Header Reklam
Header Reklam

Hastane Binalarının Tasarımında Yangın Güvenliği

01 Mart 2016 Dergi: Şubat-2016

Yazan: Gökhan Balık, Kazım Beceren

Özet

Son zamanlarda ülkemizde çok sayıda entegre sağlık kampüsü projesi geliştirilmektedir. Sağlık yapıları dışındaki herhangi bir kullanım amacına sahip bir binada yangın çıktığında insanların tahliyesine yönelik temel strateji, sesli ve ışıklı uyarı cihazları ile binada bulunan kişilere yangın alarmının duyurulması ve insanların merdivenleri kullanarak binayı terketmeye yönlendirilmesi esasına dayanmaktadır. Halbuki sağlık yapılarında, özellikle yatılan katlarda ve ameliyathane ya da yoğun bakım odalarının bulunduğu bölümlerde, hastaların yataktan kalkamayacak durumda olmaları nedeniyle, sağlık personeli veya güvenlik persone­linin yardımıyla hastaların yataklarıyla birlikte aynı katta güvenli bir alana (yatay tahliye alanı) transfer edilmeleri gerekir. Bunun yanı sıra, yangının meydana geldiği sırada aynı katta devam eden bir ameliyat işlemi söz konusu olduğunda, hastayı ve sağlık personelini tehlikeye atmadan operasyon tamamlanana kadar, ameliyathaneye yangının ve dumanın ulaşmasının engellenmesi ve işlemin sonunda ameliyat ekibi ile hastanın güvenli bir alana ulaşabilmesi gerekir. Hastane binalarında ayrıca medikal gazın tüketildiği yerlerde oksijence zengin bir ortam meydana gelebilmekte ve bu bölümlerde hem yangın çıkma ihtimali hem de yangının büyüme hızı artmaktadır.

Sağlık yapılarının projelendirme aşamasında, gerek mimari düzenlemeler gerekse mekanik ve elektrik yangın korunum sistem­lerinin tasarımı, yangın güvenliği açısından özel olarak planlanmalıdır. Bu çalışma, sağlık yapılarında yangın güvenliği ile ilgili uygulanması zorunlu olan hususları ve tavsiye edilen düzenlemeleri içermektedir. 

Giriş

Binalarda yangın güvenliği ilgili olarak alınması gereken ilk önlem binada bulunan kişilerin bina dışına tahliyesidir. Bunun için yangın haber alındıktan sonra binanın tahliyesi için sesli ve ışıklı alarm cihazları ile tahliye işlemi başlatılır. Hastane binalarında ise, yatılan katlarda olduğu gibi yangın alarmını duysa bile kendi başına yerini terkedemeyen hastalar ya da ameliyathane ve yoğun bakım ünitelerinin yer aldığı bölümlerde olduğu gibi bilinci yerinde olmayan hastalar bulunur. Benzer şekilde hastanelerin bazı tedavi bölümlerinde uygulanan ağır tedavi yöntemleri nedeniyle, belirli bir süre için yardım almadan yerini terkedemeyecek derecede halsiz olabilecek hastalar olabilir. Bu nedenle hastane binalarının yukarıda açıklanan bölümlerinde tahliye işlemi an­cak sağlık personeli ile güvenlik personelinin yardımıyla yapılabilir. Tahliye işleminin başarıyla yürütülebilmesi için hastanenin hizmet verdiği tüm vardiyalarda çalışan sağlık personelinin ve güvenlik personelinin önceden bu konuyla ilgili eğitim almış olmaları oldukça önemlidir. Öte yandan binada yangın anında eğitimli kurtarma ekipleri bulunsa bile, özel önlemler alınmadığı takdirde yangın durumunda asansörler kullanılamayacağı için, kendi başına hareket edemeyen hastaların yataklarıyla birlikte merdivenler aracılığıyla taşınmaları pratik olarak mümkün olmayacaktır. Bu nedenle hastanelerde bu tür yataklı hastaların aynı katta yangının ve dumanın etkilerinden belirli bir süre korunmuş olan bir alana transfer edilmeleri gerekmektedir. Hastanelerde yatılı hastaların yangın durumunda yatay transfer esasına dayanan bir strateji ile aynı katta güvenli bir alanda bekletilmeleri, gerek ülkemizde geçerli olan yangın yönetmeliğine gerekse uluslararası standartlara göre bir zorunluluktur. Bu çalışmada ayrıca güvenli alandaki asansörlerin kontrollü olarak kullanılmasına ve hastaların diğer katlara ve bina dışına tahliye edilmesine yönelik bir strateji önerilmekte ve bunun için alınması gereken önlemler açıklanmaktadır [1].

Mimari Yangın Güvenlik Önlemleri

Bir sağlık tesisinin hasta yatak katlarında veya ameliyathane, yoğun bakım odası gibi mekânların bulunduğu alanlarından birinde çıkan bir yangın durumunda, kendi başlarına hareket etme imkânı olmayan hastalar (yatan hastalar), önceden eğitim almış sağlık personeli ve/veya güvenlik personeli yardımıyla aynı kattaki bir başka yatay tahliye alanına transfer edilmelidir.

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e göre [3], hastanelerin ve bakımevlerinin, alanı 300 m2’den büyük olan yatılan katlarında, en az iki adet yangın kompartmanı düzenlenmesi ve kompartmanlar arasında yatay tahliye imkânı oluşturul­ması gerekir. Sağlık hizmeti amaçlı kurumsal binalarda uygun yangın korunum sistemleri mevcutsa (otomatik algılama, yağmur­lama, duman tahliye, vb.), herbir kompartmanın alanı 3000 m2’ye kadar çıkarılabilmektedir. Yatay tahliye alanlarının birbirlerin­den ve diğer zonlardan yangına en az 60 dakika dayanıklı yapı elemanları ile ayrılması ve yatay tahliye alanına duman geçişinin önlenmesi gerekmektedir. Ayrı birer yangın kompartmanı şeklinde düzenlenmesi istenen yatay tahliye alanlarının, binalarda yangının ve dumanın yayılmasını önlemek için oluşturulan mimari yangın zonları ile karıştırılmaması için, bu alanlar bu yazıda “hasta bakım zonu” şeklinde adlandırılmıştır. Hasta bakım zonlarında kaçış mesafesi, aynı zon içerisinde yer alması gereken korunumlu merdiven kapısına veya yatay tahliye alanına götüren koridorun çıkış kapısına kadar olan ölçüdür. Binanın otomatik yağmurlama sistemi ile korunması durumunda, hasta bakım zonu içerisindeki her noktadan en yakın çıkışa yürüme mesafesi 45 m’yi geçmemeli, tek yönlü çıkış mesafesi en fazla 25 m ve ölü koridor uzunluğu en fazla 20 m olmalıdır. NFPA 99 (Standard for the Health Care Facilities, 2015) ve NFPA 101 (Life Safety Code) ise bu konuda daha sınırlayıcı hükümler içermekte olup, sprinkler sistemi ile korunan sağlık yapılarının hasta bakım zonlarındaki her noktadan, hem yatay tahliye alanına götüren çıkış kapısına hem de hasta bakım zonu içindeki merdivene en fazla 61 m yürüme mesafesinde ulaşılabilmesi istenir [6].

Hasta bakım zonları için yukarıda tarif edilen düzenlemeler gerek mimari açıdan gerekse hasta bakım zonları ile uyumlu olması gereken mekanik ve elektrik sistemlerin koordinasyonu açısından oldukça sınırlayıcıdır. Bu nedenle, sağlık tesisinin genelinde yatay tahliye imkânları oluşturulması esas olmakla birlikte, hasta bakım zonu tarifi altında belirtilen sınırlamaların tamamına uyulması zorunlu olan bölümler belirlenirken dikkat edilmelidir. Özellikle poliklinik tedavi alanlarındaki hastaların genel olarak, yatağa bağlı olmadan hareket edebildikleri ve acil bir durumda merdivenleri kullanarak bina dışına çıkabilecekleri ya da en azın­dan merdivenle bir kat aşağıya inerek tehlikeli bölgeden kendi başlarına uzaklaşabilecekleri bilinmektedir. Hatta hastanelerde yangın güvenlik önlemlerinin belirtildiği uluslararası standartlarda, koltuk değneği ile yürüyen ya da geçici olarak tekerlekli sandalyede taşınan hastalar için bile, yataklı hastalar için zorunlu olan yatay transfer stratejisine başvurulmay­abileceği ifade edilmektedir [6].

Polikliniklerde veya laboratuvarlarda refakatçi yardımıyla ya da sağlık personeli eşliğinde bu tür tedavi alanlarına yatakta ge­tirilmiş olan ve yürümesi mümkün olmayan hastalar bulunabilir ancak gerek ülkemiz yangın yönetmeliğinde gerekse NFPA 99 ve NFPA 101 gibi uluslararası standartlarda, hastanelerin dört veya daha fazla yatılı hasta bulunmayan kısımları için aynı katta yatay tahliye yapılması ile ilgili strateji zorunluluk olarak gösterilmemiştir. Burada vurgulanmak istenen husus, dört veya daha fazla hastanın yatırılmadığı poliklinik ya da laboratuvar gibi bölümlerde aynı katta yatay transfer alanlarının olmasına gerek ol­mamasından ziyade, yatay transfer alanına ulaşım mesafesi ve kompartman alanı açısından yatılı hasta katları, ameliyathaneler ve yoğun bakım ünitelerinde olduğu kadar sınırlayıcı önlemlere ihtiyaç olmadığıdır.

Hasta yatak katlarında, birbirleri için yatay tahliye alanı vazifesi görmek üzere düzenlenen ve birbirlerinden yangına 1 saat dayanıklı olarak ayrılan hasta bakım zonlarında, yatak odalarının kendi içinde ayrı birer yangın zonu olarak düzenlenmesi şeklinde bir zorunluluk yoktur. Bu sayede, yangın yönetmeliği hükümleri ile bir çelişki söz konusu olmaksızın, yatak odalarının kapılarında herhangi bir yangın dayanımı şartı aranmamakta ve hastane işletmesi tarafından yatak odası kapılarının sürekli açık tutulması ya da bu kapılarda otomatik kapı kapatıcı düzenekleri bulunmaması mümkün hale gelmektedir. Ülkemizde geçerli olan yangın yönetmeliğinde hasta bakım zonlarını ayıran kapıların yangına 1 saat dayanıklı olması ger­ektiği belirtildiği halde, NFPA 101 standardında bu kapının duman sızdırmaz özelliği ön planda tutulmuş ve yangın dayanımı öngörülmemiştir.

Mekanik ve Elektrik Yangın Korunum Sistemleri

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e göre (2015) sağlık yapılarında yapı yüksekliği 30.5 m’yi geçtiğinde, aynı zamanda otomatik yağmurlama sistemi ve merdiven basınçlandırma sistemi de yapılmak zorundadır. Otomatik yangın algılama sistemi ise yapı yüksekliği 6.5 m’yi ya da bina toplam kapalı alanı 1000 m2’yi geçen tüm yataklı sağlık tesislerinde zorunlu hale gelmektedir. Bununla birlikte, özellikle hasta bakım zonlarının kompartman alanı sınırını 1500 m2 yerine 3000 m2’ye çıkara­bilmek ve çıkışlara ulaşım mesafelerini artırabilmek için, yapı yüksekliği açısından zorunlu olmadığı halde, otomatik yağmurlama sistemleri, otomatik algılama sistemleri ve duman kontrol sistemleri tesis edilebilmektedir.

Otomatik sprinkler sistemi ile korunması gereken bir hastane binasında, prensip olarak tüm mekânlara uygun tip sprinkler başlıkları yerleştirilmelidir. Hastanelerde yangın çıkma riski en yüksek olan yerler, tıbbi mazlemelerin depolandığı odalar olarak düşünülür. Bununla birlikte hastane içerisinde hastaların bulunabileceği her yerde ve tedavi odalarında bulunan oksijen ve nitrik oksit nedeniyle, oksijence zenginleştirilmiş ortamlar yaratılmış olur. Oksijence zenginleştirilmiş bir ortamda, normalde zor yanıcı olan malzemelerin yanıcı hale gelmesi, normalde yanıcı olan malzemelerin ise daha kolay tutuşması ve yangının daha hızlı ilerlemesi söz konusudur. Bu yüzden ameliyathane ve yoğun bakım odaları gibi sterilizasyonun önemli olduğu mekânlarda kullanılması için özel olarak geliştirilen temiz oda tipi sprinkler başlıkları ile MR odası gibi tıbbi cihazların bulunduğu odalar için MRI tipi sprinkler başlıkları bulunmaktadır.

Hastane binasında yangının çıktığı bir mekânda oksijen veya nitrikoksit gibi medikal gaz kullanımı söz konusu olduğunda, yangının daha hızlı ilerlemesini durdurmak için bu gazların akışını kesmek gerekebilir. Ancak bu işlem otomatik olarak yapıla­mayacağı gibi, manuel gaz kesme vanaları konumlandırılırken, yetkili olmayan kişilerin erişimine izin verilmemesi oldukça önem­lidir. Yangına müdahale ekipleri tarafından yangının olduğu kata gelindiğinde, medikal gaz hattındaki vananın manuel olarak kapatılması işleminden önce, yangının çıktığı zondaki hastaların tahliye edildiğinden veya o sırada ilgili zonda gazı kullanmaya devam etmesi gereken bir hasta olmadığından emin olunmalıdır. Bazı ülkelerde hastane binalarındaki medikal gaz tesisatlarının kata girişlerindeki kesme vanalarının, itfaiyenin yangına müdahalesi sırasında kolay erişebileceği merdiven yuvaları içerisinde kilitli olarak tutulması istenmektedir. Ülkemizde geçerli olan yangın yönetmeliğine göre merdiven yuvası içerisinde bu tür bir tesisata izin verilmemekle birlikte, vanaların merdiven yuvası veya yangın güvenlik holü dışında olsa da, itfaiyenin erişimi için müsait olan noktalara konulması tavsiye edilen bir yaklaşımdır.

Sağlık yapılarında yangının duyurulması konusunda farklı bir yaklaşım söz konusudur. Ameliyathane, yoğun bakım üniteleri gibi yerlerde, uyarıların sadece ışıklı uyarı cihazlarıyla yapılmasına izin verilir. Hasta yatak odalarında ise, yangının haber alındığı sırada sağlık personelinin hastanın yanında olması ihtimaline karşılık sesli duyuru imkânı olmalıdır. Bununla birlikte, yatılı hasta­ların bulunduğu katta çıkan bir yangında duyuruların paniğe neden olmaması için, standart tahliye anonsları yerine sadece görevli personelin anlayacağı bir şifreli mesajın bina genelinde yayımlanması daha uygun bir yöntemdir. Bu şifreli mesajın içinde, yangının hangi katın hangi zonunda çıktığı, önceden eğitim almış olması gereken tüm sağlık ve/veya güvenlik personeli tarafından anlaşılır olmalıdır. Personelin hastaların tahliyesi konusundaki planlaması ve koordinasyonu ise, kendi iç haberleşme yöntemleriyle veya önceden belirlenmiş bir alanda toplanmak suretiyle yürütülebilir.

Yangın yönetmeliğine göre, hasta bakım zonu olarak adlandırdığımız yatay tahliye alanlarına duman geçişini önleyecek ted­birlerin alınması zorunludur. Duman geçişinin nasıl önleneceği konusunda tasarımı ilgilendiren detaylara yönetmelikte yer ver­ilmediğinden, uygun olan tasarım esaslarının belirlenmesi için öncelikle duman geçişinin nasıl önlenebileceği irdelenmelidir.

Hasta bakım zonu olarak tasarlanan bir alanda, ortak dolaşım koridoruna kapı ile bağlanan bir odada çıkan bir yangında, du­manın koridora yayılmasının önlenmesine veya en azından gecikmesine katkıda bulunacak en önemli unsur odanın kapısının kapalı olmasıdır. Bu açıdan, hasta bakım zonu içerisinde yer alan yatak odaları dışındaki depo, temizlik odası gibi odaların kapılarının sürekli kapalı tutulması ve zorunlu olmadığı halde kapılarında otomatik kapı kapatıcı bulunması önemlidir.

Hasta yatak odalarının kapılarının normalde açık durumda tutulabilmesi veya hastane işletmesi açısından kapılarında otomatik kapı kapatıcı olması istenmemesi nedeniyle, hasta yatak odasında çıkan bir yangında durmanın koridora sirayet etmesi engel­lenemez. Koridordaki duman dedektörleri algılama yaptığında, öncelikle dumanın hasta bakım zonunun dışına sirayet etmesini engellemek için, hasta bakım zonlarını ayıran sınırlar üzerine yerleştirilen normalde açık konumdaki kapıların kapı tutucuları serbest bırakılarak otomatik kapı kapatıcı ekipmanları ile kapalı konuma geçmeleri sağlanmalıdır. Koridordaki dumanın diğer yatak odalarına geçmesini engellemek için ise, koridor duman egzoz sistemi devreye sokulmalıdır. Koridor duman egzoz fanının kapasitesi hesaplanırken, bazı uluslararası otel zincirlerinin otel yatak katı koridor duman egzoz sisteminde olduğu gibi aynı anda 3 kattan saatte 10 hava değişimi esas alınabilir. Hasta yatak odası kapılarının koridorlara açık olması, koridorda halı ol­maması nedeniyle merdiven kapısı altından basınçlandırma havası sızıntısının daha yüksek olması nedeniyle hasta yatak katı koridorlarında tamamlama havası miktarının 2-3 hava değişimi oranında seçilmesinin yeterli olacağı söylenebilir. Koridor taze hava menfezleri zon geçiş kapısına ve merdiven giriş kapılarına yakın konumlandırılmalıdır.

Hastane binalarında yangın korunum sistemlerinin bir parçası olmadığı halde, elektrik kesintisi durumunda insan hayatına doğrudan etkisi olan kritik fonksiyonlar bulunmaktadır. Bu fonksiyonlarla ilişkili olan ekipmanların çalıştırılması, bölgelerin aydın­latılması ve hata durumu izlenmesi gibi işlemler için gerekli güç beslemelerinde, yangın güvenliği açısından “acil durum cihazı” olarak isimlendirilen ekipmanlarda olduğu gibi, elektriğin hem şebekeden hem de acil durum güç kaynağından güvenilir şekilde sağlanması gerekmektedir. Herhangi bir ana elektrik odasında ya da güç kablolarının geçtiği ana güzergâhtaki bir noktada çıkan bir yangın durumunda, gerek yangın güvenliği açısından acil durum cihazlarının gerekse hastane için hayati önem taşıyan kritik fonksiyonları besleyen ekipmanların çalışmaya devam edebilmeleri sağlanmalıdır.

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e göre (2015) ya da hastane binalarının yangın güvenliği açısından uluslararası kabul gören bir standart olan NFPA 99’a göre zorunlu olmamasına rağmen, her bir hasta bakım zonu içerisinde en az bir adet asansör konumlandırılarak ve aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılarak normal asansörlerin de hastaların tahliyesinde kullanılması mümkün hale getirilebilir. Bu sayede, yangının çıktığı hasta bakım zonundaki hastaların yatay tahliyesi yapıldıktan sonra, gerekli görülmesi halinde, henüz dumanın sirayet etmediği zonlardaki asansörlerle, hastaların kontrollü olarak bina dışına tahliye edilebilmesi sağlanabilir. Yangının etkilediği hasta bakım zonundaki asansörler ise, görevli personel kontrolünde dahi çalıştırılamayacak şekilde düzenlenmelidir. Bu amaçla, asansörün yer aldığı zondaki herhangi bir duman dedektörü algılama yapana kadar, asansörün kullanılabilme imkânı otomatik olarak sonlandırılmalıdır. Bu sayede, yangının ilk çıkış noktasından yangına dayanıklı olarak ayrılmış olan zona duman yayılımı başladığında, ilgili zondaki asansörlerin, yangın alarm paneli “reset” edilene kadar istense de kullanılamaması sağlanmış olur. Yapı yükseliği 51.5 m’yi geçen binalarda acil durum asansörünün önündeki yangın güvenlik hollerine acil durum telefonları yerleştirilerek, yangın alarm ve güvenlik merkezi ile iki yönlü güvenilir bir iletişim sağlanmalıdır.

Prensip olarak yangına dayanıklı kablolar sadece anons/flaşör sistemi, kontrol modüllerinin bulunduğu hatlar gibi yangın sırasın­da kontrol edilmeye devam eden cihazlar söz konusu olduğunda zorunludur. Örneğin, yangının başlangıç aşamasında otomatik kapı tutucuyu serbest bırakan sinyal kablolamasının yangına dayanıklı olması zorunlu değildir. Öte yandan yangın yönetmeliğine göre sağlık hizmeti amaçlı binalarda, her türlü besleme ve dağıtım kabloları ve kablo muhafazalarında kullanılan malzemelerin halojenden arındırılmış ve yangına maruz kaldığında herhangi bir zehirli gaz üretmeyen özellikte olması gerekir. Hasta bakım zonlarını birbirinden ayıran duvarlarda yangına 60 dakika dayanım şartı arandığından, hem yangın zonu bütün­lüğünün sağlanması açısından hem de tesisatların duvarları geçtiği noktaların çevresinde alınması gereken pasif yangın durdu­rucu önlemleri açısından söz konusu duvarları geçen tesisatların minimize edilmesi önemlidir. Her bir hasta bakım zonunun ayrı bir anons zonu olarak düzenlenmesine özellikle dikkat edilmelidir. Bunun yanı sıra, sprinkler zonlaması yapılırken de hasta bakım zonları ile örtüşme sağlanırsa, flow-switch aktivasyonu ile yangının hangi hasta bakım zonunda çıktığı anlaşılabilir. Dik­kat edilmesi gereken bir başka önemli husus da, sprinkler zonları ile binanın dilatasyon zonlarını örtüştürerek borularının dilatasyon geçişlerinde alınması gereken önlemlerden tasarruf sağlamaktır.

Bütün bu koordinasyon ilkeleri birlikte göz önünde bulundurulduğunda, en ideal çözümün hasta bakım zonları ile hem sprinkler zonlarını hem de dilatasyon zonlarını eşleştirerek elde edilebileceği anlaşılır. Bu koordinasyonda dikkate alınması gereken bir konu da, hastaların tahliyesinde asansörlerden faydalanılabilmesi için, her bir hasta bakım zonunda en az bir adet asansör bulunmasıdır.

Hasta bakım zonları ile havalandırma zonlarının koordinasyonu da önemlidir ancak havalandırma kanallarının hasta bakım zonu ayrım duvarlarını geçtiği her noktada bir yangın damperinin zorunlu olduğu söylenemez. Uluslararası standartlara göre hava­landırma kanallarının yangına en az 2 saat dayanıklı olması gereken duvarları geçtiği noktalarda yangın damperi zorunluluğu söz konusuyken, hasta bakım zonu ayrım duvarlarının yangına 60 dakika dayanıklı olması yeterlidir. Bu nedenle havalandırma kanallarının hasta bakım zonu sınırlarını ayıran yangına 1 saat dayanıklı duvarlardan geçtiği noktalarda, kanalın kendisinin de duman geçişine karşı bir direnci olacağı düşünülerek, herhangi bir damper ilave edilmesine ihtiyaç yoktur. Hastanelerde hava­landırma tesisatları açısından bir diğer önemli konu da, taze hava alış ve egzoz atışları arasında sağlanması gereken mesafele­rdir. Yangın yönetmeliğine göre genel olarak tüm binalarda en az 5 m mesafe sağlanması gerektiği halde, sağlık yapılarında bu husus çok daha kritik bir konu olup, taze hava alış ve egzoz atışlarının binanın farklı cephelerinden yapılması ve duruma göre bu mesafelerin artırılması istenebilmektedir.

Sonuç 

Sağlık tesislerinin projelendirilmesinde gerek mimari açıdan alınması gereken özel önlemler gerekse mekanik ve elektrik yangın korunum sistemlerinin tasarımında göz önünde bulundurulması gereken özel hususlar söz konusudur. En dikkat çekici mimari önlemlerden biri, yataktan indirilemeyecek durumda olan hastaların aynı katta güvenli bir alana transfer edilmesi için yatay tahliye alanları oluşturulmasıdır. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e göre otomatik yağmurlama sistemininzorunlu olmadığı yükseklikteki sağlık yapılarında, yatay tahliye alanlarının sınırlarını iki katına çıkarabilmek için yağmurlama sistemi tesis edilmesi tercih edilir ve bu durumda ameliyathaneler, yoğun bakım odaları ve MR odaları gibi mekânlara da uygun tip sprinkler başlıkları yerleştirilmesi gerekir. Özellikle oksijen ve/veya nitrik oksit kullanılan ortamlarda, malzemelerin yanıcılık özelliklerinin daha da olumsuz hale gelmesi nedeniyle, sprinkler sisteminin önemi açısından dikkate alınması gereken bir husustur. Bununla birlikte yangın algılaması du­rumunda medikal gaz akışının otomatik olarak kesilmesi kabul edilemez ve sadece gerekli kontrolleri yapacak yetkili kişilerin manuel kesme vanalarına erişimine izin verilir.

Her bir hasta bakım zonunun ayrı bir duman kontrol zonu olması ve ayrı bir anons zonu olması (ayrı bir anons loop hattı olması) zorunlu olmakla birlikte, sprinkler zonlarının hasta bakım zonları ile örtüşmesi ve bina dilatasyonlarının hasta bakım zonları içerisinden geçirilmesi de uygulama aşamasında kolaylık sağlayan tasarım önlemleri olarak tavsiye edilir. Yataktan indirilemeye­cek hastaların bulunduğu katlarda tahliye anonslarının paniğe neden olmaması için sadece personelin anlayacağı bir şifreli me­saj yayımlanması önerilir. Aynı zamanda ameliyathane ile yoğun bakım odaları gibi alanlarda uyarıların sadece ışıklı cihazlarla yapılmasına izin verilir. Son olarak, ulusal ve uluslararası standartlar açısından zorunlu olmamakla birlikte, tasarım aşamasında belirli hususlara dikkat edilerek, gerektiğinde yataklı bir hastanın düşey olarak tahliye edilebilmesi için normal asansörlerin kul­lanılması mümkündür. Bunun için, hasta bakım zonlarının bulunduğu katlarda yangın nerede çıkarsa çıksın, güvenli bir alandaki en az bir adet asansöre ulaşım sağlanmalıdır.

Kaynaklar

  1. BECEREN, K. ve BALIK, G., “Sağlık Yapılarında Yangın Güvenliği Stratejisi, 1. Bölüm: Sağlık Yapılarında Mimari Yangın Güvenlik Önlemleri”, Birleşim Dergisi, Sayı 6, sayfa 16-19, 2015
  2. BECEREN, K. ve BALIK, G., “Sağlık Yapılarında Yangın Güvenliği Stratejisi, 2. Bölüm: Sağlık Yapılarında Mekanik ve Elektrik Yangın Korunum Sistemleri”, Birleşim Dergisi, Sayı 7, 2015
  3. BYKHY (2007), “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik”, Bakanlar Kurulu kararı: 27.11.2007 tarihli 2007/12937 sayılı karar Resmi Gazete yayını: 19.12.2007 tarihli 26735 sayılı sayı
  4. BYKHY (2009), “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, Bakanlar Kurulu kararı: 10.08.2009 tarihli 2009/15316 sayılı karar Resmi Gazete yayını: 09.09.2009 tarihli 27344 sayılı sayı
  5. BYKHY (2015), “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, Bakanlar Kurulu kararı: 16.03.2015 tarihli 2015/7401 sayılı karar Resmi Gazete yayını: 09.07.2015 tarihli 29411 sayılı sayı
  6. NFPA 99, “Standard for the Health Care Facilities”, National Fire Protection Association, 2015
  7. NFPA 101, “Life Safety Code”, National Fire Protection Association, 2015
  8. NFPA 101 Handbook, “Life Safety Code”, National Fire Protection Association, 2015

 

*Bu makale TÜYAK 2015’te bildiri olarak sunulmuş ve Bildiriler Kitabında yer almıştır.



Slider Altına