Isıtma Pazarı Isınamıyor...
Türkiye ısıtma sektörü yine de çok umutsuz değil. Zira doğalgaz dağıtımı projeleri devam ediyor. Her yeni dağıtım bölgesi, bir yerel ısıtma pazarı oluşturuyor. Enerji verimliliği yasası ile birlikte enerjiyi verimli kullanan, tasarruf eden sistemler ve cihazlarla ilgili bir yönelim başlıyor. Neticede ısıtma sektörü, Türkiye’deki yıllık hacmi 2 milyar dolara ulaşması beklenen büyük bir alan. 2008’de doğalgaz tüketiminin % 4 oranında artması bekleniyor.
Ama eskiye oranla daha uzak görülü, daha sağduyulu olmaya, daha fazla çaba göstermeye, hatta biraz daha az kazanmaya zorluyor oyuncularını. Vites küçültmüş gibi görünen ısıtma sektörünün çok yönde dayanaklara ihtiyacı var. Isıtıcı ürünleri, “ısıl konfor ve enerji ekonomisi” temasına entegre edecek yasal düzenlemeler, sivil toplum örgütleri-meslek organizasyonları-medya işbirlikleri ile toplumda davranışsal değişikliğin sağlanabilmesi, bu doğrultuda etkin ar-ge çalışmaları, hizmet kalitesini artıracak insan kaynaklarının yetiştirilmesi, özetle pek çok açıdan doğru hamleler ve akılcı stratejiler önem kazanıyor.
Endüstriyel ısıtma alanında durum biraz daha iyi gibi gözüküyor. Son üç yıl içinde buhar kazanları, kızgın su kazanları ihracatı yaklaşık % 63 seviyesinde bir artış göstererek 125.182 milyon USD hacmine ulaştı. Sanayi tip fırınlarda da aynı dönem içinde iki buçuk kat civarında büyüme kaydedilerek 41.996 milyon USD ihracat gerçekleştirildi.
2007 yılı genel makine sektörü ihracatında en önemli kalemler ise buzdolapları ve dondurucular. Üç yıllık dönem içinde ikiye katlanan bu ürün grubunun 2007 yılı ihracat hacmi 1.449 milyar USD. Klima cihazları da iki katın üzerinde büyüyen ve 222.014 milyon USD ihracat hacmine ulaşan başarılı alanlardan bir diğeri.
İhracat pazarlarımızın ağırlığı AB ülkeleri. Buradan da üretim yapımızın ve kalitesinin AB kriterlerini karşılıyor olduğu fikri düşüyor usumuza. Buna da seviniyoruz.