetlerin yanında çok ufak bir ücret olarak kalıyor. Bu şekilde çok ekonomik bir sistemi oraya kurduk. Toprak uygulamalarında yatay sermenin bir çeşidi olan helezon sistemi, polietilen boruları spiral şeklinde bataryalar yaparak uygulanan bir sistem... Bunlar 1,52 metre çapında 3040 cm aralıklarla boru halkalarının üst üste gelmesiyle oluşuyor. Bunun hesap yöntemi oldukça hassas. Gereken nominal boru miktarını biraz artıyor. Borular birbirine yakın olduğu için topraktan alınacak verim biraz azalıyor ama sondajdan daha ekonomik bir sistem oluyor. Bu sistemi yapmak için arazinin çalışma koşullarına uygun ve geniş olması gerekiyor. Genelde de bahçeler çalışmaya uygun oluyor.
Kağıthane'de bir mağazada 90 kVV'lık tek ısı pompasının kullanıldığı bir uygulama yapıldı. Bu kapasitede bir makinenin kullanımı Türkiye'de ilktir. Hem ısıtma hem soğutma amacıyla kullanılacak bu sistem. Biz genelde bu sistemi uygulamaya çalışıyoruz. Ancak kazı yapılamayacak alanlarda sondajın yapılmasının kaçınılmaz olduğunu bildiğimiz için kendi sondaj makinelerimizi edinmeye çalışıyoruz. Bir süre sonra bu işlemi ucuza yapıp sistemi daha da yaygınlaştırmak istiyoruz. Isı pompası sektöründeki rekabet şartları çok hızlı hareket etmeyi gerektiriyor. Ülkemizde tesisat sektöründe az ekiple, az kaynakla çabuk ve çok iş yapmak çok büyük önem taşıyor. Bu felsefeyi ısı pompası sistemine uyguladığınızda ortaya geri dönüşü olmayan hatalar çıkıyor. O zaman da mağdur olan taraf müşteridir. Bu nedenle Türkiye'de ısı pompası pazarının geri kaldığını düşünüyorum. Biz bunların olmaması için uygun pazarlama ve uygulama stratejisiyle hareket ediyoruz. İleriye dönük hedeflerimiz olduğu için, şimdilik az sayıda uygulama yapıyoruz.
Sistem eğer yatırımcı için uygun değilse mutlaka söylüyoruz. Binayı kaç yıl kullanacağı da bu sistem için önem kazanıyor. Sistem günün koşullarına uygun değil ama 10 yıl sonranın koşullarında durumun değişme ihtimali yüksek. Isı pompası ve ilgili sistemler üzerinde bir takım ArGe çalışmaları yapıyoruz... Amerika'da ısı pompası konusunda uzman Water Furnace firmasının temsilcisiyiz. Onların sistemlerini ülkemizde satışını ve uygulamasını yapıyoruz. Ancak bu sistemlerle ilgili üretim yatırımı planımız yok. Çünkü üretim çok farklı bir konu. Bu konudaki yabancı uzman üreticiler 2025 yıldır üretim yapıyorlar. Bu sistemlerin üzerine bir takım arge çalışmaları yapıyoruz ve KOSGEB'le çalışmalara başlamak üzereyiz. TÜBİTAK başvurularımız sürüyor. Başkalarının zaten yaptığı bir sistemi veya ürünü burada üretmenin montaj yapmak olduğunu ve bizi ileriye götürmeyeceğini düşünüyoruz.
Belli bir noktaya gelmiş teknolojinin üzerine bir şeyler katmak, onu ileriye götürmek ve pazarlamak bizim ana hedefimiz. Bu anlamda sıfırdan projeler geliştirip, teknolojiyi belli bir noktaya taşıyarak yeni ürünler geliştirmek hedefindeyiz. Biz satışlarımızı bayiler kanalıyla yapmak üzere hedefler koyduk. Ancak Türkiye'de bayilik ağını kurmamız oldukça zaman alacak gibi gözüküyor.
Bu sistem kombi, kazan, split klimalar gibi alışıldık bir konu olmadığı için, ilgili altyapıya sahip firma sayısı oldukça az... İstenildiği zaman tabi olur ama halihazırda yok. Çünkü ısı pompası pazarının rekabet gücü çok az... Pazarın rekabet gücü artıkça eminim ki sektörde bu işi çok iyi yapan firma ve bayi sayısı da artacaktır.