Aşırı sıcak yazlar, klima talebini artırıyor, enerji tüketimini de…
Yıllık küresel ortalama sıcaklık ilk kez ne zaman sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerine çıkacak? Küresel ortalama sıcaklığın bu eşiği aştığı münferit günler oldu, ancak şu ana kadar hiçbir yıl ortalama olarak 2022 yılı kadar sıcak geçmedi.
Avrupa'da ve dünyanın pek çok yerinde 2024 yazı yine olağandışı sıcak geçecek. Daha sıcak bir Mayıs ayının ardından Avrupa'da yaz mevsiminin normalden daha sıcak geçeceği, kuraklık ve sıcak hava dalgası riskinin artacağı tahmin ediliyor. Bu durum her ne kadar klima sektörü için pazarı coşturacak önemli bir faktör olarak görülebilse de yükselen enerji fiyatları da bu sistemlere yatırım yapılmasının önünde engel gibi duruyor. Ortada çok bildik bir çelişki var. Enerji tüketim maliyetlerini dert etmeyecek ekonomik düzeye sahip grupta, enerji verimliliği ve çevre dostu klimalar tercih edilirken, enerji faturalarını dert etmesi gereken ekonomik düzeydekiler ise canlarına tak eden sıcaklıklar karşısında satın alabileceği en ucuz ve verimsiz cihazlara yöneliyor. Bunun neticesinde maddi durumları daha iyi olanlar daha az, çok iyi olmayanlar ise daha çok elektrik faturası ödüyor, bazıları da hiç ödemiyor! Türkiye’de kaçak elektrik kullanımında %72.7 ile Mardin’in başı çekerken, iller toplamı ile Güneydoğu Anadolu ilk sırada yer alıyor ve ardından Doğu Anadolu geliyor. En düşük oranlar Ege Bölgesinde ve kaçak elektrik kullanımının en düşük olduğu il, %1.3 ile Denizli…
Enerji verimliliği yüksek cihazların –mümkün olsa- herkes tarafından alınabilirliğini sağlamak, ülke genelinde enerji tüketimini düşürebilmek anlamına gelmiyor. İklim krizi ile mücadelede de anlamlı bir eylem olmayacak, zira kullanım miktarını ve cihaz sayısını artıracak. Önemli olan talebin “patlama” seviyesinde yükselmemesi. Bunun için klimaların yoğun kullanıldığı kent merkezlerinde “ısı adası” etkisinin azaltılması gerekiyor. Asfalt yollar, cam giydirme cepheli binalar artmasıyla, gökdelenlerin doğal rüzgar koridorlarını kapatmasıyla ve kent içindeki yeşil alanların eksiltilmesiyle artan ısı adası etkisi, sağlık sorunlarına da yol açarken klima talebini de artırıyor.
Kentsel Isı Adası etkilerini azaltmanın yolları var. Kaplamalı malzemelerin geçirgenliğini artırmak, beton ve asfalt gibi geçirgen olmayan zeminleri artırmak yerine toprak gibi geçirgen yüzeylerin azalmasını engellemek ve yoğun yeşil bitkilerin olduğu alanları artırmak, ağaçlandırmak, çatılarda yeni geliştirilen “soğuk boya” olarak adlandırılan boyalarla kaplamak, yapı cephelerinde koyu renkleri tercih etmemek bu çözümler arasında… Yeni şehircilik anlayışı, ısı adası etkisini minimize etmeye odaklanmalı. Kazanç, en az 10 derece daha düşük sıcaklık olacak ve daha az klima ihtiyacı, daha az enerji tüketimi…
TESİSAT MARKET
