Yangın Yönetmeliği'nin Adı Var...
Yangın.. Can ve mal kaybına sebebiyet veren en büyük felaketlerden biri... Yangın, çıktıktan sonra en kısa sürede söndürülmesi gerekiyor, hasar ne kadar azsa "buna da şükür" deniyor ama yangının bir "katil" haline gelmesinin engellenebileceği nedense göz ardı ediliyor.
Bilindiği gibi ülkemizde Yangın Yönetmeliği, AB esasları dikkate alınarak 2007 yılında revize edildi. Pek çok esas değiştirildi, yönetmelik bir anlamda tazelendi. Bazı zorunluluklar getirildi ama uygulamaya gelince yine herkesin "işi çıktı.."
Yangında en çok can kaybına sebep olan faktörlerden biri duman. Duman, o kadar etkili bir faktör ki, ölümlerin % 94'ünün duman sebebiyle gerçekleştiği söyleniyor. Binalarda özellikle duman tahliye sistemlerinin bulunması hayati önem taşıyor. Zaten Yangın Yönetmeliği'ndeki en önemli maddelerden biri bu; binalarda, özellikle bodrum katlarında duman tahliye sistemlerinin olması şart. Durum böyle ama aklıma bu konuda birkaç soru takılıyor: Bugün mevcut binaların kaçında bu sistemler bulunuyor? Bunun bir istatistiği var mı? Yönetmeliğe uygunsuz yapılar için herhangi bir yaptırım var mı? Daha da önemlisi, özellikle yeni yapılan binalarda yönetmeliğin gereklerinin yerine getirilip getirilmediğini denetleyen bir kurum veya kuruluş var mı?
Yangın konusunda Türkiye'nin en yetkili ağızlarından Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, büyük felaketlerde hasarların en büyük sorumlusunun ihmal olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Yangından korunma konusuna bakıldığında yönetmelikler çok genel esasları kapsar; detaylar bulunmaz. Gelişmiş ülkelerde yönetmelikler çok kısadır ama yüzlerce, binlerce sayfa bunların açıklamaları bulunur. Bu açıklamaları sivil toplum kuruluşları hazırlar. Bizde bunu yapması gereken kurumlar aslında Makine Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası gibi meslek örgütleri, vakıflar ve derneklerdir. Bu örgütlerin yönetmeliği açıklayacak, yönetmelikte istenen hususların tasarımının, uygulamasının, testlerinin, işletmesinin nasıl olacağını belirleyecek dökümanlar hazırlaması lazım. Türkiye'de aslında en büyük eksiklik bu. Bu nedenle de yönetmelik uygulanırken, çoğu kişi kendine göre veya çıkarı doğrultusunda yorum yapıyor. Bu da çok önemli aksaklıklara sebep oluyor. Yönetmeliğin bana göre en büyük eksikliklerinden biri, yaptırımının ve denetim esaslarının net olarak belli olamaması. Bu da yönetmeliğin uygulanmasını zayıflatıyor. Bugün yönetmeliğin var olduğunu bilenlerin sayısı bile çok az. İlçe belediyelerinde imar daire başkanlıklarının bile 'böyle bir yönetmelik mi var?' dediklerine sıkça rastlıyorum..."
Hal böyleyken, sanıyorum yönetmelikleri çıkarmak ve uygulamak arasındaki dengesiz eylem dağılımı için az sonra vereceğimiz nota hocamızın da bir itirazı olmayacaktır: Teori: 5, Uygulama: 0...
Gökçen PARLAR
gokcenparlar@dogayayin.com