Header Reklam
Header Reklam

Büyük Firmalardaki Pompa Üretimleri Son Yıllarda AB Ülkelerindeki Teknolojiye Paralel Bir Gelişme Gösterdi

30 Haziran 2008 Dergi: Şubat 2003
Büyük Firmalardaki Pompa Üretimleri Son Yıllarda AB Ülkelerindeki Teknolojiye Paralel Bir Gelişme Gösterdi Sektör, orta derecede dış rekabete açık olmasına rağmen, ihracatı istenilen boyutta değildir. Fiyat /Kalite  optimizasyonunun  yeterli ölçüde  oluşmaması ve dünya genelinde Türkiye’deki firma imajlarının (marka) yetersizliği, ürünlerin yurtdışında pazarlanmasını önlemektedir. İhracatın arzu edilen düzeye çıkarılması için, her alanda yabancı firma/sermaye işbirliği teşvik edilmelidir.  T.C Başbakanlık  Dış Ticaret  Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME), Sanayi Dairesi Uzmanlarından  Tolga Taylan’ın konuyla  ilgili makalesini yayınlıyoruz.

Sıvı pompalar imalat sektörü, çeşitli sıvıları farklı amaçlarla basmak için çeşitli alanlarda kullanılan muhtelif tip, model, tasarım ve büyüklükteki pompa ve aksamlarının üretimini kapsamaktadır. Ülkemizde ilk pompa üretimi çok az sayıda firma ile 1950’li yıllarda başlamıştır. 1965 yılından itibaren ülkemizde döküm teknolojisinin gelişmesine paralel olarak pompa imalatı da hızla gelişmeye başlamıştır. Sektördeki büyük işletmeler az olup, genellikle orta ve küçük işletmeler yer almaktadır. Türkiye çapında bölgelere göre en fazla işletme (%79) Marmara ve Ege Bölgesindedir. Daha sonra Orta Anadolu Bölgesi gelmektedir. Sektörde bazı pompa tiplerinde ihtisaslaşmış firmalar olduğu gibi, ihracata yönelmiş, AR-GE çalışmalarına geçmiş kuruluşlar da bulunmaktadır. Dalgıç pompada üretim yapan genellikle büyük kuruluşlardır. Kapasite artışları, darboğaz giderme ve modernizasyonunun yanı sıra tevsi kapasiteler niteliğindedir. Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) belli başlı pompa üreticileri üzerine yaptığı çalışmaya göre; 1995-1998 yılları arası sıvı pompalar üretim miktarı aşağıdaki tabloda verilmektedir.

Ülkemizde pek çok küçük-orta büyüklükteki tesis "atölye tipi" üretimle ve AR-GE’ye en ufak bir finansman ayırmaksızın imalat yapmaktadır. Üretim miktarları düşük olup, işgücü kalifiye değildir. Maliyetler düşük, fakat kalite de düşüktür. Mamul  kopyacılığı haksız rekabet yaratmakta olup, bu tip tesislerin globalleşen rekabette şansları bulunmamaktadır. Giderek dışarıya açılan büyük/orta firmalarda ise üretim CNC (Bilgisayarlı Sayısal Kontrol) tezgahlara dayanmaktadır. Üretim hatları minimum stok/maksimum işçi  verimi/sürekli kalite kontrole göre düzenlenmektedir. Kapasite/üretim miktarları giderek artmaktadır. Son yıllarda sektörde önemli gelişmeler olmuş, büyük firmalarda pompa üretimleri, AB ülkelerindeki teknolojiye paralel bir gelişme yaşamıştır. Burada CE işaretinin de önemini vurgulamak gerekir. CE işareti, Avrupa Birliği’nin, teknik mevzuat uyumu çerçevesinde 1985 yılında benimsediği Yeni Yaklaşım Politikası kapsamında hazırlanan Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamına giren ürünlerin bu direktiflere uygun olduğunu ve gerekli bütün  uygunluk değerlendirme faaliyetlerinden geçtiğini gösteren bir Birlik işaretidir. CE işareti, ürünlerin amacına uygun kullanılması halinde insan can ve mal güvenliği, bitki ve hayvan varlığı ile çevreye zarar vermeyeceğini, diğer bir ifadeyle ürünün güvenli bir ürün olduğunu gösteren bir işarettir. CE işareti, Avrupa Birliği’nin uyulması mecburi olan mevzuatı kapsamında yer alan bir işaret olduğu için, sözkonusu mevzuat (Yeni Yaklaşım) kapsamına giren ve AB üyesi ülkelerde piyasaya arz edilecek olan ürünlerin bu işareti taşıması zorunludur.

Ayrıca, yapılan yatırımlarda hedefler ihracatı öngörmüştür. Tesislerde CNC  tezgahlar büyük çapta kullanılmaya başlamıştır. Ayrıca, mühendislik hizmetlerinin yoğun olduğu özel pompaların üretilmesi de söz konusu olmuştur.

1997 yılında 33.7 milyon dolar olan sıvı pompa ihracatımız 2001 yılında 55.3 milyon dolara ulaşmıştır. Gümrük Birliği ile sektör rekabete açılmış ve çeşitli ülkelerden gelen pompalar pazardan belirli bir pay almaya başlamıştır. Bunun sonucunda, kalite ve fiyattaki rekabetin yer yer haksız rekabete dönüştüğü gözlenmiştir. Bununla beraber, zaman içinde yaygın dağıtım-servis ağı olan yerli ürünlerin başarı kazandıkları görülmüştür. Sektör, orta derecede dış rekabete açık olmasına rağmen, ihracatı istenilen boyutta değildir. Fiyat /Kalite  optimizasyonunun  yeterli ölçüde  oluşmaması ve dünya genelinde Türkiye’deki firma imajlarının (marka) yetersizliği, ürünlerin yurt dışında pazarlanmasını önlemektedir. İhracatın arzu edilen düzeye çıkarılması için, her alanda yabancı firma/sermaye işbirliği teşvik edilmelidir. Özellikle BDT ve komşu ülkelerle; know-how, teknik bilgi, proje yardımı ve işbirliği teknik eleman desteği, teknik-ticari işbirliği, koordinasyon imkanları araştırılmalıdır. Son yıllardaki en önemli gelişmelerden biri AR-GE çalışmalarının devlet desteği ile ulaştığı boyuttur. Bir çok firma ürünlerini geliştirmek amacıyla AR-GE projeleri hazırlamış ve TÜBİTAK ve/veya TTGV desteği almıştır. Özellikle büyük ölçekli bazı firmalar ürün performanslarını yükseltmişler ve maliyetlerde önemli oranda tasarruf sağlamışlardır. Enflasyon ve ekonomik kriz bu sektörü de zaman zaman sarsmış, talepte dalgalanma, fiyatlarda istikrarsızlık yaşanmıştır. Kredi maliyetlerinin yüksekliği, maliyetlerde finansman giderlerini de arttırmıştır. Sektörün ihracata yönelmesi, pompa üretim miktarlarında artışa ve kapasitelerin büyümesine olanak sağlayacaktır. Ülkelere göre sıvı pompa ihracatımızda en önemli ülkeler; Almanya, ABD, Suudi Arabistan, İngiltere  ve İtalya olarak sıralanmaktadır.

Türkiye’nin 2001 yılı sıvı pompa ithalatı yaklaşık 161.6 milyon dolar değerindedir. Sektörde ithalat yüksek düzeydedir ve ürünlerin çoğu AB ülkelerinden gelmektedir. Ancak, bazı üçüncü ülke ürünleri de damping yapacak biçimde ülkeye girmekte ve haksız rekabete neden olmaktadır. Türkiye’nin sıvı pompa ithalatında en yüksek paya sahip ürünlerin başında sırasıyla, santrifüjlü pompalar ile içten yanmalı pistonlu motorlar yakıt/yağ soğutma pompaları yer almaktadır.

Etiketler


Slider Altına