“Akıllı Cihaz” Devri…
Ya hayatınızdaki tüm cihazlar internete bağlanabilseydi? Sadece bilgisayarlar ve akıllı telefonlar değil, her şey: Saatler, hoparlörler, ışıklar, kapı zilleri, kameralar, pencereler, panjurlar, sıcak su ısıtıcıları, ev aletleri, mutfak eşyaları, devamını siz getirin. Bu cihazlar birbiri ile ve sizinle iletişim kurabilir, size bilgi gönderebilir ve komutlarınızı alabilse? Bu bilim kurgu değil; Nesnelerin İnterneti (IoT) ile ev otomasyonunun ve akıllı evlerin bileşeni olan bir dünya bu.
Akıllı bir ev, aydınlatma ve ısıtma gibi fonksiyonları yerine getiren cihaz ve sistemlerin uzaktan izlenmesini ve yönetilmesini sağlamak için internete bağlı cihazlar kullanan bir tesistir. Bu anlamda akıllı bir ev, ev sahiplerine; evlerinin ve ev aletlerinin birçoğunun asgari fiziksel çabayla tam kontrolünü sunar.
Akıllı ev sistemleri, özellikle son on yılda yaşam konforunu ve kalitesini artırırken büyük bir popülerlik de elde etti. Akıllı ev sistemlerinin çoğu akıllı telefonlar ve mikrodenetleyiciler tarafından kontrol edilir. Kablosuz iletişim tekniklerini kullanarak eve dair fonksiyonları kontrol etmek ve izlemek için bir akıllı telefon uygulaması kullanılır. Ev otomasyon ağları, cihazları iki yolla bağlar. En yaygın bağlantı protokolleri Bluetooth ve Z-dalgasıdır. Tüm ev gereçlerinin ağ’a bağlanabilmeleri için Alexa ve Google Home gibi uygulamalara uyumlu olması gerekir.
Halihazırda yaşamımızın pek çok alanını kaplayan bu “akıllı” teknolojiler, önümüzdeki süreçte de hayatımızdaki varlığını güçlendireceğe benziyor. Bu sistem ve teknolojilerle evin içindeki tüm koşulları uzaktan erişerek ayarlayabilmek mümkün. Ev içindeki insan sayısına ya da insanların oturdukları yere göre üfleme hareketlerini ayarlayan klimalar, siz eve varmadan çamaşırlarınızı, bulaşıklarınızı yıkayıp bitirmeyi hedefleyen beyaz eşyalar, siz evde yokken açık bıraktığınız ve işini bitirdikten sonra kendi şarj istasyonuna park edip bataryasını ile kendisi dolduran süpürgeniz, sizi tanıyan ve eve yaklaştığınızda kapınızın kilidini açan akıllı kilit sistemleri gibi teknolojiler artık sıradanlaşmaya başladı bile… Bunlara ek olarak zamanımızda artık cihazlar, genel kullanım alışkanlıklarınızı “öğrenebiliyor”, bu sayede de kendisini sizin standart alışkanlıklarınız doğrultusunda otomatikman programlayabiliyor.
Akıllı sistemler, artık sadece akıllı ev teknolojileri ve konfor kabuğunun dışına taşıyor ve enerji verimliliği, su verimliliği, üretimde verimlilik ve zaman tasarrufu gibi çok sayıda faydayı da üretiyorlar. Tarım alanlarında akıllı sulama sistemleri ile hem enerjiden hem de su tüketiminden ciddi oranda tasarruf etmek mümkün (Bu konunun ayrıntıları bu sayımızda yer alıyor). Birbirleri ile iletişim haline olan çok sayıda cihaz sayesinde cihazların arızalanma oranları da her geçen gün azalıyor. Artık tüm sistemi tamamen kontrol altında tutan otomasyon cihazları ile hiçbir makine arızalanmadan, arızalanma ihtimalinden haberdar olabiliyor ve tedbirinizi alabiliyorsunuz. Yangın önleme sistemlerinizi, siz yokken evinizde ya da iş yerinizde herhangi bir duman ya da yangın durumu olursa, size SMS ya da e-posta gönderebilecek şekilde ayarlayabiliyorsunuz. Tüm bunların komut aldığı tablet ve telefonlarımız ise olmazsa olmazlarımız arasında çoktan yerini aldı bile.
Her şey kulağa hoş geliyor, ancak her zaman internete bağlı cihazların dünyanın her yerindeki kötü niyetli korsanların saldırısına açık olduğu unutulmamalı. Zaten 2019-2025 yılları arasındaki dönemde akıllı ev uygulamaları ve gereçleri pazarının %32’lik büyüme beklentisinin çok daha yukarılara çıkmasını engelleyen en büyük tedirginlik konusu da bu.
Öte yandan akıllı teknolojilerin dünya kaynaklarını daha doğru kullanımını sağlayan enerji ve su verimliliği sunan, havayı daha az kirleten, çevre dostu kısımlarının da kullanımının daha da yaygınlaşması gerekiyor. “Geleceğin teknolojileri” kavramı heyecan yaratsa da öncelikle yaşanabilir bir “geleceğe” ihtiyacımız olduğu unutulmamalı. O halde alkışlar; “yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünyayı mümkün kılan” akıllı teknolojilere…
Mutlu seneler…
Gökçen Parlar Ünal
[email protected]