Header Reklam
Header Reklam

Verimlilik Ne Zaman Harcanan Enerjiyi Azaltmaz?

27 Haziran 2011 Dergi: Haziran-2011

Verimlilik, ne zaman harcanan enerjiyi azaltmaz; aslında çoğu zaman... Dikkate alınması gereken bir başka husus ise; binalardaki verimliliği artırmaya yönelik girilen çabalar ve tüketim bakımından bu çabaların sonuçta bize neler getirdiği. Ayrıca, bir bölümün gerçekten enerji kullanımını yönetebileceğini tahmin edebilir misiniz?

1980?lerde enerji verimliliğini yükseltmenin enerji kullanımını azaltmayacağını öngörmüştüm. Daha önce inşaat müteahhidiydim ve 1970?li yıllardaki fiyat şoklarına tanık oldum. 1973-1974 ve tekrar 1978-1979 yıllarındaki fiyat şokları herkesi hazırlıksız yakaladı. O zamanlar enerji verimli teknolojiler yoktu, yine de kişi başına enerji kullanımını önemli miktarda düşürmüştük.

O tarihten itibaren, enerji tüketimimizi düşürmek için çoğunlukla verimi artırmaya bel bağladık. Mühendislik sistemleri için 1992 ve 2002 yıllarında yazdığım iki makalede, elektrik kullanımına konsantre olmuştum. Çünkü verimi artırmak için yapılan birçok çalışmanın odağında elektrik kullanımı vardı. Bu makale de aynı odağa sahiptir.

Bu bilgiler Edison Elektrik Enstitüsü?nün (Edison Electric Institute) elektrik yarar endüstriler ile ilgili ek birçok bilgiyi de içeren yıllık istatistikler basımından alınmıştır. EEE, tüketimle ilgili bilgileri Enerji Bilgileri İdaresi?nden (Energy Information Administration) aldıklarını söylemektedir. Kişi başına enerji kullanımı grafiğindeki son kısımda görülen düşüş, muhtemelen enerji yoğun endüstrilerin başka bölgelere kaymasına ve 1998 yılı civarında başlayan durgunluğa bağlıdır (endüstriyel müşterilerden gelen bilgiler ile birlikte aşağıda belirtilmiştir).

EEE ve EBİ?den alınan verilere göre, müşteri bazında konutlarda ve ticari uygulamalardaki elektrik kullanımında kesinlikle bir azalma olmadı. Daha verimli son kullanım için yapılan bütün keşifleri, artı zaman içindeki teknolojik verim için geliştirmeleri dikkate aldığımızda, bu durum elektrik kullanımını düşürmek için sistematik hatadır.

 

Bu grafiklerdeki zaman periyodu, floresan ışığın takdimi, daha verimli motorlar ve ısıtma sistemleri, doğrudan ve dolaylı evsel su ısıtıcıları, VSD?ler, değişken hacimli HVAC, mikrodalga, lazer ve fiber optik teknolojiler, bilgisayarlar, dijital haberleşme, DDC, EMS, LED?ler, yansıtıcı iç ortam yüzeyler, daha iyi ışık dağıtıcılar, gün ışığı ve boşluk sensörleri, ekonomizörlü yüksek SEER A/C, su soğutma sistemlerinde çift borulu kondenserler, havadan havaya (ve şimdi toprak kaynaklı) ısı pompaları, fotovoltaikler ve mahalde kojenerasyon gibi hızlandırılmış aşınma payı ve vergi kredileri ile özendirilmiş teknolojileri kapsamaktadır. Ayrıca müşteriler faydalı indirimler ve enerji verimliliği konusundaki geniş reklamlar ile motive edilmektedir. Yine de, müşteri başına konutsal ve ticari elektrik kullanımı düşmemiştir.

Bu zaman periyodu boyunca, ayrıca birçok devlet programları olmuştur; Enerji Bakanlığı, Eyalet Enerji Ofisleri, Çevresel Koruma Ajansı, Ticari ve Apartman Koruma Servisi, Konut Koruma Servisi, enerji verimi vergi kredileri, Model Enerji Yönetmeliği, Uluslararası Enerji Koruma Yönetmeliği (The International Energy Conservation Code (IECC)), ASHRAE 90 Standardı, EnergyStar, paylaşımlı birikim endüstrisi, LEED, ulusal enerji hareketleri ve bina enerji derecelendirme sistemleri... Hiçbiri, müşteri başına konutsal ve ticari sektörlerdeki ortalama elektrik kullanımını azaltamamıştır.

Diğer taraftan, son dönemde, endüstriyel müşteri başına elektrik kullanımı % 37 oranında düşmüştür. Müşteri kullanımı başına olan zirve 2000 yılındadır. Tablo 1, 2000?den 2008?e kadar olan detaylı analizi göstermektedir.

Neden? Bunun bir nedeni, durgunluk belirgin hale geldiği aşikarken, endüstrinin daha rekabetçi hale gelmesidir. Elektrik Tüketicileri Kaynak Konseyi (Electricity Consumers Resource Council (ELCON))?den John Hughes yazdığı elektronik mektupta, ?Rekabetçi baskı üretim geliştirmelerini zorunlu kılar. Kimyasal, otomotiv, çimento ve çelik üreticileri birim ürün başına elektrik tüketimini düşürmek için takdir edilecek şeyler yaptılar.? Hughes ayrıca dört ek sebebi öne sürmektedir.

?Birleşik Devletler politikaları basit endüstri (özellikle enerji yoğun olan) üretimlerinin denizaşırı marketlere (özellikle BRIC?de denilen; Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin)  kaymasını desteklemiştir. Üretim işlerinin deniz aşırı ülkelere göç etmesi, servis sektörü veya yüksek teknoloji işlerinin taraftarı Birleşik Devletler politika yapıcıları arasında mutluluğa sebep olmuştur. Fakat son zamanlardaki büyük durgunluğun da gösterdiği gibi, servis sektörü işlerindeki kazançların çoğu, uzun soluklu olmayan finans ve perakende satış sektörlerindeki ekonomik balonların sonucudur. Birleşik Devletler son zamanlarda, rekabetçi yüksek teknoloji tüketici ürünleri üretimi yeteneğini tamamen kaybetmiştir ve hatta çip üretimi göreceli olarak geçmiş trendlere göre düşmektedir. Intel?in kurucularından Andy Grove tarafından yazılmış çok iyi bir makaleyi ekledim, ki bu oldukça üzücü.? [www.businessweek.com/magazine/content/10_28/b4186048358596.htm]

?Politikacıların davranışı da ayrıca Birleşik Devletler üretim kapasitelerini kötüleştirmeye katkıda bulunuyor. Politik partilerin, işkolu yaratmak için yeterli çaba sarf etmeme ve kanun çıkarmada başarılı olmuş herhangi bir politikanın ileri partizan efsanelerle boşa harcanması (Örneğin; ?yeşil? işler veya ?küçük işler?) gibi saldırıları buna örnek olabilir.

Küreselleşme az çok yukarıdaki iki numarayla ilişkilidir. 1990?da, neredeyse bütün ELCON üyeleri, merkezleri büyük Birleşik Devletler şehirlerinde olan Birleşik Devletler kuruluşlarıydı. Şimdi, şirket birleşmelerinin ve satın almalarının birkaç on yıl sonrasında, tipik ELCON üyesi?nin genel merkezi Detroit, Chicago veya San Jose?de olduğu kadar, Londra?da, Tokyo?da, Amsterdam?da veya Paris?te de olmaktadır. Üretim kapasitesi doğal olarak büyüme-küçülme döngüsüne bağlıdır ve küresel endüstriyel şirketler kapasiteyi düşürmenin gerekli olduğuna karar verirse, Birleşik Devletlerdeki daha eski, yüksek fiyatlı tesislerin durumu kritikleşir. Örneğin, 1980?den beri, ithal edilen rafine edilmiş petrol ürünleri miktarı, ülke içinde üretilene göre büyük ölçüde artmıştır. Birleşik Devletler çok büyük miktarda çeliği BRIC ülkelerinden ithal etmektedir. 2007 yılında, ihraç ettiğimiz demir metalinin değeri 13.8 milyar dolarken, demir ve çelik ithalatımızın değeri 25.5 milyar dolar olmuştur.

Son olarak, genç Amerikalılar endüstride çalışmayı arzulamamaktadır. Bu yönelimi kolejlerdeki ve üniversitelerdeki mühendislik programlarındaki kayıtların geri çevrilmesinde ve MBA programlarından gelen insanların ilgi alanlarından görebiliyorum. Çevreyle ilişkili olan ikincil eğitim programlarına güçlü bir ilgi var ? bu durum ?burada daha fazla hoş karşılanmıyorsunuz? diyen kültüre katkıda bulunmaktadır.

Enerji Bilgileri İdaresi?nin Elektrik Gücü Endüstrisi 2008: Yılın gözden geçirilmesi dökümanlarına göre aylık net elektrik gücü üretimi 2001 yılından beridir ilk defa düştü. ?2008 yılında, elektrik üretimi ve satışı zayıflayan ekonomiden ters yönde etkilenmiştir.? EBİ?nin bana resmi olarak attığı elektronik mektupta, ?Endüstriyel enerji kullanımındaki düşüşün sebebi son dönemlerdeki durgunluktandır.? yazmaktadır.

Bence, durgunluk ve endüstrimizin denizaşırı kaybı, endüstriyel müşterilerin ortalamalarının düşmesinin ana sebepleri olması olasıdır. Ekonomik Politika Enstitüsü?ne göre, Çin?in Dünya Ticaret Organizasyonu?na girdiği 2001 yılından beridir yaklaşık 2.4 milyon iş Birleşik Devletler?den Çin?e gitmiştir.

Öyle görünüyor ki, konutsal ve ticari binalara eklenen elektrik yükleri, toplam kullanımı azaltabilecek verim geliştirmelerinden daha hızlıdır. Eğer eklenen yükler bilgisayarlar, cep telefonları, yönlendiriciler (routers) ve diğer elektronikler ise, bu durumda eklenen son elektrik kullanıcıları zaten verimlidir. Herhangi bir yeni cihaz muhtemelen eski olanlarından daha verimlidir.

Stan Cox?un Soğukkanlılığımızı Kaybediyoruz (Losing our Cool) adlı kitabında yazdıklarını dikkate alırsak, ?Verimin tüketimi artırmaya sebep olup olmadığı sorusu, en iyisi üniversite seminerleri için tartışma konusu olarak bir kenara konulmalıdır. Evsel ve şirket ölçekli kaynak verimi gerekenleri pratiğe döken yerlerde neredeyse her zaman faydalıdır. Fakat bu durum otomatikman kaynakları muhafaza etmez veya şehir, eyalet, ülke veya gezegen boyunca ekosistemi korumaz. Jevon paradoksunun ? ayrıca Khazzoom-Brookes postulası olarak da bilinir - modern vücut bulmuş hali için itibarını paylaşan İngiliz ekonomist Leonard Brookes enerji verimliliğini dikkat dağıtıcı unsur olarak görmektedir. ?Enerji verimini en büyüklemenin ulusal veya uluslararası hedefte özel bir marifeti yoktur. Enerji verimliliği, ekonomik verimin en çoklanması veya sosyal faydalar veya çevresel zararın en aza indirilmesinde yetkili değildir. Enerji verimliliğini hedef olarak takip etmek önyargıyı gerektirmektedir ki bu önyargı sırasıyla kullanılabilir ekonomik kaynakların yanlış bölüştürülmesine neden olur; enerji verimliliğini takip etme işlemleriyle ilgili yapılan iddialar sıklıkla hatalıdır.?

Büyüme için politik açıdan makul bir alternatif sunamadıkça, seçilmiş yetkililer, çok az veya hiç fedakarlık gerektirmeyen enerji tasarruflu ölçümlere yönelmeye meyillidirler. Bu durum, elbette, enerji tasarrufu için ?en az uygun? olan bir tür kanundur.

Verim, aydınlatma veya AA (alternatif akım) gibi binalardaki müşterilere ayrı ayrı tahsis edilmiş, son kullanımdaki fiyatı azaltabilir. Enerji korunumu (cihazları kapatmak) genellikle çok daha etkilidir. Verim, korunum ve yenilenebilir elektrik maalesef toplam elektrik kullanımını azaltmayacak. Enerjiye ticari eşya gibi davrandığımız sürece, verim, korunum ve yenilenebilir enerji satın alınacak ticari malın bir kısmının bedavaya gelmesini sağlar ve başkaları tarafından kullanılır; sıklıkla daha düşük fiyata.

Enerji verimi bu ülkedeki elektrik kullanımını azaltamamıştır ve dünyanın geri kalanında da azaltmayacaktır çünkü onlarda aynen bizim gibi olmak istiyorlar.

Verim son kullanımdaki enerjinin ? neredeyse hepsinde ? fiyatını azaltır, bu kullanımlarda indirim yapar ve kim indirimi sevmez? Daha çok verimli son kullanım yaptığımızda daha fazla enerji tasarrufu yaparız. Böylece, çok büyük bir miktarda enerjiyi verimli bir şekilde boşa harcamış oluruz.

Mühendislik Sistemleri okuyucuları için sonuç, her ne kadar biz son kullanımdaki elektriği, geçmiştekinden çok daha verimli bir şekilde tasarlasak veya belirlesek de, konutsal ve ticari sektörler bizim ulusal ortalama elektrik tüketimini düşürebilecek tasarımlarımızdan daha hızlı elektrik yükü (sıklıkla çok verimli yükler) ekliyorlar. Eğer gerçekten enerji kullanımımızı düşürmek istiyorsak, paradigmayı değiştirmeye ihtiyacımız var; 1970?ler ve 1980?lerden biraz kılavuzluk alabiliriz.


Etiketler


Slider Altına