ANKARA…
“Zulümler yağmur gibi yağmaya başlayınca "dur!" diyen olmaz artık,
Cinayetler üst üste yığılmaya başlayınca görünmez oluverirler.
Çekilen acılar dayanılmaz olunca duyulmaz artık hiçbir çığlık.”
Bertolt Brecht
Yoruldum yazmaktan… Ellerim değil; kalbim yoruldu!
Neredeyse her gün; bir başka felaket haberiyle yıkılıyoruz. Ne yazıp ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Kuru birkaç kelimeden oluşan kalıp sözcükler, kimsenin acısına derman olmuyor. “Başın sağ olsun” demek, artık “Selamın aleyküm” demek kadar normalleşti ülkemde.
Kendimi televizyon karşısında “Allah’ım 27’de kalsa ölü sayısı; artmasa bari” diye dua ederken buluyorum… 34… 37... Yapılan her açıklama bir başka ocağa ateş olup düşüyor. Düşünün her birinin bir yaşamı, anası, babası, sevgilisi, eşi, dostu, evladı var… Her birinin ardında yanıp kül olan nice yürek, nice feryat figan var...
Düşünüyorum;
Evine belediye otobüsleriyle ulaşmaya çalışan sivil halkın bir günahı yoktu…
Eşiyle gezmeye çıkan kadının ve karnındaki 6,5 aylık bebeğinin bir günahı yoktu…
Parkta oturup soluklanan teyzelerin, amcaların bir günahı yoktu…
Çocukların, üniversiteli gencecik kardeşlerimizin bir günahı yoktu…
Her biri bu ülkenin güzel insanlarıydı… Bir derdiniz olsa koşacak komşularımızdı her biri… Annelerinin terli terli su içmesin diye tembihlediği kuzularıydı!
Dilerim göçüp gittikleri yer, yarım kalan umutlarını, hayatlarını, mutluluklarını aratmasın. Allah, geride kalanlara sabırlar versin…
Dilerim güzel ülkem ve yorgun kalbi Ankara, başka elem, keder görmesin…
Gökçen Parlar Ünal
gokcenparlar@dogayayin.com