Header Reklam
Header Reklam

“Emisyon Ticaret Sistemi” Türkiye’de de gündeme geliyor

19 Mart 2019 Dergi: Mart-2019

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) iki ayda bir gerçekleştirdiği, iklim değişikliği alanında çalışan araştırmacı ve akademisyenlerin bu alandaki çalışmalarını masaya yatıran İklim Kafe Konuşmaları serisinin Mart ayı buluşması yapıldı. Etkinlikte, İstanbul Bilgi Üniversitesi Çevre, Enerji ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, “Küresel İklim Değişikliği ve Emisyon Ticareti: Yeşil Ekonomi Tasarımına Önermeler” başlıklı bir sunum yaptı. Buluşmada ayrıca, TÜBİTAK’ın desteklediği bir proje ile işletmeler tarafından “Emisyon Ticaret Sistemi”ne (ETS) verilen desteğin incelemesine de değinildi. Doç. Dr. Ayşe Uyduranoğluve Portekiz Katolik Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Zahide Eylem Gevrek tarafından oluşturulan “Yeşil Uygulama Pratikleri Endeksi” ve araştırmanın sonuçlarından yola çıkılarak emisyon ticareti ve yeşil ekonomi tasarımına yönelik önermeler de tartışıldı.

Uyduranoğlu sunumunda özetle şunları kaydetti: “Dünya Ekonomik Forumu, küresel iklim değişikliği ile mücadelede başarısızlığı, dünya ekonomilerine tehdit oluşturan ilk beş riskten biri olarak belirtmiştir. Paris Anlaşması ise, iklim değişikliğine neden olan yeryüzü sıcaklık artışının bu yüzyıl sonuna kadar 2°C ile sınırlı tutulmasının hayati önemini belirtmiştir. Bu hedefe ulaşabilmek için sadece gelişmiş ülkelerin değil, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişen ülkelerin de sorumluluk alması beklenmektedir. İklim değişikliği ile mücadelede aralarında emisyon ticaretinin de bulunduğu karbon fiyatlandırması, emisyonların azaltımında etkili olabilecek politikalar arasında yer almaktadır. Elde edilen veriler ile oluşturulan ‘Yeşil Uygulama Pratikleri Endeks’i, ekolojik sürdürülebilirlik ve yeşil uygulama pratiklerine önem veren işletmelerin, daha yüksek oranda emisyon ticaretini desteklediklerini gösteriyor. İşletmeler, Emisyon Ticaret Sistemi’nin yeni bir politika aracı olmasından ötürü ilk aşamada belirsizlikleri asgari düzeye indirecek şekilde tasarlanmasını da istiyorlar.”

Ayşe Uyduranoğlu, 23 ilde 1250 kişi ile yaptıkları anket çalışmasının dünyada sanayide uygulanacak ETS’yi ‘tercih deneyleri yöntemi’ ile inceleyen ilk çalışma olduğunu belirterek anketin, İstanbul, Bursa ve Gaziantep’in de aralarında bulunduğu 13 ilde, Cam, Çelik, Çimento, Demir, Enerji, Kağıt, Metal ve Seramik sektörlerinden 404 firma ile yapıldığını söyledi. Uyduranoğlu, farklı kombinasyondan oluşan tercih deneyi tablolarına verilen cevaplardan elde edilen sonuçlara göre firmaların, her firma için geçmiş emisyon hacminin baz alındığı, kotanın kullanım süresinin 3 yıl olduğu, firmaların istedikleri kadar alım yaptığı, kota fiyatlarındaki dalgalanmaları devletin regüle ettiği ETS’nin tasarlanması yönünde taleplerini ortaya koyduğunu vurguladı. ETS henüz uygulanmayan bir sistem olduğu için firmalar, bilinmeyen bir sistemin beraberinde getireceği belirsizlikleri asgariye indirmek istediklerini de ifade ettiler. Ayrıca Avrupa Birliği’nde ETS’nin ilk aşamada (2005-2007) daha çok pilot uygulama şeklinde olduğu ve süreç içinde elde edilen tecrübeden faydalanılarak, sistemin daha da geliştirildiği belirtildi.

 

*Dünya Tesisat Konseyi, dokuz yıl önce 11 Mart’ı “Dünya Tesisat Günü” olarak ilan etmiş ve böylece sektörün önemine dikkat çekmişti. Doğa Sektörel Yayın Grubu olarak sektörümüzün Dünya Tesisat Günü’nü kutluyor, mutlu, sağlıklı ve bol kazançlı bir yıl olmasını diliyoruz.

Gökçen Parlar Ünal

gokcenparlar@dogayayin.com



Slider Altına