Header Reklam
Header Reklam

Yangın; ihmale tahammülsüz risk alanı...

12 Ekim 2011 Dergi: Eylül-2011

Yangın, ateşin kullanıldığı ilk zamandan beri büyük bir risk olarak yaşamımızda varlığını sürdürüyor. Bugün teknolojinin gelişimi ile alınabilecek tedbirler, söndürme ve önleyici sistemler oldukça gelişmiş olsa da gerek uygulamalardaki eksiklikler, gerek toplum bilincinin yeterli düzeyde olmaması, yangın tehlikesini hayatımızdan kısmen bile olsa çıkarma olasılığımızı en aza indirgiyor. 1500?lü yıllarda, insanlar yangına karşı bir tedbir olarak iki bina arasına yangın duvarı adı verilen duvarlar örüp olası bir yangının diğer binalara kısa sürede sıçramasını engellemeye çalışmışlar. Hatta kaçış için merdivenleri hazır bekletmek ve mutlaka fıçılarda hazır su bulundurma zorunlulukları getirilmiş.

Yangının oluşması için yangın üçgeni olarak adlandırılan üç unsur rol oynuyor; yanıcı madde, oksijen ve ısı kaynağı. Bu üç unsur, yaşadığımız tüm mekanlarda bulunuyor. Gelişen teknoloji ve sanayileşme, nüfustaki artış, toplu yerleşim bölgelerinin ve çok yüksek binaların artmasını da beraberinde getiriyor. Bu koşullarda, olası bir yangının getireceği hasar ve can kaybı riski de artıyor.

2009?da revize edilerek son şeklini alan Yangın Yönetmeliği, bugün yürürlükte. 2011 istatistiklerine göre İstanbul İtfaiyesine yapılan doğru yangın ihbar sayısı 21.369. Yine 2011 yılında İstanbul İtfaiyesi tarafından incelenen proje ve iskan sayısı ise 6.515.

Yangından korunma ve söndürme sistemleri konusunda görüştüğümüz pek çok firmanın yetkilisi, çok büyük projelerde bile gerekli önlemlerin alınması konusunda sorunlar yaşandığına, bazı projelerde ise ticari kaygının can güvenliğinin önüne geçmesi gibi durumların yaşandığına işaret ediyor. Cihazların sertifikasyonlarının ciddiyeti konusunda da duyduklarımız, şüphe uyandıracak cinsten... Sektörümüzde ?Etiketlisi 100, etiketsizi 99 dolara mal olur; 1 doları etiket ücreti olarak alıyorlar? diyen ve haksız rekabetin önüne geçilmesini isteyen firmalar var.

Aktif koruma sistemleri olarak adlandırılan yangın güvenlik sistemleri, yangının başlamasından sonra devreye giren, can ve mal kaybını ciddi oranda azaltan ve yeni yönetmelikle de kullanılması zorunlu kılınan sistemlerdir. Büyük projelerde sprinkler sistemleri, havalandırma sistemleri, duman damperleri, jetfanlar ve elbette bu sistemlerin otomasyonunda kullanılan cihazların projede belirlenmesi ve uygun senaryolara göre yerleştirilip kullanılması da zorunlu.

Türkiye?deki apartmanların büyük bir çoğunluğunda yangın merdiveni, yangın dolabı bulunmuyor; yangın yalıtımı yapılmıyor. Yangın yalıtımı, yangınların zararlı etkilerinin sınırlandırılmasına yönelik, can ve mal güvenliğini sağlayıcı yapısal önlemleri kapsıyor. Böylelikle, yangın büyümeden ve çevre binalara sıçramadan itfaiyecilere müdahale imkânı tanınıyor ve can/mal kayıpları azaltılıyor.

Unutmamamız gereken bir diğer faktör ise Türkiye?nin deprem kuşağı üzerinde yer alması ve depremlerin beraberinde yangını da getirdiği gerçeği. Bunun için yine tedbir olarak askı sistemleri, sabitleme malzemeleri kullanılmalı. Elbette projelerin teslim aşamasında doğru kurumlarca test edilmesi ve onaylanması ile hizmete açılması Türkiye?de eksikliğini duyduğumuz en ciddi konulardan biri... En azından yeni yapılan ve yapılacak binalarda bu koşullar göz önünde bulundurulduğunda, riski yok edemesek de ciddi oranda azaltmış olacağımız kesin. Yangını kader olarak algılamak yerine ciddiye almanın; gücünü kabullenip gerekli tedbirleri almanın zamanıdır.


Etiketler


Slider Altına