Veri merkezlerinde de enerji tasarruflu iklimlendirme cihazları revaçta
Veri merkezleri verilerin saklanması, işlenmesi ve bu verilere insanların uzaktan erişimlerinin sağlanması için kullanılan kümelenmiş sunucuların ve ilgili donanımların yer aldığı pek çok odadan oluşan devasa yapılardır. Sürekli çalışan bu merkezlerde çok güçlü ve çok küçük sunucuların binlercesi bir araya geliyor. Veri merkezi bünyesindeki bilgiler standart boyutlardaki elektronik raf veya kabinler içerisinde yer alan bu sunucularda ve donanımlarda depolanıyor. Beyaz alan diye adlandırılan bu bölümün dışında tesiste yönetim, işletme ve destek hizmetleri altyapısına yönelik bölümler yer alıyor. Bu birimlerde; tesisin yedek güç ihtiyacını sağlayan enerji kaynakları, haberleşme ve yedek donanım için gerekli kablolama sistemleri, tesis içinde uygun ısı ve nem koşulları sağlayan iklimlendirme ekipmanları, yangın söndürme ve fiziksel güvenlik cihazları bulunuyor. Sunucular ve ağ donanımlarının yer aldığı kapalı ortamın, cihazların kesintisiz ve verimli çalışması için uygun sıcaklık, nem ve temizlikte olması gerekiyor. Sunucular çalışırken sürekli ısı ürettikleri için sıcaklığın 10 °C-30 °C arasında olması için soğutma sistemlerine ihtiyaç duyuluyor. Elektronik cihazların nemden dolayı oksitlenmesini engellemek için de ortamın yüzde 10 - 15 nem oranında tutulması gerekiyor. Bu da elbette oldukça hassas bir iklimlendirme gerekliliği anlamına geliyor. Veri merkezinde bulunan jeneratör, soğutma sistemleri, sunucular, ağ donanımları gibi ekipmanların (arıza olasılığı gözönünde bulundurarak ve kesintisiz çalışmayı garantilemek amacıyla) yedeklerinin bulunması gerekiyor. Günümüzde şirketlerin kendi veri merkezlerini oluşturmak yerine büyük veri merkezlerinde sunucu kiralamayı tercih etmeleri, veri merkezleri arasında da rekabet anlamına geliyor. İklimlendirme cihazlarının verimliliği, müşterilerine uygun maliyetli hizmet sunabilmek için veri merkezlerinin birer rekabet avantajı olarak karşımıza çıkıyor.
İnternet üzerinde yapılan her işlem, ister istemez karbon emisyonuna mâl oluyor. Google’da yapılan bir arama 0.2 gram karbondioksit (CO2) salınımına sebep olurken, Youtube’da 10 dakika boyunca bir video izlemek 1 gram karbondioksit ortaya çıkarıyor. Sadece bir Gmail hesabı bile yılda bin 200 gram CO2 salımı anlamına geliyor. Veri merkezlerinde toplam tesis enerjisinin, IT donanımlarının enerjisine bölünmesiyle bulunan uluslararası bir verimlilik değerlendirme birimi olan PUE değerinin 1’e yakın olması isteniyor. Bu durum tesisin enerji kaybının az olduğu anlamına geliyor. Daha çevreci bir dijital endüstri için veri merkezlerine önemli işler düşüyor. Bu konuda yapılan bir araştırmaya göre, yalnızca ABD’deki veri merkezleri tüm ülkenin elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 3’ünden sorumlu. Bir veri merkezinin en önemli maliyetlerinin başında gelen enerji kullanımının düşürülmesi çevreye de doğrudan olumlu katkı sağlıyor.
Türkiye’nin en hızlı büyüyen veri merkezlerinden Radore, veri merkezlerinin en önemli maliyetlerinin başında gelen enerji kullanımının düşürülmesinin çevreye de olumlu katkı sağladığına dikkat çekiyor. Radore, veri merkezinin iklimlendirmesinde suyun soğutulması için dış ortamdaki düşük hava sıcaklığını kullanmayı mümkün kılan çevre dostu bir iklimlendirme metodu olan ‘free cooling’ teknolojisi kullanıyor. Bu yöntemle özellikle kış aylarında enerji tüketiminde yüzde 70 oranında tasarruf sağlıyor. Radore Veri Merkezi içinde sıcak hava koridorlarına hapsedilen 30-35 °C değerindeki sıcak hava, hassas klima üniteleriyle emiliyor ve soğutuculardan (chiller) gelen soğuk su ile 16-23° dereceye kadar soğutuluyor. Soğutulan hava doğrudan sunucu sistemlerinin soğuk hava girişlerine yönlendiriliyor. Kış aylarında bu işlem, dış ortamda bulunan soğutucu ünitelerinin kompresörlerini kullanmadan doğal soğuk hava ile gerçekleştiriliyor. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki veri merkezlerinin ortalama PUE değeri 1.85 olarak belirlenirken, Radore’nin yıllık PUE oranı ortalaması 1.43. Kullanılan enerji tasarruflu teknolojiler sayesinde Radore’nin yıllık PUE oranının sektör ortalamalarının altında. Teknoloji sayesinde yüksek karbondioksit salınımının önüne geçerek çevreye karşı sorumluluğunu da yerine getirebilen Radore, sağladığı enerji verimliliği sayesinde sunucu kiralama, barındırma maliyetlerini düşürüyor ve bu avantajı müşterilerine yansıtabiliyor.
Gökçen Parlar Ünal
gokcenparlar@dogayayin.com