Header Reklam
Header Reklam

Yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE 100) boru

16 Ağustos 2008 Dergi: Mart 2002

Plastiğin zayıf kaldığı özellikleri, bu hususta iyi olan malzeme ile kaplanarak ortadan kaldırılmaktadır. Bunlara, stabil boru, multiPEX boruları örnek verilebilir. Bu ürünlerden önceki yazılarımızda bahsetmiştik. Boru sektöründeki plastiklerin günden güne pastadan aldığı payını artırmaktadır. Bildiğiniz gibi her malzemenin artısı ve eksisi olur. Kullanıcılar da bunlara bakarak, kendisi açısından gerekli olan özellik artıda ise o ürünü tercih etmektedir. Yeni çıkan ürün, ikamesi olduğu üründen her açıdan artıda olduğunda da bu ürünü piyasadan silmektedir. Her sektörde olduğu gibi boru sektöründe de en etkili parametre paradır. Bu parametreyi oluşturan ana maddeleri yazacak olur isek:

Birim Metre Maliyeti:

Bu konuda plastikler bina içi uygulamalarında avantajlı konuma gelmişlerdir. Altyapıda ise projeden projeye değişme göstermektedir.

Döşeme Birim Maliyetleri:

Bu konuda; plastiklerin kaynak kabiliyetlerinin yüksek olması ve basit olarak gerçekleştirilebilmesi, esnek olmasından dolayı hendeğe indirirken daha az iş makinası ihtiyacı göstermesi, zemin engebelerinden etkilenmediğinden hendek maliyetlerinin düşmesi, kangal olarak uzun metrajlarda imal edilebildiğinden birleştirme noktasının ve bağlantı elemanlarının az olması, dönüşlerde dirsek ihtiyacı göstermemesi maliyetleri düşürmektedir.

Birim Zaman (Ömür) Maliyeti:

Bu konuda karşı hiçbir rakibi üstünlük sağlayamamaktadır. Plastiklere asgari 50 yıl ömür garantisi verilmektedir. Bu özelliği ile altyapıda rakiplerine birkaç kat fark atmaktadır. 15 yıl ömrü olan bir ürüne 1 Milyar ödeme ile, aynı işi yapacak ama ömrü 50 yıl olan ürüne 1,5 Milyar ödemeden hangisinin ucuz olduğunun hesabı yapılmalıdır. Cebimizden çıkan gereksiz her fazla kuruş fakirleşmemizin asıl sebebidir.

İşletme Birim Maliyeti:

Bu hususta, bakım/onarım maliyetleri ile enerji kayıp değerlerinden dolayı elektrik sarfiyatında, birim metreküp için, plastik borular en avantajlı konumdadırlar. Plastik boruların iç yüzeyi "Hidrolik Pürüzsüz" kabul edildiğinden akışkana karşı oluşturdukları direnç asgari seviyededir. Metal esaslı borular, akışkan içerisindeki materyaller ile kimyasal reaksiyona girdiğinden zamanla yüzeyinde tortu oluşturmakta ve kötüleşen yüzey pürüzlülüğü ile de enerji kayıpları her geçen gün artmaktadır. Bu sebeple metal esaslı borularda, ileride oluşacak çap daralması gözönüne alınarak bir büyük çap tercih edilir. Bu da büyük pompa seçilmesine yatırım tutarının büyümesine neden olmaktadır. Evlerimizde radyatöre giden ısıtma borularının plastik borulara nazaran ne kadar iri olduğunu gözlemleyebiliriz. Avrupa'da dış çapı 14 mm multiPEX kullanılıken. bizler 25 mm'yi bulan borular kullanmaktayız. Zevki Selim adına harcadığımız milyarların yanında evimizin en güzel köşelerini estetikten uzak bir hale sokmaktayız. Bu arada şunu da ifade edelim ki; ısıtma tesisatlarında plastik borular içerisinde doğru ürün Polipropilen (PP) değil, Polietilen Kroslink (PEX) borulardır. Önceki sayılarda bunu açıklamıştık.

Avrupa'da boru tercihi yapılırken masraf açısından bütün kalemler değerlendirilmektedir. İlk yatırım maliyeti yüksek çıktığında, eğer ürün işletme şartlarında diğer ürünlere nazaran tasarruf sağlıyor ise, uygun şartlarda uzun vadeli kredi kullanarak, ürünün sağlayacağı tasarruf ile kredi borçlarını ödemektedir. Devlet de kabul etmiş olduğu politikalar sebebiyle enerji tasarrufu sağlayan, yeryüzü kaynaklarının sarfiyatını azaltan, çevreyi koruyan uygulamalara ayırdığı fonlar ile destek olmaktadır. Bu çerçevede uzun vadeli, piyasa şartlarının altında kredi imkanları sunmaktadır.

Ülkemizde ise 35 yıllık hesap yapmaya kalktığımızda "o zamana kim öle, kim kala" deyip geçiştirmekteyiz. İlk etapta cebimizden çıkacak parayı merak ederiz biz. "Bu ev kaç para?" diye sorarız hemen. "Bu ev kaç paraya ısınır?" diye soran birisini duydunuz mu hiç? Ülkemizde yapılan yatırımlar bizlere refah getireceğine, bu basit hususlar dikkate alınmadığından, borçlarımızın, özellikle faiz borçlarının, her geçen gün artmasına neden olarak bizleri fakirleştirmektedir.

Binamızın iç tesisatını döşettireceğimizde mahallenin ustasına hangi boruyu döşeyelim diye sorarız. Kendisinin engin tecrübesinden dışarı çıkamayız. Alternatif bir şey söylemeye kalksak, "yaparım ama mesuliyet kabul etmem" diyerek tehdit ediliriz. Burada ustamızın bir suçu yoktur aslında, suç üretici firmalarındır. Televizyonda mızrak olarak da kullanılabilen plastik boru ile tesisatçımıza hangi mesaj verilmek istenmektedir. Ormanda aç kalırsa ava çıkabileceği mi? Tesisatçılara "bak bu da lacivert, aynı boru" diyeceğimize borularımızın özelliklerini anlatsa idik, Avrupa'nın terk ettiği ürünleri hala kullanmazlardı.

Avrupa'nın alternatiflerini, artılarının çokluğundan dolayı, terk ettiği bir borudan bahsetmeye çalışacağız. Herbir maddesinin bile ayrıntılı incelenmesi, teknik değerlerinin verilmesi gereken konulara basit, anlaşılabilir yaklaşımlarla değineceğiz. İleride ise ayrıntıları da sizlere sunmaya çalışacağız.

Yüksek Yoğunluklu Polietilen (HDPE100):

Önce başlığımızdaki kelimeleri bir inceleyelim. Polietilenler yoğunluklarına göre üçe ayrılır. Düşük (Low), Orta (Medium) ve Yüksek (High). Kısaca yoğunluğun farklı olmasının neyi değiştirdiğini ifade edelim. Düşük Yoğunluklu borular mukavemet gerektirmeyen, ucuz olması birinci öncelikli olan yerlerde kullanılır. Orta Yoğunluklular kısmi mukavemet ve ayni zamanda esnek olma özelliği istenen yerlerde tercih edilir. Yüksek Yoğunluklular ise mukavemetin birinci öncelikli olduğu alanlarda tercih edilir.

Başlıkta geçen rakam ise hammaddenin çevresel gerilme yani mukavemet değerini gösterir, s = 10 MPa = 100 bar. Bu değer borunun kullanılacağı basınç sınıfının ve et kalınlığının hesaplanmasında kullanılır. Bu değer hammadde geliştirildikçe artmaktadır. Mevcut olarak PE63. PE80 ve PE100 piyasada kullanılmaktadır. PE125 için hammadde firmaların test çalışmaları devam etmektedir.

o Değerinin Projelere Mali Etkisi:

o değeri arttığında aynı basınç sınıfındaki boru için et kalınlığı düşmektedir. Sarfedilen hammadde miktarı netice itibariyle azalmakta, maliyetler düşmektedir. Şöyle basit bir örnek verelim:

10 barlık bir boru hattı döşeyeceğiz. Bu boru PElOO'ten imal edilirse, 0 200 mm için et kalınlığı 11,39 mm ve ağırlığı 7,39 kg/m'dir. PE80'den imal edilirse et kalınlığı 14,7 mm ve ağırlığı 8,86 kg/m'dir. Hammaddeden % 20 tasarruf sağlanacaktır. Fiyat aynı oranda pahalı olmadığından proje bazında ucuzlama meydana gelmektedir.

Şunu da ilave edelim, boruların dış çapı standardlara göre sabit kaldığından et kalınlığı azaldığında borunun iç çapı artmaktadır. Projelerde taşınacak akışkanın debisi için iç çap tespit edilir, hammadde tipine göre et kalınlığı ilave edilerek dış çap tespit edilmektedir. Kataloglara bakılarak bu değerin eşiti yoksa bir büyüğü kullanılacak boru olarak seçilir, a büyük olduğunda, aynı dış çap için, iç çap büyük olduğundan, katalogdan boru dış çapı olarak bir alt çap ihtiyaca cevap verebilmektedir. Şöyle bir örnek verelim:

Projeyi hazırlayan mühendis, gerekli olan debiden yola çıkarak gerekli kesit alanını ve çapını hesapladığında, boru iç çap değerinin 157 mm değeri çıktığını varsayalım. Katalogdan alıntı yapılan tabloya göre iç çapa uygun değeri veren dış çap boruyu seçer. Temiz su borularında dış çap, kanalizasyon borularında iç çap anma (nominal) çapıdır. 157 mm değerine göre; PE80 hammaddeden imal ise 0 200 boru seçilmeli, PElOO'den imal ise 0180 çaplı boru seçmelidir. Burada aynı hammadde grubunda % 23 hammadde yani maliyetten tasarruf sağlanır. PElOO'ün 0 200'lük çapı ile PE80'nin 0 180 çapında kullanılan hammadde miktarının hemen hemen aynı olması anın neyi etkilediğini basit bir şekilde açıklar. Bu dış çapın küçülmesi de, hattın döşemesinde daha az hafriyat yapılması demektir. Yukarıdaki çapları örnek alırsak % 19'luk hacim azalması yani 100 kamyon ile yapılacak toprak nakliyenin 81 kamyon ile halledilmesidir. Ayrıca boruların naklinde de daha fazla metraj yüklenebileceğinden masraflar düşürülebilecektir. Tabii ki o değeri büyük olanın avantajlarını anlatınca, "Pekiyi diğerleri nerede kullanılıyor" diye bir soru akıllara gelebilir. Çapa bağlı olarak belli et kalınlığı değerinin altındaki boruları, teknik olarak, bugünkü imkanlarla üretmek mümkün değildir. Düşük basınçlı borular PElOO'den imal edilemediğinde veya basınca ihtiyaç duyulmayıp fiyatın en düşük olması istenildiğinde düşük sigmalı hammaddeler tercih edilmektedir.

Deprem ve Boru:

Ülkemiz, yakından bildiğiniz, hatta bir çoğumuzun yakından yaşadığımız üzere deprem kuşağındadır. Deprem herşeyi tahrip ettiği gibi boru hatlarımızı da kullanılamaz hale getirmektedir. Yer hareketlerinde, borular tiplerine göre ya kırılmakta ya da bağlantı fitinglerinden çıkmaktadır. Toprağın tekrar kazılarak boruların çıkarılması, onarılması yeni hatların döşenmesinden pahalı olduğundan, yani astarı yüzünü geçtiğinden mümkün değildir. Olayı kavramak için basit bir misal verebiliriz.

Cam bardağını sıktığınızda çok iyi direnç gösterir ama plastik bardak ise aynı kuvveti görmeden yamulur. Ancak plastik bardağa çekiç ile vurulduğunda bir şey olmazken cam bardak ise yere düştüğünde bile kırılır. Çelik (Ductile Font) borular da yer hareketlerinin vermiş olduğu anlık enerji seviyesine göre kırılabilmektedirler. Aynı zamanda çelik borular yaygın olarak isale hatlarında muflu (contalı, kaynaksız birleştirme) sistem ile kullanılmaktadır. Depreme maruz kalan hatlar kırılmadan önce bu noktalardan çıkmakta veya eksenleri kaydığından sızdırmazlık özelliğini kaybetmektedirler. Şehir isale hatlarındaki su kayıpları oranının yüksek olmasının hatta %50'lere varmasının bir sebebi de budur. Plastik boruların depremden sonra sağlam olarak kaldıkları tespit edilmiştir. Duvarlar kırılsa, çökse dahi boruya gelen enerji esneme suretiye absorbe edilmektedir. Depremde oluşan titreşim plastik borulara zarar vermemektedir. Plastiklerin uzama özellikleri vardır. Laboratuvar ortamında yapılan çekme testlerinde minimum %600 uzayabilmektedir.

Hızlar burada çok düşük olup 5 mm/dk mertebelerindedir. Heyelan bölgelerinde de borular böyle bir çekme kuvvetine maruz kalmaktadır. Ülkemizde heyelan bölgelerinden küçümsenemeyecek sayıda vardır. Buralarda bile çok sayıda yerleşim alanlarımız vardır. Bazı yerlerde yerleşim olmasa bile göl ve dere kenarındaki, dağ yamaçlarındaki isale hatları heyelana maruz kalmaktadır. Bu bölgelere en büyük örnek, Büyükçekmece, Gürpınar, Yakuplu / İstanbul belediyeleridir. Heyelandan dolayı binalar hergün binalar biraz daha kayarak denize yaklaşmaktadır. İSKİ, Büyükçekmece Gölü heyelan bölgesindeki isale hatlarını Polietilen haricindeki bir borudan verim alınamamıştır. Diğerleri ya kırılmış ya da bağlantı noktalarından çıkmıştır. Bu yazıda değinemediğimiz birçok önemli özelliğe bir sonraki yazımızda devam etmeye çalışacağız. Avrupada Pazarındaki büyüme trendi ile ilgili grafikler sunacağız. Yeni renklerimizde(*) buluşmak üzere, sağlıklı ve krizsiz günler dileğiyle.

(*) Editörün notu; Yazarın orijinal yazı başlığı "Lacivert Boru" olup, tarafımızdan dergi içeriğine uygun olacak şekilde değiştirilmiştir.

Hüdaverdi Uğurlu

Makina Yüksek Mühendisi

Dizayn Teknik Plastik Boru ve Elemanları San. Tic. A.Ş.


o
mm

Dış Çap
Değeri

Etkalınlığı

İç Çap
Değeri

Hammadde
Kg

PE80

180

13,3

153,4

7,30

PE80

200

14,7

170,6

8,95

PE100

180

10,7

158,6

6,00

PE100

200

11,9

176,2

7,39





Etiketler


Slider Altına