Soğutma sektörü hem büyüyor, hem değişiyor…
Soğutma endüstrisi; konutsal, ticari, endüstriyel ve taşımacılık alanlarının hepsinde büyümesini sürdürüyor. Örneğin ticari soğutucu ekipmanlar pazarının 2015 yılı cirosu 30.94 milyar $ hacminde iken, 2016-2023 yılları aralığında yılda yaklaşık % 5.6-5.7 büyüme oranı ile 2020’de 40.8 milyar $ mertebesine ulaşması bekleniyor. Sektör bazında bakıldığında bu büyüme oranı daha da yükselebiliyor. Örneğin taşımacılık sektöründeki büyüme beklentisi yıllık % 6.8’e çıkıyor.
Dünya soğutma pazarı, bölgelere göre farklı talepler getiriyor, farklı sorunlar yaşıyor. Büyüme hızları da öyle… Gelişmekte olan ülkelerde çok büyük pazar fırsatları bulunuyor. Bu ülkelerde soğuk muhafaza, soğuk zincir yetersizlikleri sonucunda gıdaların en az % 25’i atılıyor. Bu oran bazı Afrika ülkelerinde % 50’lere kadar çıkıyor. Bunun engellenmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca süper, hiper, mega market yatırımları bu bölgelerde çok fazla. Kentleşme, gıda alışkanlıklarının değişmesi, soğutma alanında önemli büyüklükte bir pazar fırsatına dikkat çekiyor. Örneğin Hindistan’da 30.11 milyon ton kapasiteye sahip 6.300 soğuk depo tesisi bulunuyor. 2017’de soğuk zincir pazarının 13 milyar $’a çıkması bekleniyor. Soğutma cihazlarının hızla yaygınlaşması için ilk yatırım maliyeti büyük önem taşıyor.
Ama gelişmiş ülkelere baktığımız zaman soğutma sektörünün gündeminde ilk sırayı enerji verimliliği alıyor. Soğutma ekipmanlarının tükettiği enerjiyi azaltarak işletme maliyetlerini düşürmek, bunun için cihazlarda enerji verimliliğini azami yükseltmek için üretici firmalar yarış halinde. Bu konuda zaten yasal mevzuatların da hatrı sayılır zorlayıcılığı bulunuyor. % 30’a kadar enerji tasarrufu sağlayabilecek termoakustik, termoelektrik ve manyetik soğutma gibi alternatif soğutma sistemler, EC fanlar, inverter teknolojisi, hep göz önünde tutulan unsurlar.
Öte yandan F-Gazlar ile ilgili yönetmelik ve getirdiği kısıtlamalar, soğutma endüstrisini CO2, amonyak, propan gibi doğal soğutucu akışkanlara ve diğer çevre dostu akışkan çözümlerine yöneltiyor. Gelişmiş ülkelerde süpermarket alanında -gelişmekte olan ülkelerin aksine- daralma olduğu söylenebilir. Büyük süpermarket zincirlerinde şube azaltımı veya mağaza metrekare azaltımı gibi daralmalar görülüyor. Zira bu bölgelerde insanların satın alma alışkanlıkları değişiyor, kesintisiz internette yaşayanlar, market alışverişleri için de “tıkla-koy sepete” seçeneğini tercih ediyor. Herhangi bir yerde, akıllı telefonu ile ürünlerini satın alıyor, istediği adreste de teslim alıyor. Bu durum, süpermarketleri tabii ki ortadan kaldırmıyor, satın aldıkları soğutucu cihaz ve sistem türlerini değiştiriyor. Soğuk muhafaza koşullarına ihtiyaçları devam ederken soğuk teşhir vitrinleri talepleri azalabiliyor. Enerji giderlerini düşürmek için yeni teknolojilere yatırım yapıyorlar, atık ısılarını iç mekân ısıtılmasında kullanmaya yönelebiliyorlar.
Soğutma, iklimlendirmeye benzemekle birlikte, stoklu üretimden ziyade “tailor-made”, müşteriye özel üretim daha fazladır. Bu nedenle soğutma firmaları, sistem kurulumu ve satış sonrası hizmetlerinin “çok iyi” olması ile fark yaratabilir, güven sağlayabilir. Bunda da istikrarı sağlamalıdır. Endüstriyel ve ticari soğutmada küresel pazarın en büyük oyuncuları ABD ve Avrupa kökenlidir. Enerji tasarruflu soğutma teknolojileri konusunda Japonya da güçlü rakipler arasındadır.